15•

608 75 26
                                    

"Evet." Dedi Eren, yüzünde kişiliğinin aksine saf bir gülümseme oluşmuştu.
"Bu inkâr edilemez."

Michelle, kaşlarını hafifçe çatarak ona baktı. Dudakları biraz aralanmıştı, şaşırmıştı ancak belli etmemeye çalışıyordu.
Yere bakıp tekrar kafasını Abigail'e çevirdi.
"İnkâr etmiyor..."
"Neden etmiyor?"

"En azından senin onun kadar kötü olduğunu düşünmemiştim!" Diye bağırdı Abigail.

"O iyiyse iyiyim, o kötüyse kötüyüm." Dedi Eren, yüzünden gülümsemesi kaydolmuştu. Ciddiyetle Abigail'e bakıyordu.
"Bu her zaman böyleydi, her zaman da böyle olacak."

"Buna inanamıyorum..." dedi Abigail, geri geri adımladı." İkiniz de berbatsınız!"
Arkasını dönerek hızlı adımlarla gitti.

"Bu muydu?" Diye sordu Eren, Michelle'e dönerek." Alabileceğin en iyi intikam bu muydu? Bu kadar basit bir şey miydi?"

Michelle, ona doğru dönüp ciddi bir tavır takındı.
"İntikam almaya çalışmıyordum."

"Yapma... seni tanıyorum, biliyorsun."

Gözlerini devirmişti.

"Ama bu iyi..." dedi Eren, ona yaklaşıp işaret parmağını beyaz kolunda gezdirdi." Sonunda rahatlamış olmalısın."

"İstediğim kadar rahatlatmadı beni."

"Ölmem mi gerekiyor?"

"Ölmeni isteyecek kadar senden nefret etmiyorum." Dedi Michelle, yeşil gözlerinde gözlerini gezdirerek." Senden nefret de etmiyorum. Sana öfkeliyim ve bunu dindirmek istiyorum."

"Çünkü benden başka bir sığınağın yok."

"Bu fazla iddialı."

"Öyle değil mi ama?" Diye sordu, etrafında dönüp arkasından yaklaştı ve ensesine sokulup kulağına fısıldadı.
"Lanet bir babaya sahipsin, melek gibi olan annen bu dünyayı terk etti, bunların sorumlusu olan kadın geri döndü ve onun eşine yamandın." Eren, Michelle'in Sarı saçlarını boynunun öbür tarafında topladı." Beni kaptıracağını sandın. Kopuş noktan bu değil miydi zaten?" Diye ekledi ve yumuşak dudaklarını onun omzuna bastırdı.
"Bensiz kaldığını düşündüğünden..."

Michelle, yutkunduktan sonra sırıtarak arkasını döndü ve Eren'e baktı.
"Bir piyon için kendini fazla önemsiyorsun."

"Bir piyonun vezir olabileceğini çabuk unutuyorsun." Elini, Michelle'in çenesine koyup kaldırdı." Bence senin hayatında vezir noktasına erişmişimdir, sen ne dersin Michelle?"

"Bir veziye ihtiyacım yok."

"Belki de bunu hızla atan kalbine söylemelisin."

Çenesindeki eli ittirerek geri çekildi.
"Aklımı bulandırma!"

"Bulunduracağım! Ta ki sen kabul edene kadar! Her şeyi yapacağım, her şeyi!"

"Daha fazla bir şey yapamazsın, Eren. Kes şunu!"

"Çünkü zaten aslında farkındasın, değil mi?!" Dedi Eren, tekrar ona yaklaşarak." Beni sevdiğinin farkındasın!"

"Neyi değiştirmeye çalışıyorsun?!" Diye sordu öfkeyle Michelle." Sadece seninle takılıyorum zaten neden dahasını istiyorsun!"

"Sadece benimle takılıyorsan beni sevdiğini kabullenmek zor olmamalı! Duyguların insana bir yük olduğunu düşünüyorsun ama böyle bir şey yok, Michelle! Evet, senin yüzünden ağladığım gecelerin sayısı yok ve pek çok kez kalbimi kırdın ancak ben yine buradayım!" Dedikten sonra kısık sesle; "Senin yanındayım." Demişti.

"Duygular mı... gereksiz şeyler."

"Neden denemiyorsun? Bir ânda itiraf etme, tamam, kabulüm. Biz de o zaman başka bir şekilde deneriz."

Michelle, kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını kaldırarak ona baktı.

"Mesela daha çok vakit geçirebiliriz."

"Zaten geçiriyoruz, Eren."

"Evet, yatakta." Diye homurdandı Eren." Bu tabi ki hoşuma gidiyor, ancak senin için sadece seks oyuncağıymışım gibi de hissettiriyor."

Michelle, gözlerini devirmekle yetindi.
"Önerin nedir Aşık çocuk?"

"Çıkalım."

"Ne?" Diye sordu irkilerek.
İster istemez şaşırmıştı.

"Ne? Bunu yapamaz mısın?" Diye sordu Eren, kaşlarını kaldırarak." Senin için zor olmamalı, dediğin gibi zaten sadece benimle takılıyorsun."

"Yani sevgili olmamızı mı söylüyorsun?"

"Evet!"

"Sana her sabah bento hazırlamam." Dedi Michelle, iğrenirmişcesine.

"Evet, böyle bir beklentim de yoktu zaten." Dedi gülerek Eren.

"Ve önceliğim her zaman kendim olurum."

"Evet, bunu çok isterim." Dedi Eren, Michelle'in yüzünü avuçlarının arasına alarak.
"Bu en iyisi."

Kaşlarını hafifçe çatarak, Eren'in yüzünü inceliyordu.
"Ciddi mi bu?"
"Kıskançlık etmem. Kiminle ne yaptığın beni alakadar etmez."

"Bu beni biraz üzer aslında..." diye mırıldandı." Ama olsun, nasılsa kısa süreliğine. Hislerinin farkına varana dek."

"Ve..."

"Ve?"

"Sevgililer gününde sana çikolata da hazırlamayacağım."

"Tek sorunların bunlarsa..." dedikten sonra Michelle'in burnunun ucunu öpüp geri çekildi ve tebessüm etti.
"Ben bunların hepsine tamamım zaten."

"Ne zaman sıkılacaksın acaba?" Diye homurdandı Michelle.

Eren, gülerek başını iki yana salladı.
"Asıl eğlencem yeni başlıyor."

Michelle, gözlerini kaçırıp somurtmuştu.

"O hâlde artık seni şey diye çağırabilirim...sevgilim?"

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin