46. BÖLÜM

1.3K 63 32
                                    

Mini not : Arkadaşlar bölümler fazlasıyla kısalmaya başlayabilir. Hızlı final için. Ayrıca bu bölümü kendi tuttuğunuz takıma göre okumanızı tavsiye ediyorum.

2 AY SONRA

PİRAYE’NİN ANLATIMINDAN;

Umay’ın nişanının üzerinden 2 ay geçmişti. Bu sürede çalışmaktan farklı herhangi bir şey olmamıştı. Operasyonlar falan derken fazlasıyla yorulmuştuk. Bir haftadır da Umay ile özel tim görevi için izinliydik. Bu sürede hem işlerimizi halledip hem de görevimizi yerine getiriyorduk.

Geçen hafta Hümeyra’nın kınasını yapmıştık. Bu hafta da düğün yapacaktık. Her düğün öncesi olduğu gibi telaşlar vardı her tarafta. Fakat Umay ve bende farklı bir telaş vardı. Bu akşam Trabzonspor’un maçı vardı ve o maça gitmek için can atıyorduk.

Umay “Pirayeeee,” diye cırladığında kafamdaki düşünceleri bırakıp odadan çıkmıştım. Umay “Forma bulamadım,” dedi sinirle. Ben “Kızım bir sakin ol abiminkileri çalarız atkı falan da vardı,” dedim. Sonrasında hemen abimin odasına daldım.

Sare odada tek başına oturup bebeği ile konuşuyordu. Ona “Özür dilerim yengem, bebişinle konuşmanı bölüyorum ama abimin dolabından bir şeyler çalmam lazım,” dedim. Sare “Formaları gizlemişti,” dedi.

Ben gülerek “He biliyrım ha üst gözde gizli bölmesine koydi,” dedim. Sare ve Umay bana şokla bakarken ben “Ne bakaysınız? Sizce ben heç abimin gizli bölmelerini bilmez miyim? Hem küçükken çikolata saklardı oraya büyüdükçe hiç değişmedi,” dedim. Sare “Çikolata mığğ?” diye sordu.

Umay “Ben çikolata getiriyorum yeğenime sende al şu formaları,” dedi. Ben onu onayladıktan sonra hemen formaları aldım. Formaları diyorum çünkü sayısını bilmediğim kadar çok vardı. Umay çikolata ile geldiğinde formalara baktı. “Uuu Alparslan başgan yeni formalar almış,” dedi. Ben de “Hem de bize almamış,” dediğimde Sare “Kız alın giyinin sinirlendirin şunu,” dedi.

“Aha işte bizim tarafımızda bir yenge tam hayalimdeki gibi,” dedim. Umay beni onayladıktan sonra en yeni aldığı formaları alarak giyindik. Abimin forma koleksiyonu vardı. Hatta bütün evini bordo mavi yapmak gibi bile hayali vardı da sonradan vazgeçti.

Gerçi bu bizim ailenin geninde var. Hatta genel olarak Trabzonsporlularda var. Takımı normal bir şekilde tutan asla görülmüyordu. Umay “Piraye herkes hazır hayde inek,” dedi. Bunu duymam üzerine hızlıca aşağı indim.

Herkes formalıydı abimler hariç. Abimler eşleri ile evde seyretmek istiyorlarmış. Biz Pamir, Umay, Emir ve Turan olarak gidecektik. Diğerleri bize uymak istemiyorlarmış. Merdivenden indiğimizde abim bizi görür görmez “LAN O FORMALARI NEREDEN BULDUNUZ?” diye cırladı.

Ben konuşacakken Pamir “Oha abim yeni forma almış ve siz bana getirmediniz mi?” diye sordu. Ben elimdeki benimkinin aynısı olan formayı ona fırlattım. Sonra abime dönüp “Ey gidi binbaşı beni unutmuşsun sen,” dedim.

Mert abim “Dur tahmin edeyim odasındaki dolabının üzerindeki şifreli bölmeye koydu,” dedi. Ben başımla onaylarken abim “Şifreyi nasıl çözdün?” diye sordu bende havamı atarak “Meslek sırrı,” dedim. Abim ağzının içinden küfür ederken ben “Hayde hayde geç kalacuk,” dedim.

Gelecekler beni onayladığında araca bindik. Arabayı ben kullanıyordum. Yanıma Umay oturmuştu. Erkekleri de arkaya atmıştık. Umay radyodan marş açarak yola çıkmıştık. Bir tanesi biterken Pamir “Alleme- YanYana açsana,” dedi. Umay onaylayıp açtığında hepimiz ‘Turan ve Emir hariç’ bağırarak söylemiştik yol boyunca.
“Ey Ey Dik Oyna Eğme Kafani Dik Oyna
Ey Ey Dik Oyna Yanyana Gel Dik Oyna

DÖRT FARKLI HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin