1.9.3

7.3K 330 152
                                    

hellö!
nasılsınız?

açıklamaları bölüm sonuna koymaya karar verdim
şimdi sizleri bölüme uğurluyorum

satır arası yorum yapmayı unutmayın canlarım 💗

hepinize keyifli okumalar!
✨💛🌻

×

Gün aydı.
Korhan yerinden gün ayana kadar kıpırdamadı.
İzledi kadını; o pencere altında, yatak karşısında, yerde bağdaş kurarak otururken.
Ve izlerken kadını; göz kırpmaya bile kıyamadı.
Sonunda o da uykuya yenik düştü.
İki yaralı aynı odada uykunun kollarına kendini bırakmıştı.

×

Yüzümü yasladığım yastıktan gelen koku ile anlamıştım başka bir yerde uyuduğumu. Gözlerim kapalı iken aklıma gelen konuşmalar ile her şeyi hatırlayıp sebepleri bulurken acıyan gözlerimi yavaşça açtım. Sesli bir şekilde esneyip yatakta yuvarlanarak sırt üstü yatmaya başladım.

Beyaz tavan boyası ile boyanmış tavana bakarken duyduğum kapı sesi dirseklerim üzerinde doğrulamama sebep oldu. Burnuma tıraş losyonu kokusu dolarken odağıma duştan yeni çıktığı üstünden belli olan Korhan girdi.

Bir şey demeyip sadece bana bakması üzerine, "Günaydın," dedim. Uykudan yeni uyanmam üzerine çatallı çıkmıştı sesim. Bunu düzeltmek için birkaç kere öksürüp boğazımı temizledim.

Korhan, "Günaydın, ne zaman uyandın?" diye sorarken ıslak saçlarını sol eline aldığı küçük füme rengindeki bir havlu ile kurulamaya başlamıştı. Hipnotize olmuş gibi bir şekilde saçını ustaca ama bir o kadar da gelişi güzel kurulayışını izlerken "Yeni oldu," dedim sadece.

Bana dikkatli baktığı sürece ondan gözlerimi kaçırırken yandan bakışlarla odasındaki sandalyenin sırt kısmında düzgün bir şekilde sallanan lacivert kısa kollu tişörtünü eline alıp, hızla üstüne geçirdi.

Dünden sonra nedense kendimi biraz rahatsız hissediyordum. Ailem gibi gördüğüm birine her şeyi anlatmak... Asla anlatmamalıyım, derken içimden bir ses; diğer ses ise, hafifleyip hafiflemediğimi sorguluyordu.

Korhan'ın beni yargılamayacağından az çok emindim ama şüphelerim vardı derinlerde yatan. Kendisine farklı bir şekilde değer verdiğim insanların benden uzaklaşmasını veyahut bana farklı gözle bakmasını istemiyordum. İsterseniz bunun adı aşağılık kompleksi olsun. Ne derse densin böyle hissediyordum işte.

"Ervin..."

Ne ara yanıma gelip yatağın önünde eğilip göz hizama geldiğini bilmediğim Korhan'a baktım. "Hı," dedim dalgın bir ses tonu ile.

"Deminden beri bir şeyler diyorum, duymuyorsun. İyi misin?"

Kaşlarımı hafifçe kaldırıp birkaç saniye bu durumu düşündüm, ardından kafamı aşağı yukarı onaylama amacı ile salladım. "İyiyim, dalmışım işte öyle ya," dedim. "Bu arada saat kaç oldu? Eve geçeyim ben," diyerek doğrulacakken durdurdu beni Korhan. "Uyumak istiyorsan uyu daha, söyledim sizinkilere ben uyuduğunu," dedi.

"Yok, sağ ol." Yerimde doğrulup bağdaş kurar pozisyona geçerken o da ayaklanıp ellerini belinin aldığı duştan dolayı hafif ıslak olduğu belli olan eşofmanının ceplerine soktu. "Kına öncesi Ece'nin yanına gideceğim. Onunla olmam gerek, söz vermiştim."

Korhan, "Saat on ikiye geliyor," deyince hızla yataktan kalktım. "Ben gideyim, geç kalmadan," dedim ve yanından geçecekken beni durdurdu kolunu önüme turnike gibi uzatarak.

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin