12•

801 74 73
                                    

"Frederic." Diye seslendi Michelle." Dış kapının kamera görüntülerini alabilir miyim?"

"Tabi ki hanımefendi, ancak bir problem mi var?"

"Özel bir mevzu."

"Pekâla..."
Masasına oturup, laptobundan kamera görüntülerinin olduğu bölüme girdi.
"İşte burada...Ah!" Başını ekrana neredeyse soktu." Dün, Bay Yeager eve girmiş gözüküyor."

"Evet, istediğim de bu." Flashbelleğini uzatıp gülümsedi." Şimdi, o görüntüleri bana ver."

Adam, uzanarak flashbelleği Michelle'in elinden aldı ve laptobuna taktı. Görüntüleri flashbelleğe attıktan sonra çıkararak Michelle'e geri uzattı.
"Bir planınız mı var?"

Michelle, flashbelleği aldıktan sonra sırıttı.
"Yanlış ata oynadı. Çok yanlış..."

Adam, dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı. Daha sonra ona bakıp gülümsedi.
"Bu arada doğum gününüz kutlu olsun, Bayan Langton."

"Oh. Teşekkür ederim."
Bir anlığına şaşırmıştı.
"Ben bile unuttum bir ân."

"Küçük kızım sizi çok seviyor. O da doğum gününüzü kutladığını söyledi."

"Bir ara getir de seveyim."
İç çekti.
"Pekâla, ben gidiyorum. Sana kolay gelsin."

"İyi günler, Bayan Langton."

Michelle, güvenlik kulübesinden çıkarak evine doğru yürümeye başladı.
"Prens duruşunu nasıl yok ediyorum, bekle ve gör."

Kapısının önünde duran arkadaş grubunu görünce irkilmişti.
"Sizin ne işiniz var?" Diye sordu.

"Aptal mısın?" Dedi gülerek Mikasa." Bugün senin doğum günün değil mi?"

"Nasıl unutabilirdik?!" Dedi Sasha, onun boynuna atlayarak.

"Peki ya sen?" Diye sordu şaşkınlıkla Michelle, Jean'a." Uzun zamandır yoktun."

"Aah..." gözlerini devirdi ve yaklaşarak Michelle'in başına elini koyup sırıttı." Doğum gününü kaçıracak kadar önemli işlerim yoktu."

"Evet, Jean artık burada olacak!" Dedi Sasha, Jean'ın koluna girip gülerek." Sonunda şirketi üzerine alabilmiş."

"Bu harika bir haber, bunu kutlamalıyız!" Demişti Michelle gülümseyerek.

"Belki başka zaman, bugün senin günün."

"Doğum günün kutlu olsun." Dedi tebessüm ederek Eren." İyi ki doğdun."

"Sağ ol."

"Gerçekten...iyi ki doğdun."

Michelle, başını sallamakla yetindi.

"Siz barıştınız mı? Gerçi çok barışmış gibi de gözükmüyorsunuz ama?" Dedi Mikasa.

"Barışmak mı?" Diye sordu Jean." Bir şey mi oldu? Sizi daha evvel hiç küs görmedim. Genelde şey de hallediyor oluyorsunuz...yatakta."

"Oof, neler kaçırdın bir bilsen!" Dedi Sasha, heyecanla." Eren'in sana ihtiyacı olan dönem de yoktun."

"Bana neden ihtiyacın vardı?" Diye sordu Jean, Eren'e dönerek.

"Yüzüme bir yumruk atman için." Dedi Eren, ellerini cebine sokarak." Buna ihtiyacım vardı."

"Ne halt yedin yine!? Seni yalnız bırakmaya gelmiyor cidden! Giderken sana demedim mi oğlum saçma sapan işler yapma diye? N'aptın söyle."

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin