Eda'nın babasından gizli İstanbul'da bir üniversite kazanmasıyla İzmir'den İstanbul'a uzanan bir özgürlük yolculuğunun hikayesi...
Babasını karşısına aldığı gün tanıştığı Serkan sayesinde mutluluğu aramak için İstanbul'a gitme kararı veren Eda; tıpk...
Eda'dan Her şey anlamını yitirmiş gibi..İçimde kocaman bir boşluk var ve ben onu hiçbir şeyle dolduramıyorum.Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi. Hayat boyunca bir şeylere inanıp çabalıyoruz.Gün oluyor; bir şey geliyor başımıza ve tüm sıfatlar anlamını yitiriyor.Hayatımız orta yerinden kırılıyor. Önemli olan önemsizleşiyor, çok özel dediklerimiz sıradanlaşıyor. Hepsini baştan alıyoruz, yeni anlamlar bulmak için.. Ama hayat devam ediyor..Yeniden.. Mutlu olma ihtimali de hiç bitmiyor.
Aradan 1 hafta geçmiştir.Eda, Serkan'ı affetmemiştir ve halasında kalıyordur.Ama halasıyla da arası hâlâ kötüdür.1 haftadır şirkete gitmiyordur ve işlerini evden hallediyordur.Selin, artık şirkette çalışmıyordur.Engin ve Pırıl artık sevgilidir.Ve o gün Ceren'le Ferit'in düğün günüdür.Dedikleri gibi sahil kenarında bir yer ayarlamışlardır ve sadece yakın çevreyi çağırmışlardır.Eda ve Pırıl sabah erkenden Ceren'in moda evine giderler.Nedime kıyafetlerini Ceren kendi tasarlamıştır.
Pırıl:Ayy çok merak ediyorum Ceren.Hiç göstermedin bize kıyafetleri. Ceren:Sürpriizz.. Eda:Eee göstermicek misin? Ceren:Gidince görürsünüz.Ama çok güzel oldularrr!! Eda:İyi o zaman çıkalım. Ceren:Tamam.Feritler sonra gelecek zaten.Bizim hazırlanmamız falan..Uzun iş..
Kızlar düğünün yapılacağı mekana giderler.Gelin odasına girip hazırlanmaya başlarlar.Saç ve makyajları betince kıyafetlerini giyerler.
Ceren:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eda ve Pırıl:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pırıl:Cereen bu kıyafetler çok güzel olmuşş! Eda:Evett. Pırıl:Ve sen de çok güzel oldun. Eda:Peri kızı gibi... Ceren:Yiaaa..Ama ben hiç böyle hayal etmemiştim. Eda:Nasıl yani? Bir şey mi eksik? Söyleyelim ne eks... Ceren:Hayır bir şey eksik değil.Siz Eda..Serkan'la sen..Ben sizin böyle olacağınızı düşünmemiştim. Pırıl:Ben de.. Eda:(yüzü düşer) Olanları biliyorsunuz kızlar.. Ceren:Peki sen iyi misin? Eda:Ben iyiyim. Ceren:E Eda nolcak peki? Barışmayacak mısınız? Siz ayrı yapamazsınız ki.. Eda:Sen boşver şimdi beni, Serkan'ı..Bugün senin günün.Bugün üzülmek yok.
Üçü beraber sarılırlar.O sırada kapı tıklatılır.Ferit ve Engin kapının önündedir.
Ceren:Ayy geldilerr!! Pırıl:Ben hemen geliyorum kızlar.
Pırıl, kapının önüne çıkar.
Pırıl:Ya kapı açılmıyor nedense.Bir sıkışmış galiba.. Engin:(gülmeye başlar) Para sıkışmıştır. Ferit:Sen de mi Pırıl ya? Pırıl:Eee nabalım adet böyle. Ferit:Al bakalım..Ama unutmıcam bunu ;)
Eda ve Ceren içerdedir.
Eda:İşte başlıyoruzzz..(Ceren'in ellerini tutar) Ceren:(heyecanlıdır)Ayy... Eda:Şansın, bahtın çok güzel olsun..Tamam mı? Her şey harika olacak.Çok seviyorum seni. Ceren:Ben de seni çok seviyorum.(sarılırlar)
Eda çıkar.Pırıl'la nikahın yapılacağı alana giderler.Biraz sonra Ceren ve Ferit gelir.Nikahları kıyılır.Dans ederler.Eda ve Serkan düğün başladığımdan beri hiç konuşmamışlardır.Ferit Eda'yla, Ceren de Serkan'la dans ederken Mazhar Alanson-Yandım şarkısı çalmaya başlar ve Ferit'le Ceren eş değiştirip Eda ile Serkan'ın dans etmesini sağlarlar.Eda istemese de Serkan'la dans etmeye başlar.
Serkan:Çok güzel olmuşsunuz hanımefendi. Eda:Öyle mi..? Serkan:Öyle..Sizi daha önce hiç görmedim. Eda:Demek ki yeterince iyi bakmamışsınız. Serkan:Ben Serkan.. Eda:Eda! Serkan:Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz Eda Hanım? Eda:İzmir'e geri dönmeyi.. Serkan:Onu sormadım. Eda:Neyi sormuştunuz? Serkan:... Eda:Ben artık masallara ve kahramanlara inanmıyorum.
Diyip gider.Serkan peşinden gidip durdurur.
Serkan:Eda..Lütfen anlatmama izin ver. Eda:Neyi anlatacaksın Serkan? Babam gibi arkam iş çevirdiğini mi? Annem gibi olanlara gözünü yumduğunu mu? Veya halam gibi sustuğunu mu? Neyi anlatacaksın?! Serkan:Eda... Eda:Hani doğum günümde bana demiştin ya..İstediğim şey hatırlamam değil, hiç unutmaman..Ben artık seni unutmak istiyorum Serkan! Keşke o gün seninle hiç İstanbul'a gelmemiş olsaydım..
