33•

354 52 64
                                    

"Bugünlük bu kadar yeter." Dedi Eren, kalemini masaya atarak.
"Yeterince çalıştık."

"Evet...ben de yoruldum." Dedi Abigail, başını Eren'in omzuna koyarak.

"Bu seni rahatsız etmiyor mu?" Diye sordu Porco, Abigail'le Eren'i işaret ederek.
"Biliyorsun ya, onlar eski sevgili."

"Hıı..." diye mırıldandı Michelle, gözlerini Eren ve Abigail'den çekerek. Önündeki a4 sayfasına geri döndü.
"Neden rahatsız etsin? Ona güveniyorum."

Eren, Abigail'in başını ittirip omuzlarını silkti.
"Lütfen bana böyle yaklaşma. Rahatsız edici oluyor."

"Sadece dinleniyordum."

"Bak sen şu işe ki ben yastık değilim."

"Çok sıkıcısın." Demişti Abigail, gözlerini devirerek.
"Eskiden böyle değildin."

"Çünkü seninle oynuyordum, böyle davransaydım oynayamazdım."
Çenesini eline koyup Michelle, Porco Ve Pieck üçlüsüne baktı.
"Of ya...cidden çok rahatsız edici."

"Ah, biliyor musun?" Dedi Abigail, dirseğini Eren'in omzuna koymuştu.
"Onların eski sevgili olduğunu duydum, bence aralarında bir şeyler olması ân meselesi."

"Ne sevgilisinden bahsediyorsun?" Dedi gözlerini devirerek Eren." Michelle'in ilk sevgilisi benim, diğerleri gibi oynadığı birisiydi, Porco abartıyor."

"Bilemiyorum, sonuçta Michelle oynaştığı hangi çocukla daha sonra takılmaya devam etti ki?" Abigail gülmüştü." Boynuz yemen ân meselesi."

"Sinir bozucu oluyorsun." Dedi Eren, gözlerini Michelle'den çekmeyerek." Onu benim kadar tanımıyorsun, sus bence."

"Ve tanımama gerekte yok." Dedi Abigail, gülerek." Her şey buradan okunuyor."

"Abigail çok eğleniyor gibi duruyor." Demişti Pieck, saçıyla oynayarak." Bence Eren'de öyle."

Michelle, Eren ve Abigail'e bakmamaya devam etmişti ve kalemi ile saçlarını topladı.
"Bakmama gerek bile yok, Eren'in ne kadar sıkıldığını hissedebiliyorum."

"Ne bu ya?" Dedi Porco gülerek." Ruh ikizi bağlantısı falan mı?"

"Aura okumakta deniyor buna." Demişti ilgisizce Michelle.
Kaşlarını kaldırıp, ifadesizce Porco'ya baktı.
"Daha iyi bir oyun bulamadın mı?"

"Oyun derken?" Dedi Porco, gözlerini devirerek." Seni geri alacağımı söyledim ancak bir oyun oynayacağımı söylemedim."

"Kendini abartıyorsun, Michelle." Dedi Pieck, sırıtarak." O kadar da elde edilmez değilsin."

"Evet evet..." dedi iç çekip onları geçiştirerek." Bugünlük bu kadarsa, biz kalkalım."

"Hayır, dur." Dedi Porco, Michelle'in kalkmasını engellemek için bileğinden tutmuştu.
"Eğlenceli bir şeyler yapalım."

"Seninle-"

"Hep birlikte." Dedi Porco, gülümseyerek." Benimle yalnız kalmak istemiyorsun, bunu biliyorum. Hep birlikte bir şeyler yapabiliriz."

"Örneğin?"

"Mesela..."

"Şişe çevirmece oynayalım?" Dedi Pieck, dirseklerini masaya koyup, çenesini birleştirdiği ellerinin üzerine koymuştu.
"Ama basit bir oyun olmasın. Yetişkin tarzında bir oyundan bahsediyorum."

"Ve ben de aptalım bu oyunu oynamayı kabul ediyorum?" Demişti Michelle, bıkkınlıkla.

"Korkuyor musun Michi?" Demişti Porco, gülerek." Sana yaptıklarımdan ötürü hâla korkuyormuşsun gibi hissediyorum nedense."

"Çünkü korkuyor!" Dedi Pieck, kahkaha atarak." Ah! Bu çok iyi ya, kaç sene geçti ama Michelle'de hâla travma sürüyor!"

"Beni bu sözlerinizle kışkırtmayı mı planlıyorsunuz?" Diye sordu Michelle." Aman Tanrım, hemen gaza gelip şişe çevirmece oynamalıyım!" Demişti sahte bir heyecanla.

"Böyle yaparak sadece benden hâla ne kadar korktuğunu gösteriyorsun, o kadar."

"Bir dakika ya," dedi Pieck, eğlenir bir hâli vardı." Bence Eren'den korktuğu için oynamak istemiyor!"

Michelle, kaşlarını çatıp Pieck'ya döndü.
"Ne alakası var?"

"Oh, açığı verdin."
"Yani sonuçta daha evvel sana ihanet etti," dedi Pieck, bacağını bacağının üstüne atarak." Eğer bu oyunu oynarsak, Abigail ile aralarında bir şey olabileceğini düşünüyorsun ki haklısında. Netice de seni bir zamanlar onun için karşısına almıştı."

"Alakası yok, ona güvendiğimi söyledim." Dedi Michelle, sinirle.

"Ama tavırların aksini söylüyor, güvenmediğini bize söylemeyebilirsin tabii nasılsa içten içe bunu biliyorsun." Demişti Porco, ellerini ensesinde birleştirerek.
"O yüzden oynamak istememeni anlarım."

"Peki o zaman..." dedi Pieck, defterini kapatarak." Toparlanalım da gidelim."

"Eren'e güveniyorum." Dedi Michelle, elini hızlıca masaya koyarak." Ama sizlere hiç mi hiç güvenmiyorum."

"Bana bahane okuyor gibi geldin." Dedi Pieck, başını kaldırmadan alttan ona bakıyordu.

"İyi, oynayalım."

Porco, sırıtarak Pieck'ya baktığında Michelle, iç çekip başını uzaklara çevirdi.
İşte içine sıkıntı düşmüştü.

"Ben haber vereyim," dedi Pieck, masadan kalkıp Eren'in yanına gitti.

"Korkma, sadece bir oyun. En fazla ne olabilir ki?" Diye sordu Porco.

"Selam!" Dedi Pieck, yan çardağa giderek." Ödeve ara verdiyseniz, neden bizimle şişe çevirmece oynamıyorsunuz?" Diye sordu.

Eren, başını iki yana salladı.
"Gerek yok, Michelle'le eve döneceğim."

"Ah ama o da oynuyor." Dedi Pieck, şaşırmış gibi." Sen de biliyorsun, o entrikanın kızı. Böyle bir şeyi kaçırır mı?"

"Oynuyor mu?" Diye sordu Eren, kaşlarını çatarak.
"Oynaması için ne dediniz?"

"Bir şey mi dememiz gerekiyordu?" Diye sordu Pieck." Michelle, bu tarz şeyleri sever. En iyi senin bilmen gerekmiyor mu?"

Eren, yanağının içini ısırıp Michelle'e baktı.
Ancak bu lanet yere geldiklerinden beri bir kez olsun göz göze gelmemişlerdi.
Sinirle nefesini verip ayağa kalktı.
"Biz gidiyoruz, o da oynamayacak."

"Michelle'e güvenmiyor gibisin." Dedi Abigail, eğlenerek." Hatta baya güvenmediğini hissettirdin şuan."

"Pardon, neden ona güvenmeyeyim?" Diye sordu bir gözünü kısarak Eren.
"Ne yanlışı oldu?"

"Yani sonuçta karşısındaki kişi Porco, o onun zayıf yönlerinden birisi değil mi?" Dedi Pieck." Bu yüzden anlarım, ben de sevgilimi eski sevgilisinin olduğu oyuna sokmazdım."

"Bununla alakası yok." Dedi Eren, savunmak için sesi ister istemez yüksek çıkmıştı.
Ancak Michelle dönüp hâla ona bakmamıştı.
"İyi tamam, oynayalım."

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin