10. Bölüm

5.9K 256 17
                                    

Genç kadın saat dokuzu on geçe hastaneye gelmiş ve başhekim yazılı kapıyı tıklatarak gel komutundan sonra içeri girmişti.

Ellilerin başlarında olan adam ayağa kalkıp "Rehnüma hanım değil mi" dediğinde genç kadın başını olumlu anlamda sallayarak masasının önünde durdu ve elini uzattı.

Saniyeler sonra iki el birleşerek kısaca selamlaştığında İhsan bey elini geri çekerek tekli koltuklardan birini gösterdi.

"Siz oturun benim ufak bir işim var. Hemen dönerim."

Rehnüma "Peki" diyerek gösterilen yere oturduğunda İhsan beyde birkaç adım sonra kendi odasından çıktı.

Genç kadın yaklaşık yirmi dakika can sıkıntısıyla bekledi ve yirmi dakikanın sonunda odasına geri dönen başhekim ile birkaç dakika içerisinde resmi evrakları imzalayıp konuştuktan sonra görüşmek üzere odadan ayrıldı.

Kısa zaman içerisinde hastaneden de ayrılan Rehnüma, arabasına binip yola çıktığında telefonunu çantasından çıkartıp Mahirin numarasını almadığını hatırladı ama telefonunda da kayıtlı olduğuna emindi.

Saniyeler sonra rehberinde M harfine geldiğinde beklediği gibi numarayı buldu ve sabır çekerek sinirli bir gülüş atıp numarayı çevirdikten sonra hoparlöre alıp ön cama sabitli olan tutacağa bıraktı.

Çağrının sonlarına doğru aramanın cevaplanması ile genç adamın sesi duyuldu.

"Efendim."

Gözlerini yoldan ayırmadan "Ekmek almaya çıkmış mıydın" dedi.

Mahir "Annemi almak için evden çıkmıştım zaten, o ara aldım. Sen direkt eve gel" dediğinde Rehnüma kısa bir an telefonun ekranına baksa da sesli nefes eşliğinde tekrardan yola baktı.

"Tamam."

Genç kadın başka bir şey demeden telefonunu kapatıp çantasına bıraktı ve iç çekti düşünerek. Ne diyecekti, nasıl konuşacaktı yada nasıl tanıştıkları sorulduğunda ne cevap verecekti hiç bilmiyordu. Nikâh masasından dönen kadın gibi bakılmasını istemiyordu. Utanılacak bir durum değil, her insanın başına gelebilirdi ama buna rağmen evlenmek istiyormuş gibi görünmesi kendince utanılacak bir durumdu.

Rehnüma yolun tamamını Mahire sinirlenerek ve düşünerek geçirse de yol tamamlanıp arabayı bahçeye park ettiğinde siniri bir anda uçup gitmiş, yerine heyecan gelmişti. Annesiyle tanışacaktı, hiç bilmediği annesiyle...

Genç kadın dudaklarını yalayarak sesli bir nefes alıp arabadan indi ve birkaç adımdan sonra dış kapının önüne gelerek durdu.

Dijital ekrana ezbere bildiği numaraları iç çekerek girdikten sonra ise kapının az bir sesle kilit açılma sesinin gelmesi ile kımıldandığını görüp yavaşça ittirerek açtı, içeri girdi. Kapıyı kapatırken mutfak tarafından gelen sesler ile ayakkabılarını çıkartıp arkasını döndü ve kendinden biraz kısa, zayıf, açık kahverengi saçlarla göz rengine sahip olan kadının gülümseyerek Mahirle beraber kendisine doğru geldiğini gördü.

Kısaca öksürerek ve giderek yükselen heyecanıyla, iki eliyle tuttuğu çantasının kulplarını sıkmaya başlayan Rehnüma saniyeler sonra karşısında duran ve alıcı gözle kendisine bakan orta yaşlı kadına tebessümle baktı.

Hülya hanım kollarını havaya kaldırıp açarak ve genç kadını süzerek "Gelinim güzelmiş" deyip en son siyah gözlere baktı ve tek elini uzattı.

Rehnüma uzatılan eli öpüp "Hoş geldiniz" dediği sırada Hülya hanım tarafından içten sarıldı.

"Hoş buldum kızım" diyen orta yaşlı kadın birkaç saniye sıkıca sarıldığı genç kadından ayrılarak Rehnüma'nın omuzlarını tutup siyah gözlere baktı.

Kahire'nin İncisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin