5.3

5.8K 282 152
                                    

hellö!
nasılsınız bakalım?

önceki bölüm uzun ara sonra buluşması diye yorum sınırı koymadım... bu bölüm var yine klasik 100 yorumdan başlayalım mı 🤭

hepinize iyi okumalar!
satır aralarında görüşürüz 😽💛

÷

"Allah'ım," dediğini duydum Çağan'ın. O sırada bindiğimiz bu siyah Volvo'dan Korhan'ın elinden destek alarak inmeye çalışıyordum. Korhan'ın ricası üzerine kırmızı tabanlı siyah stilettolarımı giymiştim. "Atın füze üstüme, ayırın beni milyonlarca parçaya. Bu ne seksi bir çifttir." 

Dedikleri hem beni utandırsa da, hem de mutlu edip tebessüm ettirmişti ve Korhan'ın girdiğim koluna daha da sıkı tutunmama sebep olmuştu. Her ne kadar dizimin arkasında bu elbisenin daha rahat yürünmesi için yırtmacı olsa da adımlarım normal büyüklükte değildi. Ayrıca evdeki gibi de sıkmıyordu, hem elbise hem de ben orta yolda buluşarak bir rahatlıkta anlaşmıştık.

Çağan, Korhan'ın aksine oldukça açık kahve bir takım giymiş ve içine de yine açık tonlarda olan mavi renkte bir gömlek giymişti. Sarışın ve de yeşil gözlü olması bu açık renkleri üstünde oldukça karizmatik taşımasına avantaj sağlıyordu. Korhan'a bu renkler açık ten renginden dolayı aşırı sırıtmasa da grubun hakiki esmeri olan Fırat da sırıtıp absürt duracağına yemin edebilirdim.

Korhan'ın diğer tarafında Çağan olmak üzere sıra sıra park edilmiş arabaları hal hatır sorma ile aşmış ve bahçeli eve ulaşmıştık. Bahçe yeterince kalabalıktı. Benle akran olduğunu sandığım bir kadın vardı ve yüzlerinin aşırı benzerliğinden annesi ve babası tahmin ettiğim yaşlı bir çift vardı. Kürşat'ın dayısı ve yengesi olabileceğini düşündüm. Bir de arkası dönük küçük erkek çocuğu ile top oynayan genç bir çift vardı. Oldukça genç... Alptekin'in kankası olacak türden bir gençlikti bu.

Salıncakta ise Fırat ile Ferruh oturmuş gazetedeki çengel bulmacayı çözmeye çalışıyorlardı. Korhan'dan tecrübe ettiğim şekilde bizim geldiklerimizin çoktan farkında olmuşlardı.

Bahçe kapısını açıp önce Çağan içeri girerken, "Selam Ali ve Ela," dedi demin kardeşimle akran gördüğüm çifte. Ali ve Ela...

"Hoş geldiniz," dedi ikisi de aynı anda Korhan ile Çağan'a. Çağan bana dönüp, "İşte yenge, bu gençlerde Ali ile Ela el ele çifti," deyince ilk kez girdiğim bu ortamda aşırı gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. 

"Gelin, çekinmeyin kınalı gurbetteki kuzularım," dedi Çağan hızla. "Sizi Korhan Amca'nızın yavuklusu ile tanıştırayım."

Yavuklusu kısmını geriye atıp Korhan'a yaptığı yaşlı iması ile bu sefer kendimi tutamayıp güldüm ve Çağan'a sinirle bakan Korhan'ı görünce keyfim daha da yerine geldi. 

"Bakıyorum da  yaşlı olmam pek hoşuna gitti Ervin Hanım," deyince 'çevir kazı yanmasın' Ervin ile olayı toparlamaya çalıştım. "Benim keyfimi yerine getiren yavuklu kısmıydı ama... Sen bilirsin. Herkes farklı bakar."

"Fena ba(ğ)yan," diye bana takılırken Ali ve Ela'nın yanımızda bitmesi ile esprili sohbetimiz yarıda kesildi. İkisi ile tanışıp ikisinin de yirmi yaşında ve üniversiteye gittiklerini öğrenmiştim. Daha doğrusu Ela yeni yirminci yaşını kutlamış, Ali'nin ise birkaç ay sonra yirmi birine girecek olduğunu öğrenmiştim.

Ardından ise arkası dönük olan o küçük erkek çocuğunun Çağan'ın kucağında geldiğini görünce Kürşat'a aşırı benzerliğinden dolayı ufak bir kal gelir gibi oldu. Dul kardeşim resmen Dünya'ya bir tane daha yetişmekte olan Kürşat bırakmıştı. Hele de o Kürşat'tan daha keskin olan mavi gözleri... Acaba benim Yener'im... O da böyle mavi gözlü mü olacaktı? O zaman kararını aldığım babası gibi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin