7. Bölüm

6.3K 289 8
                                    

İkili yemeklerini sessizce yedikten sonra aynı sessizlikle eve geldiler ve Rehnüma evden içeri girmeden getirilen arabasının sağ ön kapısını açtı. Hastaneden ayrılırken bıraktıklarını alarak kapıyı saniyeler sonra tekrardan kapattı.

Mahir de ev kapısının önünde Rehnümayı bekliyordu ve kısa zaman sonra yanına gelmesi ile dijital ekranı gösterip sayıları girmeye başladı.

"Şifre nikâhlandığımız tarih haberin olsun."

Rehnüma başını hafifçe yana eğerken kilidin açılma sesi duyuldu ve saniyeler sonra Mahirin kapıyı iterek açması ile içeri girip yukarı kata yöneldi. Genç adam ise tekrardan arabaya dönerek bagajı açıp mağaza poşetlerini eline aldı ve açtığı gibi kapağı kapattı.

Rehnüma önden Mahir arkadan ilerlerken ikili kısa zaman sonra yukarı kata çıkıp yatak odasına geçtiler. Genç kadın elindekileri yatağın üzerine bırakırken Mahir de mazağa poşetlerini tekli koltuğun üzerine bırakıp giyinme dolabına yöneldi.

Rehnüma çatık kaşlarla yatağa bıraktıklarını ayırt ederken Mahirde siyah eşofman altını ve tişörtünü alıp banyoya geçti.

Genç kadın giyilmemiş kıyafetlerini dolaba, malzemelerini ise makyaj masasının çekmecesine bırakıp mağaza poşetlerine yöneldi ve saniyeler içerisinde poşetlere tek tek baktı. Koyu renk olanları alıp makineye atmak üzere odadan çıktı ve aşağı kata indi.

Çamaşır odasına geldiğinde makineye elindekileri bıraktı ve kısa programı açarak çalıştırdı.

Kabullenemediği evde ikinci gecesiydi ve kabullenmeye çalışarak yönünü mutfağa çevirdi. İstemediği ve zoraki geldiği için kendisine yediremiyordu.

Kısa zaman sonra mutfağa geçip çay suyunu ocağa bıraktı. Sabah mutfak dolaplarını incelediği için ne nerede öğrenmişti ve paket ürünlerinin bulunduğu çekmeceyi açarak birkaç ürünü alıp tezgâhın üzerine bıraktı.

Mahir ise kısaca öksürerek mutfaktan içeri girip masadan bir sandalye çektikten sonra oturdu.

"Eşyalar birkaç güne gelir. Mutfakta da eksikler vardır illa ki onları da öbür gün hallederiz."

Rehnüma bir şey demeden işe devam ederken genç adam sıkıntılı nefes eşliğinde masaya bıraktığı kollarını geriye çekip sandalyeye yaslandı.

"Bu arada söylemeyi unuttum, annemle abim Arapça biliyor."

Genç kadın açmakta olduğu bisküvi paketiyle donup kaldı. Birkaç saniye duvarda ki, fayanslara bakakalsa da büyüyen gözlerle ve yavaşça arkasını döndü.

"Ne."

Mahir rahat bir şekilde "Duydun işte, ailem Arapça biliyor. Bana inceden laf sokmaya kalkarsan kendi dilinde, yapma diye söylüyorum" dediğinde Rehnüma elinde ki paketi tezgâhın üzerine bırakıp iki eliyle yüzünü sıvazladı.

Siyah gözleri birkaç saniye rahat olan turkuazlarda dursada kısacık zaman diliminde duygu karmaşasına girip ağlamaya başladı. Genç adam da Rehnüma'nın bu haline karşılık dişlerini sıkarak ayağa kalktı ve birkaç adımda önüne gelerek durdu.

"Herkese rezil olacağım, hiç bilmediğim ailene rezil olacağım. Neden gururumu onurumu bir kez olsun düşünmüyorsun. Ailen ailemle konuştuğun da her şey ortaya çıkacak gene senin adına utanacağım, yüzümü yere eğdireceksin. Bunları hak etmek için ne yaptım ben."

Yaşlı gözlerin belli belirsiz etrafta gezdiren genç kadın saniyeler sonra ciddi duran gözlere baktığında Mahir ellerini cebine bıraktı.

"Rezil olunacak bir durum olmayacak. Sende ağlama. Her şey kontrolümün altında bana güven."

Kahire'nin İncisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin