Bölüm1

62.4K 1.7K 479
                                    

Annemin yanağıma bıraktığı öpücükle gözlerimi araladım. Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip yatağımda doğruldum. "Ada kızım hadi kalk ben işe gidiyorum Aslı'yı da uyandır kahvaltınızı yapın." Alel acele kurduğu cümleye karşılık üstümdeki örtüden kurtulduğumda başımı onaylar anlamda salladım. "Tamam anneciğim."

Annem tam odamdan çıkarken onu durdurmak üzere dudaklarımı araladım. "Anne babama kahvaltısını verdin mi? ilaç saati yaklaşıyor." Annem anlayışla kafasını sallamış ardından odadan çıkmıştı.

Yatağımı toparlayıp odadan çıktıktan sonra banyoya ilerledim ve banyodaki işimi bitirip Aslı'yı uyandırmaya koyuldum. Aslı 7 yaşındaki kız kardeşim. "Aslı ablacım hadi uyan kahvaltı yapalım. " Uzun uğraşlar sonucu uyukucu kardeşimi uyandırabildiğimde yeniden odama yönelmiştim.

Üstümü giyinip kahvaltı sofrasını hazırladım. Annem çoktan çıkmıştı. Annem 2 işte birden çalışıyordu. Bu yüzden çok yorulduğunu biliyordum. Durumumuz pek iyi sayılmazdı.

Babam hastalanınca işini bırakmak zorunda kalmıştı. Bizim için zor geçen günlerin ardından kendimizce düzenimizi oturtmuştuk. Babamın hastalığı nadir rastlanan bir hastalık. Şu an için evde ilaç tedavisi devam ediyor bazı günler hastanede radyo terapi görüyor.

Maalesef nadir görülen bir hastalık olduğundan tedavi masrafları ve ilaç giderleri belimizi büküyor. Bu yüzden annem işten işe koşturup duruyor  Bu yüzden ben de hem okuyup hem de garsonluk yapıyorum.

Aslı'nın sesi beni düşüncelerimden koparan şey olmuştu. "Abla sana diyorum." Dedi sitemkar bir tonda. Bakışlarımı masadan alıp bana sabırsızca bakan küçük kız kardeşime çevirdim. Sabırsızca oturduğu sandalyede kımıldanırken onu yanıtladım. "Efendim canım. "

"Okuldan karton ve el işi kağıdı istediler. Onları almam lazım. Geçen seferinde de almadık zaten."

Suratını düşürdüğünde hissettiğim hüzne engel olamamıştım. Geçen hafta sıkışık bir zamanımıza denk geldiğinde istediği şeyleri alamamıştık. Durumumuza anlam veremeyecek kadar küçük olduğundan onu idare etmek daha zor oluyordu.

"Sen üzülme Aslıcığım ben hallederim. Sen liste yap okuldan dönüşte alırım." Cümlemi işitmesiyle yüzünde masum bir gülümseme oluşmuş hızla kahvaltısına dönmüştü.

Aslı'yı servisine uğurladıktan sonra eve dönüp babamı kontrol ettim. Babamın ilaçlarını içtiğinden emin olduktan sonra dinlenmek üzere onu odasında yalnız bıraktım. İlaçlar yüzünden çok yorgun oluyordu. Yine de yeniden hastahane koridorlarında olmadığımız için mutluyduk. Evinde olduğunda babam da biz de daha rahat ediyorduk. Bunun iyileşmesi yolunda iyi bir işaret olduğunu biliyorduk.

Odalarından dikkatle ayrıldığımda parmaklarım çalan telefonumu buldu. Burcu'nun aramasıyla çantamı alıp evden dışarı çıktım. Burcu benim liseden beri en yakın arkadaşım. Onunla paylaştığımız her an benim için çok değerli. Tüm zor anlarımda yanımda olan Burcu'ya çok şey borçluyum.

Apartmanın önüne çıktığımda kırmızı arabasının kaputuna yaslandığını görebilmiştim. Gözündeki güneş gözlüğünü burnuna kadar indirdiğinde yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirmişti. Lise boyunca üniversite sınavı için beraber hazırlanmış en sonunda hayalimizi gerçekleştirip aynı üniversiteyi kazanmıştık.

Babamın hastalığını ortaokula giderken öğrenmiştim. O günü hafızamdan çıkartmam imkansızdı elbette. Ancak en belirgin anım hasta olduğunu öğrendiğimde geleceğimle ilgili verdiğim nihai karardı. O gün karar vermiştim tıp okumaya. Şimdi üçüncü sınıf öğrencisiydim. Babamın benimle gurur duyduğunu biliyordum. Onun da hayali benim doktor olmamdı.

Acımasız - Ara verildi- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin