1•

3.4K 97 249
                                    

Kollarını koymuş olduğu mermerden hafifçe geri çekilip, geceyi aydınlatan yıldızlarda ve ay da gözlerini gezdirdi.

Ayın en güzel hâli olan Dolunay, bir sanat eseri gibi ışıldarken mutsuz bir şekilde iç çekerek başını eğdi.
Gözyaşları zaten daha yeni kurumuştu ve ağlamaya daha fazla mecâli kalmamıştı.
"Bunu yapmış olamazsın..."

Bu, Michelle Langton'un hayatının en büyük darbesini yemesiyle düşmüş olduğu dertti ve dermanı olduğunu pekte sanmıyordu.

* * *

"Okula geç geldin, az kalsın okuldan çıkıp yanına gelecektim. Yine ne hainlikler yaptın?" Diye sordu Eren, yeşil gözlerini Michelle'e dikerek.

"Gün daha yeni başladı." Diyerek hafifçe dirseğini Eren'in karnına geçirip gülmüştü." Yeni başlıyoruz."

"Dün gece aniden mesajıma cevap vermeyi kestin, ne yapıyordun?" Diye sordu Eren, onun önüne geçip hafifçe kaşlarını çatarak.
"Biriyle mi birlikteydin?"

"Babamın özel bir yemeğine katılmak zorunda kaldım." Demişti, hesap vermekten sahiden nefret ediyordu.
Ancak her defasında kendini yine ona hesap verirken buluyordu.

"Sen doktor olmayı istemiyorsun bile, neden katıldın?" Diye sordu Eren, kaşları yay misali kıvrılmıştı." Üstelik babamdan böyle bir şey duymadım."

"Yönetim, Amerika'dan yeni gelen bir doktoru hastane bünyesine katmak istiyor. Bu yüzden de Baş hekim olarak benim babama sormuşlar. Özel bir yemekti yani, baban katılmadı."

"Seni niye götürdü peki?" Diye sordu Eren." Seni neden alakadar ediyor?"

"Aileler arasında olacakmış. Hoş, adamın kızı bile gelmedi. Ne berbat bir çocuk ama!" Diyip gülmüştü.

Eren'de onun gülümsemesine gülmeden edememişti.
"Bir sorun olmaması güzel."

"Eren!"
Ona seslenen kız, hemen yanında belirip gülümsediğinde, Michelle yukarıdan bir şekilde kıza baktı.
"Ödevini yaptım. Bugün yemeğe çıkarız değil mi?"

"Ah, bugüne mi söz vermiştim?" Dedi Prens gülüşünü takınarak Eren." Çok üzgünüm, biyoloji projemi unutmuşum. Tüm gece onunla ilgilenmek zorundayım..."

"A-ah öyle mi? Bunun için dert etme! Ben hallederim!"

"Ne?" Dedi sahte bir şaşkınlıkla." Hayır, olmaz. Çoktan bir ödevimi yaptın bile, kendimi çok mahçup hissediyorum..."

"Hayır böyle düşünme! Senin için her şeyi yaparım!"

"Ah...çok teşekkür ederim..." dedi utanmış gibi yaparak." Eminim senin elinden çıkan tüm ödevler harika olacaktır, tıpkı senin gibi."

"Kyaaa!~"

Eren, kulağının dibinde bağıran kıza yüzünü ekşitmemek için kendini gülmeye zorlarken, Michelle sırıtarak Eren'e bakmıştı.
"Peki o zaman, biz gidelim."

"Evet evet, projeni yapmaya başlayayım ben de!"

"Harika, teşekkürler. Görüşürüz."

"Aaah... görüşürüz." Dedi kız iç çekerek.

"Ne bela ama..." diye söylendi Eren, Michelle'e." Onunla yemeğe çıkacağımı zannediyor."

"Adı neydi?" Diye sordu Michelle, sırıtarak kızın arkasından kollarını göğsünde birleştirerek bakmıştı.

"Ne bileyim ben, piyonlarımın adını mı ezberliyorum sanki?"

Michelle, gözlerini kızdan çekerek Eren'in gözlerine dikti.
"Rol yapıyorsan daha yetenekli olmalısın, kusacağın çok belliydi."

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin