31•

404 57 70
                                    

"Şimdi sizleri gruplara ayıracağım ve belirli konular vereceğim, ancak önce grupları belirleyelim." Demişti Sensei, gözlerini sınıfta gezdirirken Michelle kollarını göğsünde birleştirip senseiyi izledi.
"Genellikle Eren'le partner oluyorum, bu yüzden rahat olabilirim."

Eren, uçlu kalemine basıp durarak ucunu çıkartıp eşleşmeye başlayan gruplara baktı.
"Eren," dediğinde, Michelle ile birbirlerine bir anlığına bakıp tekrar senseiye döndüler.
"Seni genelde Michelle'le partner yaptığımı biliyorum, ancak bu sefer bir değişiklik yaparak sizleri ayıracağım. Birbirinize rakip olursanız nasıl olacağını merak ediyorum."

"Sensei!" Diye isyan etti Eren.

"Abigail ile partner ol."

Eren, yay şeklini alan kaşlarını şaşkınlıkla indirip Abigail'e baktı. Abigail, gülümseyerek arkasına yaslandı.
"Bu bir zevktir, sensei."

"Bir hafta da nasıl bir şey çıkaracağınızı merak ediyorum."

Eren, hızlıca Michelle'e baktı.
Ancak onun sakin görünüşünden ödün vermediğini görmüştü. Ancak saçları ile oynadığını fark edince, ister istemez sertçe yutkunup başını çevirdi.
"Gerçekten çok öfkeli..."

"Michelle?"

"Evet, sensei."

"Seni Pieck ile partner yapıyorum."

Eren, tekrar öfkeyle senseiye baktı.
"Olmaz."

"Ne demek olmaz?" Diye sordu Sensei, gözlerini Michelle'den çekip Eren'e dikerek.

"Sensei-"

"Olur, sensei." Dedi Michelle, diliyle dudağını ıslatıp tebessüm etti." Bana güvenebilirsiniz."

"Michelle!" Dedi Eren, hızlıca.

"Merak etme, Eren." Dedi Pieck, sırıtmıştı." Michelle'e iyi bakacağım."

Eren, dişlerini sıkmıştı.

"Pekâla partnerler ayarlandığına göre dersiniz bitmiş bulunuyor. Bu son ödeviniz, artık mezun oluyorsunuz. O yüzden bu ödevin önemini unutmayın."

"İyi günler Sensei."

*  *  *

Eren, hızlıca Michelle'in yanına gelip karşısında durdu.
"İtiraz etmeliydin!"

"Korkuyormuşum gibi gözükecekti." Dedi Michelle, elinin tersiyle saçlarını arkasına ittirirken gözleri yerdeydi.
"İyi olacağım."

"Onların Porco ile kuzen olduğunu unutuyor musun? Senin için eve gelecek, bunu biliyorum!"

Michelle, sessiz kalıp nefesini verdi.
Gözlerini Eren'in yeşil gözlerine dikerek, tebessüm etti.
"Endişelenme, ben sahiden iyi olacağım."

"Ama ben iyi olmayacağım!" Dedi Eren, sinirle." İyi olacağım demeyi kes, kafayı yiyeceğim!"

"Endişelenmesi gereken tek kişi sen misin?" Diye sordu Michelle, kaşlarını çatarak.
"Abigail ile partnersin, neden beni konuşuyoruz?!"

"Çünkü travma sahibi olan ben değilim, sensin!" Dedi Eren, sinirden titreyen ellerini yumruk hâline getirip sıkarak.
"Ve sana ihanet etmeyeceğimi biliyor olman gerekiyor!"

"Bunu biliyor olmam Abigail ile yalnız kalmana göz yumacağım anlamına mı gelmeli yani?"

"Konuyu çarpıtıyorsun!"

"Senseiye ne dememi bekliyordun? Kusura bakmayın sensei, kendisi kafam güzelken bekaretimi vermiş olduğum eski takıldığım falan mı?"

Eren, yüzünü ekşiterek başını iki yana salladı.
"Bunu bu kadar kolay söyleme."

"Olanı söyledim sadece." Dedi Michelle, gözlerini devirerek.
"Benden çok kendinle ilgilen, Porco gelse bile tek olmayacağım."

"Evet, kuzeni de olacak! Kızın sana nasıl baktığını gördüm, bu ânı bekliyor gibiydi!"

"Endişelenmeyi keser misin? Lütfen! Kafanda kurup kurup duruyorsun, iyi olacağım!"

"Endişelerimi gider o zaman!"

"Ne yapmamı bekliyorsun?!"

"Bilmiyorum, yap işte bir şeyler!"

Michelle, etrafta gözlerini gezdirdikten Pieck'u görmüştü.
Eren'e bir baktıktan sonra, onun yanına hızlı hızlı ilerledi.

Kendisine yaklaşan Michelle'i fark eden Pieck, kollarını göğsünde birleştirip sırıtmıştı. Bir ân sonra arkasındaki kalabalıktan Porco çıkmıştı.

Michelle, yerinde duraksadıktan sonra omuzlarını dikleştirip yoluna devam etti.
Ancak Porco'yu gören Eren için aynısını söylemek zordu.
Hızlıca Michelle'in yanına koşar adımlarla geldi.

"Michelle!" Diye seslendi, ancak Michelle ona dönmedi.

"Pieck."

"Merhaba, proje ortağım." Demişti Pieck, sırıtmaya devam ederek." Porco'yu tanıştırmama gerek var mı?" Hatırlamış gibi gözlerini devirerek gülmüştü." Ah çok pardon, siz çok yakından tanışıyordunuz."

Porco, gülerek Michelle'i inceledi.
"Okul formaları hâla üzerine çok yakışıyor."

Michelle, derin bir nefes alıp verirken onu takmamaya çalıştı.
"Seninle ödevleri evde yapmayacağımı söylemek istedim."

Pieck, kaşlarını kaldırmıştı.
"Neden? Ondan mı korkuyorsun?" Diyen sordu, Porco'yu işaret ederek." Merak etme, ısırmaz."

"Garanti veremem." Dedi Porco, gülerek.

"Seni-"
Eren, Porco'ya yaklaşınca Michelle, elini onun önüne tutup geçmesini engelledi.
Daha sonra sırıtarak, diliyle dudağını ıslattı.
"Sadece sizlerle aynı havayı soluma düşüncesi beni kahrediyor, okulda yetmiyormuş gibi evde alanımı daraltmak istemiyorum. Bu yüzden neden parkta yapmıyoruz?"

"Parkta mı?" Diye sordu Pieck.

"Bunun beni rahatlatması mı gerekiyordu yani?!" Diye kulağına sinirle fısıldadı Eren.

"Elbette, parkta." Dedi Michelle, Eren'i dinlemeyerek." Yanımızda Eren ve Abigail'de olacak tabi."

Porco, baş parmağını dudağını dudaklarının arasına alıp hafifçe ısırarak Michelle'e baktı.

"Ne düşündüğünü biliyorum, kafanı dağıtmama ramak kaldı!" Dedi Eren, sinirden kızarmaya başlamıştı.

Michelle, Eren'in elini tutup gülümsedi.
"Neden olmasın? Sonuçta Porco geliyor, Eren ve Abigail neden gelemesin değil mi?

"Ama-"

"Olur." Dedi Porco, Pieck'nun lafını keserek." Bana eğlence çıkar."

Michelle, başını hafif dikleştirip sırıttı.
"Güzel o hâlde, anlaştık."

"Tabi..." diye mırıldandı Pieck." Anlaştık."
"Ne planlıyorsun Porco?"

Porco, sırıtarak ellerini cebine soktu.
"Sanırım eski sevgilisi Abigail'di."
Başını sallayıp, burnunu çekti.
"Tanrım, çok eğleneceğim."

Game.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin