15. Bölüm

469 47 9
                                    

Eda'dan
Meğer ben hiçbir şey bilmiyormuşum.Meğer ben çok safmışım.
İyi niyetli olmaya, insanlara güvenmeye çalıştıkça sanki hayat beni durduruyor.İşte o zaman büyüyorum sanırım.Büyümek farkına varmaksa..Büyüdükçe yalnızlaşıyorum sanırım.
Babam bunca yıl benden çok büyük bir gerçeği saklamış.Kaybolduğunu sandığım annem burnumun dibinde..İstanbul'daymış..
Şimdi ben yeni bir maceranın eşiğindeyim.
Anne...Acaba seni bulabilecek miyim?

Kemal ve Eda bilgisayarda görüntülü konuşuyor ve tartışıyorlardır.Eda babasına çok kızgındır.

Kemal:Çok pişman olacaksın Eda.Yapma! Anneni arama!
Eda:Neden baba neden?? Anlayamıyorum..Neden bana böyle bir yalan söyledin?!
Kemal:Seni üzmemek için kızım.Annen öyle sandığın gibi bir melek falan değil.Bak..Hayal kırıklığına uğrayacaksın.Evet..Bunu sakladım! Sakladım ama pişman değilim! Onu tanıyıp ondan nefret etmeni istemedim kızım.
Eda:Şimdi de senden nefret ediyorum ama..Böylesi daha mı iyi?!!
Kemal:Babanla böyle konuşamazsın!!
Eda:Eğer sen kızına böyle davranırsan kızın da seninle böyle konuşur! Anladın mı?! Artık sesini bile duymak istemiyorum.Sen beni kaybettin!Artık bir kızın yok!

Eda, Kemal'in suratına kapatır.
Fifi ve Ceren'in yanına gider.O sırada da yayınevine ulaşmaya çalışıyordur.

Eda:Off!! Yok, açmıyorlar.Ya nasıl bir yayınevi bu ya..? İnsan nasıl telefonlarını açmaz?! Ya acil bir şey olsa..
Fifi:Ay ne olabilir yayıneviyle alakalı acil?
Ceren:Alo! Çok acil kitaba ihtiyacım var! Çok acil..Nolurr!!
Eda:Birinin annesine öldü dediyseniz ama annesi yaşıyorsa ve o kişide bunun sebebini öğrenmek istiyorsa..Bu yeterince acil mi?
Ceren:Tamam kızım rahat ol! Biz de ortamı rahatlatmaya çalışıyoruz.Hem Barış söyledi.Yaşıyormuş annen..Biraz ona heyecanlansan nasıl olur?
Fifi:Ay ayrıca yayınevinde çalışanlar yemek yemiyor mu canım? Yemektedirler.Açarlar birazdan.

Barış elinde bir kağıtla yanlarına gelir.Üstünde bir adres yazılıdır.Eda'ya gösterir.

Barış:Yayınevinin adresi..
Eda:Gerçekten mi??! Harikasın Barış! Çok teşekkür ederim..Ne zaman gidiyoruz?
Barış:10 dakika sonra ön kapıda buluşalım.Motorla gideriz zaten.
Eda:Tamam anlaştık!
Barış:Görüşürüz (gider)
Fifi:Ay kaptana bak sen.Helal olsun..İzmir'e kadar da gitmiş bide.
Ceren:Barış ince adamdır.Baksana annenin yaşadığından emin olmak istemiş.
Eda:Evet ya..Ne kadar teşekkür etsem az ona.Tam her şey tepetaklak oldu diyordum.Geldi, dünyamı değiştirdi.
Ceren:Gelelim mi bizde? İster misin?
Eda:Yok yok..Siz sadece bana bol şans dileyin kızlar.Ben gidip üstümü değiştireyim sonra da Barış'ı kapıda bekliyim çok heyecanlıyım.
Fifi:Sen birkaç tur koş bence anca sakinleşicen.Hadi..
Ceren:Haber ver bize de merakta bırakma sakın.
Eda:Tamam veririm.Hadi görüşürüz.

Eda hazırlanıp kapının önünde Barış'ı beklemeye başlar.Bir yandan sakinleşmek için kendisiyle konuşuyordur.Serkan arkasından yaklaşıp seslenir.

Serkan:Eda!
Eda:Ayy!! Ödümü kopardın ya dalmışım.
Serkan:Ne bu halin? Elin ayağın titriyor.Noluyo?
Eda:Ellerim mi titriyor? Bilmiyorum ki..
Serkan:Eda noluyo ya..?
Eda:Serkan çok güzel şeyler oluyor.Aradım seni..Aramadım mı? Ama arayacaktım.Çünkü başka bir yeri arıyordum.Yayınevini..Yayınevi de bir türlü açmıyor.Açsa kim bilir neler öğrenicem ama açmıyorlar.Ya insan açmaz mı telefonu kardeşim? Belki acil bir kitap lazım oldu.Bir şey lazım oldu.Gerçi belki Fifi de haklı.Belki de acıkmışlardır.Yemektelerdir.Ne biliyim ben..
Serkan:(hiçbir şey anlamaz) Hayırlı günler Edaa!!
Eda:Serkan.."Mutluluk"
Serkan:"Mutluluk"..Kitap...Yerli...1 kelime..Anlat artık!!
Eda:Onu annem yazmış!!
Serkan:Ne?!
Eda:Annem İstanbul'daymış!!
Serkan:Ne ne ne ?! Dur dur dur! Ne diyorsun ya..?
Eda:Ayrıca babam da adi adamın tekiymiş.Beni annemin İzmir'de olduğuna inandırmış.Bana yalan söylemiş.Ama annem hayattaymış ve İstanbul'daymış.Bunları öğrendim.
Serkan:Ya bu çok güzel bir şey (sarılırlar) Aaa kıyamam sana..Heyecanlanmış bide.Ee ne duruyoruz? İstanbul kazan, biz kepçe..Gidelim bulalım anneni.Arayalım..

Barış motorla yanlarına gelir.

Barış:Eda hadi!
Serkan:N'oluyo ya?
Eda:Bi dinle..Hani kitabın sonunda bir mektup vardı ya.O mektubu babam değiştirmiş.Ben annemin İzmir'de olduğuna inanıyım İzmir'e döneyim diye..Barış da o mektubu bulmuş.İzmir'e gitmiş.Babamın yalan söylediğini ortaya çıkarmış.
Serkan:(yüzü düşer)İzmir'e gitmiş.Senin için..
Eda:Serkan..Barış babamın beni kandırdığını ortaya çıkardı.Ben yayınevini aradım.Annem için ölmüş dediler.Hayatta olduğunu, İstanbul'da olduğunu Barış'tan öğrendim.Yani onun da bu hikayede bir yeri var.Her şeyi o biliyor.
Serkan:Şimdi onla mı gitceksin anneni bulmaya?
Eda:Ve seninle..Sensiz hiçbir yere gitmem.
Barış:Eda hadi!
Eda:Serkan lütfen sen de gel!
Serkan:Yok tamam ya siz gidin.Ben ararım sonra..Ama çok sevindim senin adına.İnşallah bulursunuz anneni.
Eda:Serkan..Bak aranızda bir sürü şey yaşandı biliyorum.Bana güven..Burda konu annem.Annem..
Serkan:Tamam ya..Sen şey yapma beni.Gerçekten çok sevindim senin adına.Eminim bulcaksın anneni.
Eda:Teşekkür ederim.Haber vericem sana..Tamam?

Sarılırlar.Eda motora biner ve giderler.
Yayınevinin kapısından içeri girerler.

Eda'dan
Adım adım..Her şey adım adım..
Yürüdüğüm her yol annemi daha iyi anlamak, yan yana olmasak da ona bir şekilde dokunmak içindi.
Az sonra anneme bir adım daha yaklaşıcam.İçim içime sığmıyor.

Barış:Merhaba kolay gelsin."Mutluluk" kitabı için geldik biz.Sabah arkadaşıma yazarın öldüğüne dair bir bilgi vermişsiniz.Biz bunun doğru olmadığını öğrendik.Siz nerden ulaştınız bu bilgiye?
Eda:Böyle ciddi bir konuda biraz daha hassas olmanız gerekmez mi?Birilerinin çok fena canı yanıyor olabilir.Keşke bunu göz ardı etmeseydiniz.
Barış:Tamam..Biliyoruz annenin yaşadığını merak etme.
Görevli:Böyle bir yanlış anlaşılma için üzgünüz.Yazarın kendisiyle tanışmıyorduk biz.Editörden öğrendik vefat bilgisini.İsterseniz onunla iletişime geçebilirsiniz.Ben size adresi veriyim.
Barış:Lütfen alalım.
Eda:Tanışıyorlar mı annemle? Yani yazarla..Tanışıyorlar mı?
Görevli:Tabi ki..Aradığınız soruların cevaplarını o verecektir sanıyorum.Yalnız sizi bir konuda uyarmam gerekiyor.Kendisi biraz aksi bir adamdır.O yüzden dikkat etmenizde fayda var.Buyrun(adresi uzatır)
Eda:Söz konusu annem..Kim olursa olsun beni yıldıramaz.
Barış:Hadi gidelim.Kolay gelsin!

Motora binerler ve kağıtta yazan adrese giderler.

Barış:Geldik.Şeker Sokak...
Eda:Ayy çok heyecanlandım ben.Düşünsene belki de annem içerde.Yeni kitabı üstüne konuşuyor.Kalbim küt küt oldu benim.Niye böyle oldum ki?
Barış:Böyle anları ölümsüzleştirmek gerekir.Gel..(fotoğraf çeker) Bir gün bakıcaksın fotoğrafa ve diceksin ki..Ne güzel günlerdi annemle ilgili şöyle bilgilere ulaşmıştım.
Eda:Umarım :) Hadi bakalım.

Motordan inerler.

Barış:Peki bu yayınevindeki kadının söylediklerini napcaz? Editör aksidir falan filan..
Eda:Ama burda önemli bir konu var yani..Adama sorucam sorularımı o da çat çat cevap vericek.Hiç kusura bakmasın.
Barış:Peki ama..(evin camındaki kiralık yazısı gözüne çarpar) İstersen hiç riske girmeyelim.Ev kiralıkmış hem.
Eda:Ee?
Barış:Yani kiracı olarak geldik diyelim falan..
Eda:Yok ya..Hiç gerek yok öyle bir şeye.Ne yapcak adam dövücek mi bizi?! Gel gel..Ben bu konularda iyiyim gel.
Barış:İyi sen bilirsin.Bak benden çıktı he..

Kapıya doğru yönelip kapıyı çalarlar.Editör (Bahadır) kapıyı açar.

Bahadır:Ne var ne geldiniz? Ne güzel uyuyordum ya..Ne işiniz var bu saatte?! Satıcıysanız hemen defolun!!
Barış:Yok Bahadır Bey biz..
Eda:Ee biz..Evi kiralamak için geldik.
Bahadır:(kulakları zor işitiyordur) Efendiimmm??
Barış:Evi diyoruz..Kiralamak için geldik.
Bahadır:Efendim?
Barış:Duymuyor mu, kızıyor mu şu an anlamadım..
Bahadır:..
Barış:Duymamış güzel..(bağırır) Evi diyoruz evi..Kiralamaya geldik!
Bahadır:Hee..Evli misiniz?
Barış:Yeni evliyiz biz.
Bahadır:He iyi..Aferin! Bekara ev yok bende.Hadi gelin bakalım içeri.

Evlilik numarası işe yarayacak mı..?
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋

MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin