Mutluluk

31. Bölüm

Ertesi gün Fifi ve Eda bahçede oturuyorlardır.

Fifi:Eda..Evet demeyi düşünmedin mi hiç?
Eda:Ne?
Fifi:Dinlemiyor musun beni sen?
Eda:Hayır.
Fifi:Dürüstlüğün için teşekkürler.İki soru sorduk.Allah Allah..Serkan'la diyorum..İzmir'de yepyeni bir hayata başlamayı düşünmedin mi?
Eda:Hayır..
Fifi:Hep böyle tek kelimelik cevaplar mı vericeksin?
Eda:Evet
Fifi:Bir şey soranda kabahat sana be! Ne yaparsan yap! Konuşmuyorum.İyi ki bir dertleşelim dedik.
Eda:Yapamazdım Fifi.Ya böyle bir soruyu nasıl sorar onu bile anlamıyorum ben.Onca hatadan sonra..Onca bana yaşattıklarından sonra..
Fifi:He yani Balca'yı öpmese Serkan'la İzmir'e gidecektin öyle mi?
Eda:Hayır canım öyle bir şey söylemiyorum.Ya ben burda yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum.Babamı arkamda bıraktım.Her şeyi sildim.Tekrar İzmir'e dönmek istemiyorum ki..
Fifi:İşte bu aferin sana!! Onlar da istiyorlar ki evde oturup fasulye ayıklayalım.Yok öyle şey! İki dakika gölge etmesinler ya.
Eda:Evet..Oldu olacak evlenelim bu yaşta.
Fifi:Valla ben konuşma bir tık oraya doğru gidiyor diye tırsmadım değil.
Eda:..
Fifi:Şşş..Evlenme teklifi etse evet der miydin?
Eda:Off Fifi!
Fifi:Amaan be senle de iki geyik yapılmıyor.Tamam be ne yaparsan yap.Sustum.Ne zaman gidiyormuş o?
Eda:Yarın gidiyormuş.
Fifi:Çok özliceksin dimi onu?
Eda:Ay ne çok soru sordun Fifi ya sabahtan beri bır bır bır bır.Ben Madam Elizabeth'in odasına gidiyorum.Ayrıca bu konuyu da bir daha konuşmayalım.
Fifi:Gerçeklerden kaçamazsın canım.

Eda, Madam Elizabeth'in odasına gider.Balca ordadır.

Eda:Günaydın.
Balca:Serkan gidiyor.
Eda:Hı hı
Balca:Sen kalıyosun?
Eda:Hı hı
Balca:Umarım hepimiz için hayırlısı olur.

Madam Elizabeth'in asistanı odaya gelir.

Asistan:Günaydın arkadaşlar!
Eda:Günaydın!
Asistan:Ben Madam Elizabeth'in asistanıyım.Madam Elizabeth yarın sabah 9'da teslim etmeniz gereken bir ödev verdi size.Karakteristik bir kişi bulup onunla içinde aşk olan bir röportaj yapıcaksınız.Burdan bakabilirsiniz(ödev çizelgesini verir)
Eda:Hıı..Enteresan birini bulucaz.Onunla bir röportaj yapıcaz.
Asistan:Evet
Eda:Tamam.
Balca:Teşekkürler.

Asistan gider.

Balca:Eda..Aklında biri var mı?
Eda:Yok.Senin?
Balca:Benim var.Serkan..
Eda:Normal olarak tabi.
Balca:Ben ona bir veda partisi düzenlemek istiyorum.Yazıyı da ben yazıcam.Röportaj yapmıcam.Yani böyle küçük bir hediye gibi.
Eda:Güzel fikirmiş.
Balca:Bunu da sana söylemek istedim.Yani..Arkandan iş çevirmek istemedim.
Eda:Üzülüyor musun gittiği için?
Balca:Çok! Yani..Gidiyor Eda.Bir daha görmicez onu.Duymıcaz..Çok kızgınım ona.En az senin kadar ben de çok kızgınım.Ama..Tabi gidene kin tutmak olmaz.O yüzden güzel uğurlıcam ben onu.Sonuçta buraya geldi ve hepimizin hayatına dokundu.Bunu bilerek gitsin.
Eda:Dürüstlüğün için teşekkür ederim.
Balca:Yarın görüşürüz.
Eda:Görüşürüz.

Eda dışarı çıkar.Serkan yanına gelir.

Serkan:Eda..Nabıyosun?
Eda:İşim var.
Serkan:Ne işin var söyle beraber yapalım.
Eda:...
Serkan:Ya bak tamam..Ben senle Çeşme'de geçirdiğimiz gün gibi bir gün geçirmek istiyorum.Beni en azından güzel hatırla istiyorum.
Eda:İşim var.Madam Elizabeth dergi için iş verdi.Enteresan biriyle bir röportaj yapmam lazım.
Serkan:Tamam.Karşında Orta Doğu ve Balkanlar'ın en enteresan kişisi durmuyor mu sence? Röportajı yap benle.
Eda:Doğru aslında.Senden enteresan hikaye mi olur?
Serkan:Bende aşk var, bilim kurgu var, komedi var, dram var.Her şey var.Hemen hallederiz ne diyosun?
Eda:Ama Balca'da senin..
Serkan:Ya ne Balcası ya.Kapat şu Balca mevzusunu tamam.
Eda:Tamam olmaz Serkan.İşim var benim.
Serkan:Ya tamam bi dur.Bir öğlen yemeği? Bir öğlen yemeği rica ediyorum senden.
Eda:İyi tamam.Acıktım zaten.
Serkan:Tamam.Gel..

Restoranın önüne gelirler.

Eda:Aa ben burayı biliyorum.Bir dergide görmüştüm.Füzyon mutfağı burası.
Serkan:Gel bakalım görelim füzyon neymiş..
Eda:Pahalıdır ama.
Serkan:Gel gel..

İçeri girerken Serkan rezervayona listesine çaktırmadan bakar.

Görevli:Hoş geldiniz.
Serkan:Hoş bulduk.Yağız ve Caroline..
Görevli:Bir saniye bakıyorum..
Serkan:Yalnız bir saat erken geldik.İnşallah bir sakıncası yoktur.
Görevli:Yok hayır.Buyrun geçebilirsiniz.

İçeri girerler ve masaya otururlar.

Serkan:Eda plan belli! Yediğimizi yiyoruz.Gerçek Caroline'le Yağız gelene kadar..Sonra tuvalet muvalet diyip vın!
Eda:Ya ama böyle de insan tedirgin oluyor.
Serkan:Hallederiz

Garson gelir.

Serkan:Evet hayatım ne yiyosun?
Eda:Eee..Ben bir lüfer alıyım.Bir bebek patates..Kabak ve çiçeği..Bide yoğurt kreması lütfen!
Serkan:Ben de bir tane dana incik alayım.Çıtır mıtır da bir şeyler yazıyor onlardan da olursa çok sevinirim.
Garson:Tabii..

Garson gider.

Serkan:Evet..Eda..Bugün sana en romantik tarafımı göstericem.
Eda:(güler) Kusura bakma..Romantik diyince bir an..
Serkan:Allah Allah ben sana hiç romantik şeyler söylemiyo muyum?
Eda:Asla
Serkan:Başlıyorum bir saniye..Sayın Eda Hanım..Gözleriniz..
Şef:(yanlarına gelir)İyi günler efendim..Afiyet olsun.Hoş geldiniz..Ekmeklerimizi özel yapıyoruz burda.Özel cevizli ekmeğimiz..Önce tereyağ yatağında ıslatılıyor.Ardından tava ekmeği tekniği sayesinde sizlere servis ediliyor.
Serkan:Tamam.Siz koyun..Teşekkür ederiz
Şef:Afiyet olsun(gider)
Serkan:Evet..Ben diyorum ki..Bugün, bütün yaşadığımız her şeyi ben senin hafızandan bir siliyim.Yani beni güzel hatırlarsın.
Eda:Hadi bakalım!
Serkan:Hatırlarsan seninle Çeşme'de..
Şef:(tekrar gelir) Efendim ot tabağımız..Bu tabak sizler için özel olarak bahçemizden toplandı.Daha sonra zeytinyağı yatağında dinlendirildi.
Serkan:Alalım biz o otu da
Şef:Afiyet olsun (gider)
Serkan:Bunların da olayı mı bu anlamadım ki.Neyse..Eda ben sana diyorum ki..
Şef:(yeniden gelir) Efendiimm..Karidesli, zerdeçallı, biberli mücver tabağınız..Sizin için özel olarak deniz börülceli yoğurt yatağında hazırlandı.Afiyet olsun..(tabağı koyar)
Serkan:Napcan abi bizi sınava mı tabi tutcan? Onu oraya yatırdım, bunu buraya yatırdım.Yoğurdu yatırdım, patlıcanı yatırdım.Sınav mı olucaz biz? Anlayamadım..Zerdeçal ne?
Şef:Eee..Efendim..Şöyle açıklıyım efendim.Zerdeçalı alıyoruz..
Serkan:Alma abi zerdeçalı.Gözünü seveyim alma.Bize yemek getir ne getirceksen getir ama açıklama.Sohbet edicez be..
Şef:Hay hay efendim.Afiyet olsun.
Serkan:Bay bay efendim.

Şef gider

Serkan:Off!! Yemin ederim konferans sanki.
Eda:Yiyelim mi?
Serkan:Sağına soluna bak.Kimse gelmiyorsa yiyelim.

Sohbet ederek yemeklerini yerler.Tatlılarını yerken bir adam (A) gelir.Yanında bir çift vardır.

Serkan:Hay Allahım..Abi ne yaptın?Pastayı nereye yatırıcan?
A:Tanıştırayım..Yağız Bey ve Caroline Hanım..
Serkan:Ne diyim abi..?Erken gelmişsiniz.

Adam Eda ve Serkan'ı mutfağa alır.

Serkan:Şimdi ben seni kırmıyım dedim.Tamam..Hata yaptık.Parası neyse öderiz.Yani böyle saçma sapan işlere gerek yok tamam mı?

Adam hesabı Serkan'a verir.850 tl'dir.İkisi de şok olur.

Serkan:Tamam..Sen bize süngerle köpük ayarlayıver.Biz bir girişelim Edacım.Biraz sıkıntılı çıktı.
A:Bulaşıkla yırtamıcaksınız.Bugün burda konser var.Orda da garsonluk yapacaksınız.
Serkan:Çıkar gömleğini, sırtına bir masaj yapıyım istersen?
A:Efendim?
Serkan:Boşver..
A:Siz gelip kimin mekanını düdüklüyorsunuz oğlumm??!!!
Serkan:Sinirlenmene hiç gerek yok yani.Düdük müdük de yok.Yapıcaz, çıkıcaz abicim.Hayırlı uğurlu olsun.Sağ ol..Güzel bulaşıkçı aldın kendine.Tebrik ediyorum seni.

Adam gider.Eda ve Serkan önlüklerini giyip bulaşıkları yıkamaya başlarlar.

Serkan:Valla kusura bakma..Son gün de başına yine belayı açtım.
Eda:Yalnız eline yeşil bulaşık eldiveni o kadar yakıştı ki..
Serkan:A-aa ne var ya mis gibi eldiven.
Eda:Neden gidiyosun Serkan?
Serkan:Çünkü kalmak için bir sebebim yok.
Eda:Okulun var.Sen o okulu boşuna mı kazandın?
Serkan:...

Serkan 🤝 olmaması gereken yerlere girmek
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋