SICAK TEMAS

B-26-

Merhaba Temas ailesi, aksiyon dolu bir bölümle sizlerleyim.

Keyifli okumalar dilerim.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

RÜZGAR - PART-5-

Bazen öyle çok canın yanar ki, kendini bile isteye ateşe atarsın. Başını belaya sokarsın. Çünkü hayattan hiçbir beklentin kalmamış demektir. Ha bir eksik ha bir fazla umurunda olmaz. İpler inceldiği yerden kopar.

Genç adam, geçmişin sayfalarını çevirdikçe hayal perdesi aralanıyor, hayal perdesi aralandıkça hayalhanesine düşen dünlerin atıkları hâlâ canının yandığını gösteriyordu. Anlattıkları canını yaktıkça gem vurmak istediği duygularının yansıması olarak dişleri dudaklarını kemiriyordu. Kapısına kadar gelen şerri bir bakıma kendisi davet etmişti. İhanete uğrayan ve sırtından bıçaklanan bir birey olarak gayet doğal bir tepkiydi onun yaptığı eylem.

Genç adam kadar arkadaşları da tepkiliydi Devrim'e. Sesler bir ağızdan çıkınca soru tek anlamda birleşti. "Kapıdaki kim?" Genç adam, yaşanmış zamana geçiş yapmış kesik kesik nefesler alırken, göğüs kafesi körük gibi şişip iniyordu.

"Hiç düşünmeden kapıyı açtım. Hırsımdan gözüm dönmüş gibiydim. Kapıyı açar açmaz iki elimle yakasına yapıştım. Benim aksime o gayet sakindi. Onun sakin tavırları beni daha çok hırslandırmış, kızgın bir boğa gibi onu kendime doğru çekip kapı boşluğuyla duvar arasına yapıştırmıştım. Ayağımla kapıyı ittirerek kapattım. İkimizde soluk soluğaydık. Bakışlarımı göz bebeklerine odakladım. Hâlâ ellerim onun yakasındaydı. Ben yakasını sıktıkça onun rengi biraz daha mora çalıyordu. 'Neden yaptın bu şerefsizliği?'

Sorumu sormuş yumruğu gözünün üstüne indirmiştim. Yediği yumruğun şiddetiyle sendeleyerek yana doğru kayarken, ikinci yumruğu rastgele yüzüne doğru savurdum. Burnundan sızan kırmızı renk sıvı dudaklarının kenarından sekip çenesine doğru aklamaya başladı. Elinin tersiyle akan sıvıyı silmek isteyince istemsizce burnunu çekti. Silmek isterken akan kan yüzünün her yerine bulaşmıştı. Cevap olarak sadece iki kelimelik sözcük seçmişti. "Bende sevdim!"

İster istemez ortamda bir şaşkınlık oluşmuştu. Tepkili sözcükler birbirine karışıp bir bütün oluşturdu. "Bu onu haklı çıkarmaz. Bencil sende."

İlkem, yüzünü buruşturup tiksintiyle karışık sözler sarf etmişti. "Bencil insanlardan nefer ederim. Sevmişmiş. Bu bir bahane değil ama asıl ben senin cevabını merak ediyorum."

Burnundan kocaman bir nefes alan genç adam saniyeler sonra aldığı nefesi ağız boşluğundan geri bıraktı. "Sizler gibi önce bende çok şaşırdım çünkü bu beklemediğim bir cevaptı, sonra yakasını tutan ellerim yavaşça gevşedi ve iki yanlarıma doğru düştü. Onun bencil ruhunu göz bebeklerinden okuyabiliyordum. "İyi işmiş. Yalnız çok merak ediyorum birini aptal yerine koymak nasıl bir duygu. Kendi aranızda benimle dalga geçerken çok güldünüz mü?"

'Bana bencil diyemezsin. Senin kadar benimde birini sevmeye hakkım var.' dedi Devrim.

"Sen kıt beyinli misin lan? Ben şimdi onu mu diyorum? Elbette herkesin sevmeye hakkı var. Ben yok demiyorum ki; ama arkadaşının sevgilisini ayartmak şerefsizliktir. Her şeyden önce yaptığın bu ahlaksızlığı o kalın kafana sok bi' kere!" dedim işaret parmağımla kafasına dürte dürte.