26•

433 47 46
                                    

•Kitapta Porco'nun Kardeşi ondan büyük olacak.

Başını iki yana sallayıp, elini cebine soktu Marcel.
"Buraya gelmemeliydin, Porco."

"Sebebini öğrenebilir miyim?" Diye sordu Porco, sırıtarak." Yoksa sevgili ailem beni burada istemiyor mu?"

"Saçmalıyorsun." Dedi Marcel, sinirle ona bakarak." Hepimiz buraya neden geldiğini biliyoruz. Kim için geldiğini biliyoruz."

Porco, ellerini ensesinde birleştirip güldü.
"Zamanında önümde tir tir titreyen kızın nasıl oldu da tüm kasabayı titrettiğini merak ediyorum, bunda ne var?"

"Ona psikolojik baskı uyguladın!" Dedi Marcel, dişlerini sıkarak." Üstelik çocuk istismarı-"

"Bu zorla olan bir şey değildi?" Dedi Porco, umursamazca abisine bakarak.
"Unuttun mu? Unutmuş olamazsın."

"Evet ama sarhoştu alkol almıştı Porco!"

"Sonradan bununla ilgili bir pişmanlığı oldu mu?" Diye sordu Porco."hım?"

Marcel, susarak başını çevirdi.

"Ben de öyle düşünmüştüm."

"Senden korkuyordu..." diye mırıldandı Marcel.

"Ee, yani?" Diye sordu Porco gülerek." Onu hiçbir şeye zorlamadım, onu berbat hayatından uzaklaştırdım. Neden kötü bir şey yapmışım gibi konuşuyorsun?"

"Hap veriyordun, o bir çocuktu..."

"Aaah, cidden...bu kadar büyütmesen olmaz mı? Nasılsa bunu umursamıyordu. Annesi yeni ölen bir kızdı, yani bunu umursar mıydı? Ben onun yaşamasını sağladım."

Marcel, sessiz kalmıştı.
"Ne dersem diyeyim, beni dinlemeyecek."

"Ee, neredeymiş bu kötü kız Michelle Langton?"

"Zeke ile buluştuğunda sana söyledi sanıyordum."

"Aslında bana söylemedi çünkü tatlı Michelle'i ailelerine almışlar." Gülmüştü." İzin verirmişim gibi."

"Eren'le çıkıyorlar. Gözükmeni tavsiye bile etmem."

"Hah? Sarhoşken bile dövdüğüm çocuk değil mi bu Eren?"

"O artık senden dayak yiyen çocuk değil, Porco. Değil sarhoşken, enerji içeceğinle birlikte hapta atsan yine de onu dövemezsin."

"Aah, beni kırıyorsun ama abiciğim..." dedi Porco, üzülmüş gibi başını eğerek." Neden bana sürekli onları övüyorsun ve beni kötülüyorsun?"

"Sadece iyiliğin için uzak kalmanı istiyorum, babam seni boşuna buradaki universiteden alıp Koreye okumaya göndermedi."

"Benim olanı alacağım sadece." Diyip gülmüştü Porco." Babalık bu işe karışamaz."

*  *  *

"Michelle, iyi misin?" Diye sordu Sasha, endişeyle.

Michelle, boş yüz ifadesini yüzünden başını iki yana sallayarak, atıp sıyrılmıştı.
Daha sonra her zaman ki 'ben güçlüyüm' moduna girip gülümsedi.
"Elbette iyiyim. Neden bunun beni etkilemesine izin vereyim ki?"

"Kes şu lanet numarayı." Dedi Mikasa sinirle." Bizler arkadaşınız, rol yaptığın diğer kuklaların değil."

"Rol falan yapmıyorum."

"Korkuyorsan korktuğunu söylemelisin!" Dedi Mikasa, elini masaya vurup ayağa kalkarak." Söyle ki rahatla, neden hep güçlü kalmak zorundaymışsın gibi davranıyorsun!"

"B-ben Mikasa'ya katılıyorum!" Dedi Sasha, biraz ürkerek.
Arkadaşını çok seviyordu ama aynı zamanda da ürküyordu. Kendisine elbette zarar vermeyeceğini biliyordu, ancak kendi kendisine zarar vermekte onun üzerine yoktu.
Mikasa ve Michelle, birbirine eş değer olan iki insandı. Bu yüzden Mikasa'nın yanında yer alırken Michelle'den hiç ürkmedi.
Sadece iyiliğini istiyordu.
"Bizden hislerini saklama artık!"

"Hey, siz ikiniz...neden bana bağırıyorsunuz?" Dedi Michelle, kaşlarını çatmamıştı ancak yüzünden siniri okunuyordu.
İfadesiz ama sert yüzü, ne kadar öfkelendiğini belli ediyordu.
Ayağa kalkıp, onların karşısında durdu.
"15 yaşındaki kız gibi mi gözüküyorum size?"

"O kız olmanı isterdim. Çünkü o zaman kendine ve bize karşı daha dürüsttün." Dedi Mikasa." Evet, sahiden o kızı göremiyorum. Bu ne üzücü."

"Geçmişimi istiyorsan, onunla arkadaş ol. Benimle değil." Dedi Michelle, kaşlarını çatarak." Ne yani ağlayıp sızlanmalı mıyım sizlere göre?! Belki de korkudan titremeliyimdir karşıma çıkacak diye!"

"Sadece dürüst olmanı istiyoruz, niye bizi yanlış anlıyorsun!" Diye yakındı Sasha." Seni düşündüğümüzden, lütfen anla."

"Biz birbirimize cidden çok benziyoruz." Dedi Mikasa, soğuk gözlerle arkadaşına bakarak." Ancak sana baktıkça ne kadar korkunç olduğumu görebiliyorum."

Michelle, sinirle sırıttı.
"Bu da ne demek şimdi?"

Mikasa, ona doğru ilerleyip kollarını ona sararak, ona sarıldı.
"Cidden berbat hissettiriyor, değil mi?"

Michelle, yutkundu.
"Niye böyle davranmaya başladın şimdi?"

"Sürekli güçlü kalmak zorunda hissediyorsun, üzülmeye vaktin bile olmuyor. Maskeni indirirsen aslında olduğun kişiyi görmelerinden korkuyorsun, içindeki çocuğu tekrar öldüreceklerinden korkuyorsun. Bu yüzden böylesin..."

"Seni biliyoruz Michelle..." dedi Sasha, gözleri dolmuştu." Seni tanıyoruz. Bunca zaman sen bizi korudun, neden şimdi aynısını bizim sana yapmamıza izin vermiyorsun?"
Yaklaşıp o da arkadaşlarına sarıldı.
"Lütfen..."

"İyi düşünceniz için t-teşekkürler..." dedi Michelle, daha sonra onlardan ayrılıp arkadaşlarına baktı.
"Ancak sahiden altından kalkabilirim."

Mikasa, nefesini verip bakışlarını indirdi.
"Hâla aşması çok zorsun..."
"Ama neyse ki aşacak birini biliyorum."

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin