Bölüm2

57.4K 1.7K 339
                                    

Elindeki sert kahvesinden bir yudum aldı. Orhan inan ile gerekli konuşmayı yapmıştı. Bu sadece ufak bir ön uyarıdı. Ancak böyle bir uyarıyla yetinmeyecekti elbette. Gerekli önlemleri almıştı. O gün Orhan İnan'a yaptığı uyarıdan sonra onu ve yakınlarını takibe almıştı.

Çalışma odasının aralanan maun kapısının gıcırtısını duydu. Adamı istediği bilgileri getirmiş olamalıydı. Deri koltuğuna yaslanıp adamlarından birini el işaretiyle çağırdı. Adam dosyaları çalışma masasının üstüne bırakıp sessizce odadan çıktı.

Sarı dosyaların kapaklarında numaraları vardı. Düzenli bir adamdı. Bu işte tamamlanınca dosyalar büyük kitaplıktaki yerlerini alacaklardı. Dosyaları incelemeye başladı. Orhan İnan'ın ailesi, yakınları ve iş yaptığı adamlar bu dosyalarda kayıtlıydı.

Eline geçirdiği ilk dosyada İnan ailesi ile ilgili her türlü bilgi vardı. Bu bilgiler sıradan insanların ulaşabileceği bilgilerden değildi. Ancak Yılmaz Ünal için bu tür şeyler çocuk oyuncağıydı. Bir süre dosyayı inceledikten sonra telefonunun ritmik sesini duydu. "Efendim Selim İnan'ın uçağı indi. Takibe alıyoruz." Onaylayıp telefonu kapattığında koltuğunda geriye doğru yaslandı.

Şuan için herşey Yılmaz'ın planladığı gibiydi. Orhan İnan'ı nerden vuracağını biliyordu. İstediğini elde ettikten sonra İnanların sonunu da tıpkı Ahmet Ekim gibi getirecekti.

Bir süre daha dosyaları inceledi ve ardından ayaklandı. Masasının üstüne yığılan dosyalardan birkaçı yere düşmüş yerdeki dosyalardan birinin kapağı açılmıştı.

İnan ile ilgili olan bu dosyadan bir kağıt parçası Yılmaz'ın ayak ucuna düşmüştü. Eğilip kağıt parçasını yerden aldı. Avucunun arasında tuttuğu fotoğrafa baktı bir süre. Bu yüzü hatırlıyordu. Orhan İnan'ın evinden çıktığında gördüğü kadındı.

Güzelliğiyle nefes kesici olan o kadının kahverengi gözleri gözlerinin önüne geldiğinde dudaklarında bir gülümseme yer edinmişti. Keyif alarak baktığı bu resmi dosyanın arasına sıkıştırdı.

Bakışlarını fotoğraftan çekip aldığında aralık kapının eşiğinden ona seslenen çalışanının sesini duydu. "Efendim Özür dilerim acil bir durum olmasa gelmezdim, Haldun bey aradı size akşamki yemeği hatırlatmamı istedi." Başıyla onaylayıp odadan çıkmasını bekledi.

Çalışanı yavaş adımlarla uzaklaştığında elinde tuttuğu dosyayı aldı ve yatak odasına çıktı. Garipti çünkü Yılmaz asla odasına iş getirmezdi dosyalarını asla çalışma odasından çıkarmaz ve o odaya kimseyi sokmazdı.

Takım elbisesini getirmesi için çalışanına seslendiğinde elindeki dosyayı incelemeye başlamıştı.

Ada Kaya.. İnanların evinin önünde karşılaştığı bu kadın ile ilgili herşeyi incelenmişti. Orhan'in kızının arkadaşıydı ve onlar için çok önemliydi. Hatta Orhan kızı gibi severdi Adayı, bu durum Yılmaz'ı düşündürdü. Bu aileye bu denli yakın olan Ada da adamlarının takibindeydi elbette. Ancak nedensizce onun için özel bir ilgi istemişti. Takımını getiren çalışana Murat'ı çağırmasını söylediğinde eli kol düğmelerine uzanmıştı.

Murat odanın kapısını çaldı. Yılmaz'ın elindeki dosyayı büyük bir dikkatle incelediğini fark etti. Bir süre bekledi ve boğazını temizledi. "Ağabey beni istemişsin?"

"Murat gel, senden bir şey isteyeceğim."

"Tabi ağabey." Elinde tuttuğu dosyayı ve fotoğrafı Murat'a uzattı. "Bu kız hakkındaki her şeyi istiyorum. Ailesi, hayatı, okulu her şeyi. Hiçbir şeyi gözden kaçırma sakın. Senden özel bir dikkat istiyorum."

Acımasız - Ara verildi- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin