"Kısa bir süreliğine onunla beraber olursan, tamamen seninim."
Bu cümle dudaklarının arasından kolayca çıksa da, onu ileride bunu söylediğine pişman edecekti.
"Telefonumu açmıyor...telefonumu niye açmıyor?!" Dedi Eren sesini yükseltip Jean'a dönerek. "Yaklaşık yarım saat önce burada olması gerekirdi, neden telefonumu açmıyor?!"
"Ben nereden bileyim manyak, bana niye bağırıyorsun?!" Dedi Jean'da aynı şekilde ona bağırarak." Sessize falan almıştır belki, niye hemen kötü düşünüyorsun?"
"O telefonunu sessize almaz, Jean!" Ceketine uzanıp masadan aldı ve yürürken üzerine geçirdi.
"Nereye gidiyorsun?!"
"Nereye olacak? Ona bakmaya elbette! Michelle'i çok iyi tanıyorum, hiçbir buluşmaya bu kadar geç gelmemişti."
* * *
"15 yaşındaki kızdan eser kalmadığını görebiliyorum, güzelleşmişsin."
Göz bebekleri bile titrerken, kollarını göğsünde birleştirip ellerini sıkarak kendinden güç almaya çalışıp ödün vermedi ve karşısında dimdik durdu. "Sen hâla aynısın."
"Bu da ne demek şimdi? İltifat olarak mı almalıyım?" Demişti gülerek, Michelle'e yaklaştı ve saçını kulağının arkasına ittirdi. "Vahşileşmişsin. Terbiyecin burada olmadığı için mi?"
"Kendisini terbiye edemeyen birisi," elinin tersiyle Porco'nun elini ittirdi." Beni asla terbiye edemez."
"Neden sana kötü bir şey yapmışım gibi konuşuyorsun? Bu kalbimi kırıyor." Demişti Porco, sahte bir şekilde üzülerek." Üstelik senin için en önemli kişilerden birisiyken."
"En önemli birisi mi?" Diye sordu Michelle, gözlerini devirmişti." Sadece bekaretimi verdim, kalbimi değil."
"Off ne bu şimdi, bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla klasiği mi? Pembe dizi de mi izlemeye başladın?"
"Ne dersen de, umursamıyorum. Beni görmek için geldiysen artık gidebilirsin, işlerime engel oluyorsun." Yanından geçip gidecekken, Porco kıs kıs gülmeye başlamıştı.
"Sadece görmek mi?" Michelle'e doğru dönüp sırıttı. "Seni kendime geri almaya geldim."
"Çoktan kendine yeni kurban bulduğunu düşünüyordum."
"Hadi ama! Kendini kurban olarak görme, senden hoşlandım ben." Gülmüştü." Tatlı inlemenden ve yumuşak vücudundan."
"Bana hap verdin." Dedi Michelle, kaşlarını çatarak." Sana durmanı söyledim ve devam ettin..." dişlerini sıkmıştı." Sana sempati duymadığım için özür mü dilemeliydim?"
"Üzerinden zaten pek çok erkek geçmedi mi Michelle? Neden bu durumu bu kadar önemsiyorsun ki?"
Michelle, titremesinin durduğunu hissetti ve gri gözleri bir ânda öfkeyle koyulaştı. "Düzgün konuş..."
"Huh? Ne?" Alayla, dilini dudağında gezdirdi. "Oh, doğru sizler yatak arkadaşıydınız, değil mi? Muhtemelen bu yüzden o gün seni benim kucağımdan aldı, kendisine istediği için."
"Bana bak!" Porco'ya doğru hızlı bir adım attı. "Eren'i bu işe karıştırayım deme, seni sahiden mahvederim, o senin gibi birisi değil!"
"Tam olarak farkımız nedir? Hap vermemiş olması mı?" Diye homurdandı Porco." Belki de seni istediğin pozisyonda beceriyordur."
"Ona değer veriyorum, seni aptal. O, benim seks partnerim değil sevgilim!"
"Sevgilin mi?" Diye sordu Porco, kaşlarını kaldırıp sırıtarak." Aynı şey değil mi zaten senin için?"
"Konu Eren ise hiçbir erkeğin onunla aynı seviyede olma ihtimali yok."
"Of Michelle, seni görmek için bunca yoldan geldim...ama sen beni kırıyorsun." Bileğini sıkıca tutmuştu." Babacığın üzülüyor."
Michelle, yüzünü ekşiterek bileğini kurtarmaya çalıştı. "Midemi bulandırıyorsun, çek elini üzerimden!"
"Bu sıkıcı sevgililik marotununa ne kadar devam edebilirsin? Kendine gel Michelle, biz harika bir ikiliydik. İçtiğimiz içkilerin, attığımız hapların haddi hesabı yoktu! Bedenlerimizde birbirine uyum sağlıyorken neden karakterin dışında bir şey yapasın?"
"Attığımız haplar? İÇKİME SEN KOYUYORDUN BE SEN!" Dedi bağırarak Michelle." Beden uyumu? Üzgünüm, baş ağrısı ve halüsinasyonlar yüzünden bunu bilmiyorum çünkü tam olarak kendim de değildim!"
"Onu üzerimden kaldırırken aklın yerindeydi ama?" Dedi Porco, sırıtarak." Gayette aklın yerindeydi, bırak bu seni hiç istemedim ayaklarını."
"Değil alkol ve hap, narkoz da alsam söz konusu Eren olursa harekete geçerim." Diğer eliyle Porco'nun elini tutup tırnaklarını onun eline geçirdi." Yani evet, seni hiç istemedim."
Porco, elinin acısını belli etmedi ve elini çekmek için herhangi bir belirti göstermedi. "Aşık mısın?"
"Ne?" Diye sordu Michelle, öfkesi uçup gitmişti sanki. Şaşkınlıkla ona baktı.
"Niye bu kadar şaşırdın?" Diye sordu Porco, kaşlarını çatarak." Diğer kızlar gibi davranıyorsun."
Michelle, bileğini hızlıca çekip ondan kurtardıktan sonra bileğini ovuşturdu.
"Bana cevap ver."
"Bu seni ilgilendirmez."
"Her neyse, her ne olursa olsun. Buraya senin için geldim ve sen de iyi biliyorsun ki istediğimi her zaman alırım. Seni almadan dönmeyeceğim."
"Niye taktın kafayı seneler sonra bana?! Rahat bırak beni!"
"Sana hep takıktım zaten." Dedi Porco, dişlerini gıcırdatarak." Sana sahip olan benim."
"Ben, senin malın değilim."
"Yokluğum sana iyi gelmiş, ancak unutuyorsun galiba..." tekrar ona doğru adım atıp mesafelerini kapadı." Buranın asıl kralı geri döndü, üzgünüm kraliçem."
"senin kraliçe olduğun yerde Kral olmak her zaman da bana kalır zaten. Başkası düşünülemez bile."
"Aniden niye bunu hatırlıyorum şimdi..." öksürüp, başını iki yana sallayarak dağılan aklını topladı. "Kendine başka kraliçe bul, burası bıraktığın gibi değil."
"Merak ediyorum..." dedi Porco." Acaba dudakların da hâla bıraktığım gibi mi?" Başını eğerek, Michelle'in dudaklarına yaklaştı. "Tadarsam anlayabilirim..."
Gelen darbeyle, dengesini kaybedip yere düşmüştü Porco. Dilini, dudağının kenarına sürtüp akan kanı yaladı ve sırıtarak doğruldu. "Vay vay kimleri görüyorum? Bu bizim ağlak Eren değil mi?"
"Tadacağın tek şey yumruğum olur, göt herif."
Nasıl yetişti ama;))
Bknz 15 yaşındaki Michelle'imiz :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
