5.0

5.1K 260 376
                                    

hellö!
nasılsınız efendim,
vallahi ben çok iyiyim!
kuzenim hastaneden çok şükür çıktı ve Allah'ıma şükürler olsun turp gibi.

şu an çok iyiyim ama yorum yapmıyor oluşunuz beni üzüyor, önceden sınır dolarken şimdi dolmamaya başladı... bu da birçok sorunu beraberinde getiriyor.

neyse... sizleri öpüyorum ve lafı daha fazla uzatmadan bölüme uğurluyorum.

120 oy, 450 yorum

÷

Sıkı lastikleri tutup saçlarımı birazcık acıtarak sporcu atletimi üstümden çıkarırken Korhan dudaklarını dudaklarıma bastırıp nefesimi tam anlamıyla kesti. Elinin biri -sol eli- yavaşça dövmemi okşayarak belime sarıldı ve diğer eli ile birleşip arkamda kenetlendi.

Dudaklarımıza arka arkaya sayısız küçük öpücükler kondururken çıplak göğüslerimiz birbirimize temas ediyor, memelerim aramızda eziliyordu.

Yatak odasından gelen belirgin telefon sesi ile Korhan'ın telefonu olduğunu anladık. Korhan dudağıma diğerlerine nazaran daha uzun ve de keskin bir öpücük bahşedip, "Telefonlarımı daima açmam gerektiğini biliyorsun," dedi. Bu bilincin kendimde olduğunu o da ben de biliyordum. Gözlerimi yumup açtım ve benden uzaklaşıp tuvaletten hızlı adımlarla çıkmasını izledim.

Hava sıcak olmasına rağmen daha boş olan eşyalar yerleştirilmemiş banyoda tek kalmanın hafif serinliği meme uçlarımın hafifçe kabarmasına sebep olmuştu. Tüylerim ister istemez diken olup bir ürperti gelmişti. Arkamdaki aynaya dönüp kendime bakarken yarım toplu saçlarımın yüzüme verdiği sevimliliğe sırıttım. Minik siyah havlu lastik tokayı saçlarımdan çıkarıp duşakabinin karşısındaki küvetin suyunu açtım. Tabii bunu yapmadan önce içini de kontrol ettim. Tıpası takılıydı, temizlik sonrası takmışlardı geri.

Mutfak dolaplarını silmeden önce ben bir süpermarkete gitmiş ve çoğu hijyenik olsun, yemeklik olsun iyi bir alışveriş yapmıştım. Yıkanma durumunu tahmin ettiğimden şampuan da almıştım. Korhan'ın şampuanını odasında aldığım duş sonucu öğrenmiştim ve böylece zorlanmadan şık şık şık alıp eve dönmüştüm. Korhan da o sırada eve yatağımızı getirenlerle ve de dolap teslim edenlerle uğraşmıştı.

Yeterince suyun dolduğuna kanaat getirirken köpürsün diye sevdiğim esanslardan attım içine. Son kez arkama, kapalı banyo kapısına, baktım. Galiba Korhan'a gelen telefon önemli bir telefon olmalıydı. Ev boş olduğundan yatak odasında konuşsam sesini duyardım az çok. Hemen gelmediğine göre yakın biri aramıyor olabilirdi. En mantıklısı işti.

Derin nefes alıp verdim ve bileğime taktığım siyah lastik tokayla geri saçlarımın önünü topladım. Arkasını açık bıraktım. Ardından eşofmanımı çıkarırken iç çamaşırımı da onunla beraber çıkarıp kenara, atletimin üstüne, koydum. Yavaşça ayağımın ucunu suya soktum, ardından da diğer ayağımı soktuktan sonra yavaşça küvetin içine yerleştim.

Dirseğimi küvetin kenarına dayadıktan sonra elimi de yumruk yapıp şakaklarıma dayadım. Karşımdaki kapıya bakmaya başladım. Banyo ince uzun diye hitap edilebilecek bir banyoydu. Küvetin yanında bir duşakabin vardı. Üstten ve alttan bir kısmı saydamdı, ortası ise buzlanmıştı, yarı opaktı. Tahmini olarak Köprücük kemiklerimin altından dizlerimin birkaç parmak üstüne kadar gizleyecekti. Klasik bir duşakabindi. Duşakabinin az ilerisinde aynanın arkasında raflar olan bir lavabo dolabı vardı. Onun yanında yerden bir karış yükseklikte olan duvara monteli bir klozet vardı. Lavabonun monte edildiği çekmeceli dolap klozetin olduğu kısmı kamufle ediyordu. Küvet de boylu boyunca bir kenardaydı ve yattığımda direkt kapı ile bakışıyordum. Küvetin ayak ucuna kirli sepeti koymak mantıklı olabilirdi çünkü tam orada doğalgazın havluluğu vardı. Asla kullanılmayacak olan...

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin