Sabah Serkan şirkete gider.Eda'nın baş ucuna bir not bırakır.
Not;
Sevgilim benim şirkette küçük bir işim var.Dönünce beraber dışarı çıkarız.Seni seviyorum.Serkan şirkette işlerini hallettiği sırada Aydan gelir.
Aydan:Beni merak içinde bıraktın Serkan.Apar topar çağırdın buraya.Bir şey mi oldu? Eda nasıl?
Serkan:İyi..Gayet iyi.
Aydan:İyi olduğunuzdan emin misin?
Serkan:Eda'nın annesi ortaya çıktı.
Aydan:Ne?! Eda'nın annesi mi? Eda'nın annesi ölmemiş miydi?
Serkan:Yaşıyor.Hem de çok yakınımızdan biri.
Aydan:Kim?
Serkan:Begüm Hanım..
Aydan:Demek size bu kadar yaklaşmaya çalışmasının sebebi buymuş.
Serkan:Evet.Kızına yakın olmak için.
Aydan:Eda biliyor mu?
Serkan:Kemal Bey ve Begüm Hanım söylediler..Ve işin en kötü tarafı da Begüm Hanım'ın Eda'nın annesi olduğunu ben biliyordum.Eda'dan saklamak zorunda kaldım.Senden de tek ricam Eda'ya bunu söylememen.
Aydan:Tamam ama ya Eda öğrenirse..? O zaman ne olacak?
Serkan:Bilmiyorum...Aydan gittikten sonra Serkan eve döner.Eda'yı da alıp çocukların yanına giderler.Ceren, psikolog işini halletmiştir.Psikolog, Ceren'in bir arkadaşı gibi yanlarına gelecektir.
Pırıl:Eee ne yesek?
Serkan:Ben çok acıktım.
Eda:Ben hiç aç değilim ya.
Ceren:E bir şeyler iç.Psikolog (Canan) masalarına gelir.
Canan:Ceren?
Ceren:Aaa Canan? Canım..(sarılırlar)
Canan:Ne güzel tesadüf oldu.
Ceren:Evet yaa..Ay ne zamandır görüşememiştik.Otursana..
Canan:Bir arkadaşımla buluşacaktım ama..Madem karşılaştık oturayım bari.
Serkan:Buyrun buyrun oturun.Ben Eda'nın yanına geçiyim.
Ceren:Arkadaşlar..Canan'ın Moda'da çok tatlı bir butiği var.Biz oradan tanışıyoruz.
Pırıl:Ay ne güzelmiş..
Ceren:Ee nabıyosun bu aralar? Görüşemedik.
Canan:Aslında bu aralar hiç iyi değilim Ceren ya.Pek çaktırmıyorum ama..Hayatım bir günde alt üst oldu resmen.
Ceren:Ay noldu?
Canan:30 yaşıma kadar tek çocuk olduğumu zannederek büyümüştüm.Meğer bir kardeşim varmış.
Eda:(Canan'ın anlattıkları dikkatini çeker)
Pırıl:Aaa! Kıyamam ya.Ee noldu peki? Ayıptır sorması..Ne yaptınız?
Canan:Annem ve babamla görüşmüyorum.Çok kırgınım onlara.
Eda:Peki şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz? Yani ne yapacaksınız?Masalarına bir adam gelir.
Adam:Ooo doktor hanım! Siz de mi burdasınız ya? Nasıl, keyfiniz yerinde mi?
Eda:Doktor mu? Ne doktoru ya?
Adam:Canan Hanım tanıdığım en iyi psikologtur.
Serkan:(iç ses) Haydi buyrun cenaze namazına..
Eda:(sinirlenir) Psikolog? Öyle mi? Psikolog?
Ferit:Moda psikoloğu..
Ceren:Ferit!!
Eda:Siz bunu nasıl yaparsınız ya?!! Nasıl böyle aptalca bir numaraya kanabileceğimi düşünürsünüz?!!
Pırıl:Bak öyle değil..
Ceren:Eda biz senin iyiliğin için..
Ferit:Evet Eda..Yani sadece iyi niyetimizden.
Engin:Eda biz ne yapıyorsak senin için yapıyoruz.
Eda:(bağırmaya başlar)Ya onlar gibi arkamdan iş çevirerek mi bana yardım edecektiniz?! Neden kimse beni karşısına alıp insan gibi konuşmuyor benimle?! Niye sürekli bir şeyleri gizliyorsunuz benden? Ben deli miyim?!! Aklımı mı kaçırdım ben??!!!
Serkan:Eda...
Eda:Bakın..Herkes bana yardım etmeye çalışıyor.Beni korumaya çalışıyorsunuz.Halam, siz, babam...Korumayın ya beni! Beni kimse korumasın!! Çünkü birileri beni korumaya çalıştıkça en çok ben yara alıyorum!!
Serkan:Eda..
Eda:Serkan sen biliyor muydun bu doktor işini?
Serkan:Tabi ki bilmiyordum hayatım.Nerden biliyim?
Eda:Madem kırıp dökmemi istiyorsunuz.İstediğinizi elde ettiniz tamam mı? Yandınız siz ya!! Bittiniz!!!
Serkan:Ne biçim insanlarsınız lan siz?! Benim sevgilim kendisini korur!!Eda ve Serkan gider.
Ceren:Aa 2 dakikada sattı ya bizi.
Canan:Kesin yatırmamız lazım.Ama ikisini de..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
FanfictionEda'nın babasından gizli İstanbul'da bir üniversite kazanmasıyla İzmir'den İstanbul'a uzanan bir özgürlük yolculuğunun hikayesi... Babasını karşısına aldığı gün tanıştığı Serkan sayesinde mutluluğu aramak için İstanbul'a gitme kararı veren Eda; tıpk...