hellö!
günaydın!
nasılsınız bakalım?vallahi dün panomda bildirdiğim gibi bence çok güzel bir bölüm bizimle.
ve de oldukça uzun bir bölüm olduğu için parçalara bölmek durumunda kaldım :)lafı daha fazla uzatmak istemiyorum, temennim de hemen sizleri part 1e hemen uğurlamak...
size en anlamlı gelen slow bir şarkıyla okumanız tavsiye edilir :)
hop bir ki, bir kiiiii ve hepinize keyifli okumalar!
satır aralarında görüşmek dileğiyle...🌻💛.
×
Ervin bir cevap gelmemesi üzerine dudaklarını birbirine bastırdı, kafasını yukarı kaldırdı. Gözlerini karşı balkonda dolaştırdı. Kendisinde takılı kalan Korhan'ı gördü. Bunun üzerine kafasını yana yatırıp adama telefonu sallayınca Korhan ilk telefona baktı ardından da geri Ervin'e baktı.
Sonra elindeki telefon titredi Ervin'in. O beklediği cevap, gelmişti.
Korhan Araslan: Aynı yerde seni karşılamak için bekliyor olacağım.
Bu mesajı okuyan genç kadın derin bir nefes aldı, verdi. Oturduğu yerden kalktı, elindeki telefonu lacivert pijamasının geniş cebine koydu. Sürgülü balkon kapısından odasına geçti. Etrafına bakındıktan sonra anahtarı eline aldı, telefon olmayan diğer cebine koydu. Odasından yavaşça çıktı, aynı yavaşlıkla evden de ayrıldı.
Apartman merdivenlerini herhalde bu yaşına kadar hiç inmediği yavaşlıkta indi genç kadın. Çünkü emin değildi. Bir insana, özellikle de kendisiyle iyi bir bağı olan bir insana, yaşadıklarını anlatmak veya onunla dertleşmek hiç kendisine göre değildi.
Yakınları tarafında yargılanmak, cephe alınmak ya da eskisi gibi bağ kuramamak gibi vaziyetlerle karşı karşıya kalmak istemiyordu. Çünkü Ervin, ertelenmişti sevdiği birinin hayatında. Ötelenmişti. Yine böyle pürüzlerle uğraşmak, kafayı yemek istemiyordu.
Ama artık içine de atmak istemiyordu. İçine attıklarının son kullanma tarihleri çoktan geçmeye başlamış hatta geçmişti, çürüyorlardı. Çürürken Ervin'in içini de çürütüyorlardı.
Genç kadın, artık çürümek istemiyordu.
Büyük bir karambolün içerisindeydi.
Desteğe ağzının suları akarak bakan biri değildi ama o da bir insandı. İstiyordu her insan gibi ufak da olsa desteği. Duyuyordu o ihtiyacı istemeden.
Korhan'dan öyle bir destek alabilir miydi?
Ya o çok özlediği, dönmek istediği çocukluğunun temel yapı taşı da çatırdarsa... Ayakta kalabilir miydi?
Bir o kadar daha sıfırdan başlayıp bu konu hakkında da güçlü kalmayı başarabilir miydi?
Ervin, artık hangi birine yetebilirdi?
Bilinmezdi.
Apartman kapısını geride bırakan Ervin, yüzüne çarpan hafif esinti ile kaşlarını çattı. Temmuz kapıya dayanmışken birden ürpermesi, bu esinti... Gerçekten garip olaylar ile karşılaşıyordu son zamanlarda.
Güm.
Güm.
Güm.İki göğsü arasına bastırdı hızla elini kadın. Hızlı ve de can acıtıcı atan kalbine. "Hızlanmamalısın," diye fısıldadı. "Sakin ol. Sadece bir liman. Kısa bir molaya sahip olacağımız bir liman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
emret komutanım - yarı texting
Romance5×× ××× ××××: Hey! 5×× ××× ××××: Kimsin, nesin? Hiçbir fikrim yok -insan olman dışında. 5×× ××× ××××: Canım şu aralar fena sıkkın. 5×× ××× ××××: Şimdi sana arka arkaya bir sürü mesaj atacağım. Çünkü böyle uzun mesajlar gerekmedikçe, taksit taksit m...