18. Bölüm

5.2K 228 17
                                    

Genç kadın buruk bir gülümseme ile ve anlaşmanın verdiği her şeyi geri plana bırakma düşüncesiyle birkaç dakika daha malzemelerle uğraştıktan sonra hazırladığı iki tepsiyi salona götürerek masaya yerleştirmeye başladı. Anne ve babası da iki bölmeli olan salondan içeri giriş yaptı.

"Günaydın kızım" diyen Şimal hanım eşinin muallakta kalan gözlerine bir bakış atarak işini yarıda kesen ve kendilerine bakan kızına doğru yürümesine devam etti.

Rehnüma ise gülümseyerek "Günaydın" deyip saniyeler sonra yanında beliren anne ve babasını tek yanaklarından öptü.

Orta yaşlı adam tek kaşı havada kızından gelen öpücüğü kabul ederken Şimal hanım da ben sana demedim mi dercesine eşine bakıyor ve kızından gelen öpücükle gülümsüyordu.

"Siz oturun ben masayı hazırlarım" diyen genç kadın buruk neşesini etrafına yayarak işine devam ederken Adin bey eşiyle beraber oturma grubunda ki yerlerini aldılar.

Şimal hanım kızına parıldayan ve gülümseyen gözlerle bakıyor, bir kez daha Mahiri affettiği için pişmanlık duymuyordu. Kızından sekiz yıl ayrı kalmak, kızının bu süre zarfında acı çektiğini bilmek ilk birkaç gün kendisini toparlamasına engel olmuştu ama Rehnüma'nın kararlılıkla Mahirin yanında durmak istemesi kızı hakkında yanlış bir karar almadığını düşündürüyordu. Tabii oğlunun da bir hain oluşu fazlasıyla kendisini yıkmıştı ama analık iç güdülerini yanlış tarafa kullanmayarak ölen oğlu için yas tutmuyordu.

Adin bey de eşi gibi düşünse de damadının fazla açıklama yapmayışı ve pasaportlarını alması kendisinde şüphe uyandırmıştı fakat Mahirin her şeyi tek kalemde açıkça anlatması, bunu yaparken de delillerle gelmesi, fazla güven vermişti.

Orta yaşlı adam düşünceli gözlerle mutfağa doğru giden kızının bir gecede aydınlanan yüzüne daha sonrada yanında oturan ve kendisi gibi kızına evlat aşkıyla bakan eşine kısa bir an baktı. Pasaportlarının alınmasında Mahirin işi olduğunu söylemeli miydi yoksa söylememeli miydi bilmiyordu. Eğer Mahirin dediği gibi kimsenin huzuru bozulmayacak sebepten alındıysa pasaportları, eşine şimdi söylerse durduk yere tatsızlık yaratabilirdi. Her şeyi düşünüyordu...

Birkaç dakika içerisinde masa hazırlanmış, genç adam ekmek ve poğaçalarla gelmiş ve herkes sessizce masada ki yerlerini almışlardı. Orta yaşlı çift ikili arasında göz gezdirirken Rehnüma iştahla kahvaltısını yapıyor Mahir ise üzerinde ki gözlerin sahibine bakmadan çaprazında ki kadına sık sık göz gezdiriyordu.

Belirli bir süre sonra kahvaltı bitiminde, son çaylarını yudumlayan maaile de Mahir "Bugün evde kalsanız bir mahsuru olur mu, kalan bir kaç odanın perdeleri gelecek" diyerek sol çaprazında oturan karı kocaya bakarken Şimal hanım kızına bakarak ağzı kapalı gülümsüyor, Adin bey ise ise kısaca başını sallıyordu.

"Sorun olmaz siz alışverişinizi yapın" diyen orta yaşlı adam bakışlarını karşısında oturan kızına çevirdi, gülümsedi. "Bu sefer gelinlikte Mahir beğenir mi derdin olmayacak."

Rehnüma çayını içerken gözlerini masaya indirdiğinde genç adam Adin beye uyarı dolu bir bakış attı ama Adin bey damadını sinir etme fırsatı yakaladığından dolayı geri adım atmayıp duruşunu dikleştirerek, dik bakışlarla devam etti.

"Sen gelmediğin için baya bi üzülmüştü. Her gelinliğe Mahir beğenir mi bunu baba, sen bi erkek gözüyle bak dedi."

Şimal hanım eşinin bacağına diz kapağını biraz sertçe ve uyarırcasına değdirirken bir yandan da gözleriyle, hüzünlenen kızının yüzünü gösterdi. Mahir ise direkt bakışlarını orta yaşlı çift gibi genç kadına çevirmiş sıkıntılı bir nefes almıştı.

Kahire'nin İncisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin