3.1

5.6K 299 155
                                    

hellö!
nasılsınız bakalım?

uzun süre oldu görüşmeyeli!
bu yüzden bölüm sonu muhabbet ederiz, sizi hemen bölüme uğurluyorum efendim.

hepinize keyifli okumalar!

÷

Otelin kapatılmış olan eğlence mekanında birkaç genç adam ratgele masalara oturmuş muhhabbet ediyordu. Loş ışıklar mekanının karanlığını dağıtırken renkli ledler ise ortamı canlı tutmaktaydı. Her ne kadar bu mekan genç adamların oylamaları ile çok iyi mekanlar listesine giremese de hatrı sayılır ve de böyle zamanlarda takılabilecek bir mekandı.

Buranın insanlarının su niyetine kullandığı votkadan yudumlayıp boşalan bardağa boş boş bakarak, "Hayatımda en sevmediğim günler bu tarz görevlerin olduğu günler, yemin ediyorum." dedi Çağan. "Bir de burayı çok severim bilirsiniz ki. İki tane hatun var daimi tanıdık. Burayı sevdirtiyorlar baya, sağ olsunlar. Size de kankilerini arayıp mutlaka sevdirmeye çalışsınlar bence. Bu sıkıcı geceyi toplu bir şekilde renklendirebiliriz!"

Fırat sırıtarak, "Siktir git," diyerek bardağının sonlarına doğru - bir parmak kadar - kalan suyu Çağan'a fırlatmış ve devresini hatrı sayılır bir şekilde ıslatmıştı. "Islattın beni Fırat," diye tıslayan Çağan ile ekip gülerken Çağan da saçını ve yüzünü ovuşturdu. Hafif nemlenen ellerini umursamayıp parmak uçlarını birbirine paralel olacak şekilde birleştirdi, dirseklerini de masaya dayadı. Çakır gözleri ile Fırat'ın ela gözlerinin içine baktı. Tek kaşını kaldırıp, "Birbirimize nasıl da çekiliyoruz aşkım, farkında mısın?" dedi.

Bu sefer sırıtmak yerine oflayarak, "Siktir git cidden Çağan ya, bir doğru dursan şaşacağım," diye sızlanan Fırat'tan hemen sonra söze Ferruh girdi. "Fırat biraz da komutana laf atar mısın? Bu gece uyuyabilirim değil mi?"

Birden şakalaşan ekibin dikkatini kendisine yönelten Ferruh'u Korhan'ın keskin bakışları buldu. Tehlikeli bir sırıtış ile, "Ferrucum?" dedi tek kaşını kaldırıp. Tek elini, özür maiyetinde havaya kaldırıp, "Pardon komutanım, komutanım dememeliydim," dedi Ferruh. 

Çağan kafasına vurdu hızla yakınında oturan Ferruh'un. "Pasif cinsel hayatından dolayı beynine kan gitmiyor kardeşimin! Ama..." Son 'a' harfini uzatarak kafasını Korhan'a çevirdi. "Bu gece iş atılacak bir kadın yoktur değil mi? Diğer yanda da hemen ben varım çünkü."

"Yoktur, yoktur," dedi Fırat gevşek gevşek sırıtıp. "Artık olmaz da," dedi. "Geceleri rahat uyuyabiliriz işimiz yoksa."

Korhan, kendisi burada yokmuş gibi davranan arkadaşlarını dinlerken kaşlarını kaldırmış kollarını da birbirine kavuşturmuştu. Üçlünün muhabbetine katılmayan kendisi ve de Kürşat'tı. Tam Kürşat'a bakarken Kürşat'ın da ağzını açıp muhabbete katılması ile kaşlarını kaldırdı.

"Ama bu gidişle de hasret kalacağız gibi."

Korhan, "Sevişmemi bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum," dedi tıslarcasına. "Eğlenceniz mi yaptınız? Benim de sizin üzerinizde güzel eğlencelerim olabilir?"

Ferruh ağzına görünmeyen bir fermuar çekerken Fırat sırıtmış, Çağan ise çenesini tutamamıştı. "Benimle bu kadar çok eğlenmek mi istiyorsunuz hocam? Beni arzuladığınızı ezelden beri biliyordum, o yan yana hiç tanışmadan oturduğumuz da bile..."

"Cidden siktir git Çağan," dedi Korhan da Fırat gibi. "Karıya git, kıza git, kerhaneye git, nereye gidiyorsan git. Yeter ki git."

Çağan bir eliyle hafifçe açtığı ağzını kapattı, sonra da bulundukları yerin hava koşullarından dolayı giymiş olduğu deri ceketin gümüş fermuarını ayağa kalktıktan sonra aheste aheste kapattı. "Aşk olsun," dedi. Sonra da, "Tabii ki de giderim," diye ekledi sırıtarak. "Böyle özel bir emir veriyorsunuz, hiç uygulamaz olur muyum?"

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin