Bölüm 16 Karanlığa ilk adım..

17.9K 680 47
                                    

Bir melek ne zaman kirlenir? Ne zaman vazgeçer kanatlarından? Karanlığa ilk adımını attığı zaman.. O ilk adım ilk vazgeçiştir..

Vücudumu yalayıp geçen su damlacıklarının giderden gidişini izledi göz bebeklerim. Saçımdan aşağı inen su damlaları yüzümü yalayıp geçti. Zihnimi kurcalayan binlerce soru işareti, vicdanımı kemiren binlerce keşkem vardı. Nefesim ciğerlerime batıyor, her alışımda bana ihanet ediyordu adeta. Keşke dedim. Keşke zamanı geri alabilseydim. Yaptığım şeyin bir cana mal olacağını bilseydim yapar mıydım hiç? Ne kadar da aptaldım oysa. Nasıl da inanmıştım. Her hareketim bir şeylere mal olurken bu yaptığım meydan okumanın kimsenin canını yakmayacağını düşünmek düpedüz aptallıktı oysa. Yılmaz.. O öyle bir adamdı ki beni her seferinde daha derin bir çıkmaza sokuyor, ona aykırı her hareketimde bana bunun bedelini fazlasıyla ödetiyordu. Beni bu kadar iyi okuyor olması ürkütücüydü. Böyle bir bedelin benim canımı nasıl yakacağını iyi biliyordu. Canımı yakmaktan bana ızdırap vermekten geri durmuyordu. Öyle bir adamdı ki yarattığı hapishanede beni kendisine mahkûm ediyordu. Ve ben ne zaman sınırları aşmaya kalkışsam bunun bedelini en acı yolla ödetiyordu bana. Kendimi büyük bir çaresizliğin içinde kıvranırken buluyordum. Ali Durmaz.. Ne yapmış olursa olsun ölümü hak etmiyordu o. Ben sebep olmuştum bu felakete. Ve şimdi vicdanıma saplanan binlerce ok vardı. Beni kıvrandıran tarifi imkansız bir boşluğa sürükleyen zehirli oklar..

Duştan çıktığımda karşımdaki aynaya kaydı bakışlarım. Kıpkırmızı gözlerim uykusuz geçen gecelerimin cevabıydı adeta. Karşımda tanımadığım bir Ada vardı. Beni büsbütün başka biri yapmıştı Yılmaz. Aynadaki kadın ben değildim. Çalan telefonum bakışlarımı aynadan almıştı. Arayan kişiyi tahmin edebiliyordum. Selim'in tahliye haberini verecek olan Burcuydu. Açmadım. Ne diyebilirdim ki. Selim'in kurtuluşuna sevinemiyordum bile. Onu kurtarmak büyük bir bedele mal olmuştu. Cevapsız çağrının ardından mesaj bildirimiyle bakışlarım yine telefonuma döndü.
"Bugün bize uğraman gerek. Ağabeyim eve geliyor."
Kısa ve sıkıntılı bir nefes verip yeniden aynaya çevirdim bakışlarımı. Büsbütün yabancı kadının gözlerine diktim gözlerimi. "Vazgeçiyorum.." sesim fısıltı gibi çıkmıştı. "Mücadelemden vazgeçiyorum..."

Acımasız - Ara verildi- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin