16. Bölüm

467 47 22
                                    

İçeri geçip otururlar.

Bahadır:Eveet..Ne iş yapıyordunuz?
Barış:Ben..Şantiye şefiyim.
Bahadır:Efendimm??
Barış:Şantiye şefiyim..Şantiye!
Bahadır:Siz ne iş yapıyorsunuz?
Eda:Iıı...Ben diş hekimiyim efendim.
Bahadır:Aa diş hekimi..İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş.Ben bu 20 yaş dişimden çok çekiyorum.
Eda:(güler) 20 yaş mı..? Efendim siz en az 60 yaşındasınız ne 20 yaş dişi?
Bahadır:(bozulur)
Barış:Ee hayatım..Hani sen bana demiştin..20lik diş demiştin.Yaşı yok demiştin..
Eda:Dimi dimi? Efenim 20 yaş dişi çağımızın hastalığı.Gencinden yaşlısına, 7'den 77'ye herkes bu dertten muzdarip.Ee gelin benim muayenehaneye bir gün.Çekelim biz onu.
Bahadır:Yoo öyle hemen çektiremem ben.Önce gelin bir muayene edin.
Eda:Aa..Efenim benim alet edavatım olmadan ben asla muayene yapmıyorum.
Bahadır:Canım alet edavata gerek yok.Geliniz siz geliniz.
Eda:(Barış'a döner) Eee..Geliniz diyor.
Barış:Iı..Gidiniz o zaman..
Eda:Peki..Bakıyım..
Bahadır:(ağzını açar ama ağzı kokuyordur)
Eda:Bahadır Beyciğim siz kapatın ağzınızı.Kapatın..O diş ağzınızda böyle kendiliğinden çıkar.Düşer, salar, kaçar yani...Kapatın efenim..Cereyan yapmasın.
Barış:Ee siz ne işle meşgulsünüz efendim?
Bahadır:Efendim??
Barış:Siz diyorummm!! Ne işle meşgulsünüz?!
Bahadır:Ben editörüm.
Eda:A-aa duydun mu Barışçım? Beyefendi editörmüş.Efenim ben her gece bir kitap okumadan uykuya dalamıyorum.
Barış:Huy işte..Huyu kurusun.
Eda:Huy işte..Efenim peki siz hangi yayınevinde mesleğinizi icra ediyorsunuz?
Bahadır:Rol Yayınevi..
Eda:A-aa!
Barış:Yok artık!
Eda:Pess..Ben şok ben vefat.
Barış:Valla ben de aynısından.Ya benim eşim sizin yayınevinden bir kitap okuyor da halihazırda.
Eda:"Mutluluk"
Bahadır:A-aa! Onun editörü benim.
Eda:Ay inanamıyorum.Tesadüfe bakar mısın Barış ya..Ne kadar güzel bir tesadüf! Efenim peki onun yazarı kim biliyor musunuz? Çünkü kitabın üstünde yazmıyor.Yani nasıl ulaşabilirim kendisine? Tanışıyor musunuz daha önceden?
Bahadır:Ben de hiç tanışmadım.Öldü dedirtiyor kendisi için.Gizemli işte..
Eda:Hıı..
Barış:Pekii..Nasıl iletişim kuruyorsunuz?
Bahadır:İnternet üzerinden öyle mailleşiyoruz falan işte.Daha yüzünü görmedim.
Eda:Hıı..Ben çok hayranıyım kendisinin.Bir imzasını almak istesem nasıl ulaşabilirim? Hiçbir yolu var mı?
Bahadır:Yarın akşam yayınevinin bağış gecesi var.Zayıf bir ihtimal ama o da gelebilir.Ben de gitmek isterdim ama..5 bin bağıştan aşağı kimseyi sokmuyorlar.Namussuzlar..E bizim de bu sıralar maddi durumumuz biraz..Noluyo ya? Ben size soru sorucam..Siz bana soru soruyorsunuz!

Kapı çalar.Bahadır kapıyı açmaya gider.

Eda:Mail dedi..Mailimde dedi!
Barış:Herifin bilgisayarı falan yok ki.Nabıcaz?
Eda:Arayalım..Arayalım Barış hadi!

Aramaya başlarlar.O sırada Bahadır geri gelir.

Bahadır:Noluyo? Nabıyosunuz?
Eda:Ee efenim..Toz olmuş.Çok toz olmuş buralar.
Barış:Çok..Toz olmuş.
Bahadır:Toz mu? Siz önce evi tutun da sonra temizlik yaparsınız.
Barış:Haklı..
Bahadır:Dışarda bir çift var.Rakibiniz onlar.Onlara da size de birkaç soru sormam gerekiyor.Çünkü ben ne evli çiftler gördüm..Geliyorlar evliyiz diye.Bir hafta sonra boşandık diyorlar.Ondan sonra ev bana kalıyor.İşin yoksa topla bira şişelerini, bikinileri..Nerde tanıştınız?

Sorulara aynı anda cevap vermeye başlarlar.

Eda:İstanbul
Barış:İzmir
Eda:Iıı yani..İstanbul-İzmir otobanında bir yerde.
Bahadır:Kaç yıl oldu?
Eda:3
Barış:12
Eda:(sessiz) Oha!
Barış:Geçelim bence buraları biz.Devam edelim.
Bahadır:En sevdiğiniz yemek?
Eda:Karnıyarık
Barış:Tabi ki lahana
Bahadır:En sevdiğiniz şarkıcı?
Eda:Tarkaan!
Barış:Kenan Doğulu
Bahadır:En sevdiğiniz hayvan?
Eda:Köpeek!
Barış:Gergedan
Bahadır:Siz evli değilsiniz!
Eda:Aaa!
Barış:Yok efendim olur mu? Eşimle ben..Size gelince çok heyecanlandık.Çünkü kendisi bu evi tutmayı çok istiyor da..
Eda:Çok!
Barış:O yüzden..Eee..Ben biraz anlatıyım evliliğimizi.Efendim..Bir gün mutluluğu arıyorum diye geldi.Ben de ona yardım ettim.Hiçbir hesap olmadan, çıkarsız..Sadece gülsün istedim.Güldüğünde çiçekler açıyordu sanki.Bir bahçemiz olsun istedim.Sonra..Birer birer hatalar yapmaya başladım.Kim bilir..?Belki başka bir dünyada, başka bir hayatta her şey çok farklı olabilirdi.Velhasıl kelam..Keşke saatlerimiz olsa da size eşime olan sevgimi anlatsam ama..İşte..
Bahadır:İşte aşk bu..Evet..İşte aşk bu! Şimdi ben gidiyim dışarıdakilere de bir şeyler sorayım.Ama..Delikanlının cevaplarından sonra benim oyum size.

MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin