Karşınızdaki Murat Sağlam. İyi okumalar canlarım...
Güneş tenimi ısıtıp rüzgar saçlarıma karışırken ne zamandır yürüdüğümün bilincinde değildim. Tek yaptığım yürümek ve kafamdaki düşüncelerle boğuşmaktı. Hepsinde öte bir tek düşünce ruhumu yiyip bitirirken içinde bulunduğum çıkmazdan kurtulmak için yollar arıyordum. Babamın hayatı.. Babamın hastalığı onu ele geçirmiş yeniden savaşacak kadar güçlü olmadığı bu mücadelenin içine çekmişti. Ve sanki ben hayatımı düzene sokmaya çalıştıkça işler benim için daha da zorlaşıyor beni yeniden umutsuzluğa sürüklüyordu. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Ev, iş, hastane, Selim ve en kötüsü Yılmaz.. Tüm bu sorunlar üstüme üstüme gelirken nefes alamıyor adeta boğuluyordum. Ve özlemini duyduğum eski hayatım bana uzaktan el sallarken bir daha asla eskiye dönemeyeceğimi bilmek beni mahvediyordu. Bu kısıtlı zamanda yaşadığım sıkışmışık hissi pençelerini üstüme geçirmişken bir şeyler yapmak zorunda olduğumun farkındaydım. Belki de sırf bu yüzden ayaklarım beni bir çözüm uğruna buraya getirmişti.
Restoranın önünde durduğumda bacaklarımı saran ağrıyı hissettim. Uzun zamandır yürüyor olmalıydım. Ağrıya aldırmadan bakışlarımı restoranın kapısında sabitledim. Kapıya doğru bir adım atmak üzereyken duraksadım. En son yaşanan korkunç olay hala taptazeydi. Birkaç derin nefesin ardından içeri adımlamak üzere bacaklarımı hareketlendirebildiğimde kendimi toparlamak adına sırtımı dikleştirdim. Eğer ufak da olsa o avansı alma ihtimalim varsa bunu denemek zorundaydım. Kapıyı aralayıp içeri doğru adımladım. Restoran her zamankinden farklı olarak boştu. Boş ve yarısı toplanmış masalarda gezinen bakışlarım adım sesleri duymamla beraber başka yöne çevrildi. Gelen Kemal beydi. Görüş alanıma girer girmez yutkundum. O olaydan sonra onu görmek rahatsız hissettirmişti. Bana doğru adımladığında yüzündeki ifadeden burada olmamdan hoşnut olmadığını anlamam uzun sürmedi.
"Biliyor musun? Buraya adım attığın andan itibaren senin başıma bela açacağını biliyordum. Ünal ailesine bulaşmış biri beladan başka ne getirebilirdi ki?" Kulaklarıma dolan cümlesi üzerine ister istemez sarsılmıştım. Bana bir kaç adım mesafede durup bakışlarını benden alıp restorana çevirdi.
"Onlarla bağın ne bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Tek bildiğim elimdekileri senin yüzünden kaybettiğim." Bakışlarını yeniden bana çevirdiğinde yüzündeki öfkeyi alenen görebiliyordum. "Neden geldin bilmiyorum ancak buraya gelmen hiç akıllıca değil." Bana doğru bir adım daha attığında istemsizce geriye doğru adımladım. Hareketim üzerine Kemal bey ellerini havaya kaldırdığında kaşları havalanmıştı. "Sana zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Aslında daha doğrusu sana zarar veremeyeceğimi... O yüzden korkmana gerek yok. Korkması gereken kişi benim." Duyduğum cümle üzerine sertçe yutkundum. Kafam istemsizce karışmış kaşlarım havalanmıştı.
"Ben.. Ben böyle olsun istemedim.." Diyebildim fısıltı gibi çıkan sesimle. Kemal bey kısa bir nefes verip elini anlına götürdü. Bir kaç saniyeliğine gözlerini yumup yeniden araladığında ben de onu izliyordum. Bakışları benimkilerle buluştuğunda yüzünde yorgun bir ifade vardı. "Biliyorum.." dedi fısıltıyla. Ardından ifadesini ciddileştirip devam etti. "Buraya her ne için geldiysen hemen gitmeni öneririm. Ben sana yardım edemem. Üzgünüm ama kimse artık sana yardım edemez. İşleri diğer insanlar için zorlaştırmamanı öneririm. Yoksa.." Derin bir nefes alıp devam etti. "Yoksa bunun gibi bir çok acı verici anın olabilir." dedi eliyle o olayın yaşandığı masayı işaret ettiğinde. Bakışlarım işaret ettiği yöne kaydı istemsizce. Yılmaz'ın yaptıkları ve Emre'nin çığlıkları anlık olarak beynimde canlandığında gözlerimi hızla yumdum. "Üzgünüm ama gerçekler.." Kemal beyin yorgun sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerimi aralayıp yavaşça başımı salladım. "Asıl ben üzgünüm. Olanlar için.." nefes dudaklarımdan hafifçe süzülürken içimde oluşan o boşluğu derinden hissetmiştim. Buraya gelmem hataydı. Kemal beyin de dediği gibi bana yardım edemezdi. Buraya gelip avansı alacağımı işleri yeniden yoluna koyabileceğimi düşünerek aptallık etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız - Ara verildi-
Teen FictionO acımasız bir mafya, nitelikli bir sosyopat... Şimdiyse aşık ve yapacaklarının sınırı yok! Mafyanın istekleriyle sıkışmış zavallı bir kız. Onun aksine merhametli ve iyi biri. Ondan kurtululabilecek mi ? yoksa gerçekten ondan kaçış yok mu? Kapak ta...