Bölüm7

47.2K 1.3K 185
                                    

Ada Yılmaz'ın kemikli çenesini ve keskin yüz hatlarını inceledi. Karşısında tüm heybetiyle duran bu adamı elbette hatırlıyordu. Bu adam unutulmazdı zaten. Yüzünde değişmeyen sert ifadesi ve gözlerindeki soğukluk Ada'nın zihnine işlenmişti adeta.

Yılmaz gözlerini Ada'nın gözlerine sabitledi. Ada hissettiği ağırlığın etkisiyle titredi. Onun bakışları derindi. Adayı ürkütüyor aynı zamanda onun üstünde hakimiyet kuruyordu. Ada Yılmaz'ın oluşturduğu hakimiyetin etkisiyle bakışlarını mavi gözlerinden ayıramıyordu.

Sanki Yılmaz Ada'nın doğrudan gözlerine bakmasını bakışlarıyla emrediyordu. Ama Ada bu gözlerin ardındaki karanlığı da net bir şekilde görüyordu. Ve bu da onu korkutuyordu.

Ada Yılmaz'ı karşısında görmenin şaşkınlığını yaşarken, Yılmaz ise Ada'nın olması gereken yerde olduğunu düşünüyordu. En başından kontrolü eline almalıydı zaten. Geç kalmıştı. Bir daha böyle bir olayın tekrar etmesine izin vermeyecekti. Ada'nın hayatında ondan habersiz en ufak birşey olmayacaktı. Tamamen onun kontrolünde olacaktı. Gereken de buydu.

Ada Yılmazdan korkmuştu aynı zamanda bu adamdaki tehlikeyi sezebiliyordu. Burada onun yanında ne işi olduğunu bilmiyordu ancak bu adamın emredici bakışlarından hoşlanmamıştı.
Yılmaz Ada'nın üzerinden bakışlarını çekip Murat'a dikti. "Murat." dedi sert ve hırıltılı çıkan sesiyle. Sesindeki ton bile Ada ve Burcu'yu ürkütmüştü.

Murat Yılmaz'ın ne soracağını anlatmıştı. Lafını ikilettirmeden cevapladı. "İş tamamdır ağabey herhangi bir problem yok." Yılmaz memnun olmuşçasına bir ifade takındı. Şimdi kalan işini tamamlamalıydı. Ada ile gereken konuşmayı yapmalı ve yerini Adaya da öğretmeliydi.

Yılmaz Ada'nın korkusunu hissedebiliyordu ancak kızın korkusunu gizlemeye çalıştığının da farkındaydı. Ada güçlü durmaya çalışıyordu. Yılmaz Ada'nın bu yönünden etkilenmişti.

"Murat Burcu hanımı eve götür ve güvende olduğundan emin ol. " Yılmaz bakışlarını yeniden Adaya dikip konuştu. "Ben ve küçük hanımın konuşacakları var." Dedi bakışlarıyla Ada'yı gösterip.

Ada her ne kadar şaşırıp tedirgin olsa da belli etmemeye çalıştı. O an konuşabilir, itiraz edip Burcu ile birlikte eve dönmeyi isteyebilirdi. Ancak bu konuşmanın her halukarda olacağını ve bunu önleyemeyeceğinin o da farkındaydı.

Bu gece her şey çözülecekti ve Ada yabancı sandığı bu adamın hayatının kontrolünü ele geçirdiğini öğrenecekti. Yılmaz'ın itiraz kabul etmez bu sözleri Burcu'nun korkusunu nirvanaya çıkartmış Ada'ya zarar geleceğini düşündükçe akan gözyaşlarını artırmıştı.

Burcu Ada'nın bu isteği bu derece sakin karşılamasına anlam veremiyordu. Korkmuyor muydu? Ya da korkusunu çok mu iyi gizliyordu?

Evet Ada korkuyordu. Çok korkuyordu elbette. Bu adamı ilk gördüğü andan beri karanlıktan korkar olmuştu. Ama bu karanlığın onu sardığını göremiyordu. Tek düşüncesi güçlü durmaktı. Her zaman yaptığı gibi dimdik ayakta kalmaktı.

Bu geceden sonra her şeyin alt üst olacağını doğru bildiği her şeye ters düşen bu adama ait olacağını göremiyordu. Sabah uyandığında her şeyin yeniden eskisi gibi olacağını sanıyordu. Ada çok yanılıyordu oysa ki.

Burcu Murat'ın beline yerleştirdiği elini itip iki adım önünde duran Ada'ya yaklaştı. Elini sıkıp bakışlarının o korkunç adamdan kendisine dönmesini izledi. Ağlıyordu. Burcu gözyaşlarını tutamayıp tuzlu damlaların yanaklarından süzülmesine izin veriyordu.

Ada bakışlarını akan yaşlardan çekip Burcunun korkuyla bakan gözlerine çevirdi. Onun korkmasına, bu korkunç geceyi yaşamasına sebep olanın kendisi olduğunu düşünüyordu. Onun hemen burdan gidip güvenli evinde, yatağında olması gerekiyordu. Burcu fısıldayarak konuştu.

Acımasız - Ara verildi- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin