2.2.1

7.3K 318 187
                                    

hellö!
nasılsınız?

beni soracak olursanız hiç iyi değilim...
her şey ama her şey aksadı.
parkenin yapışkanının kuruması için 12 saat demiştik ve sabahtan gelir sanmıştım
meğer akşam 7de gelecekmiş, ayrıca 12 saat değil 24 ila 36 saat gerekiyormuş kuruması için.
bu da odamda sökülen mobilyaların daha geç kurulmasına, birkaç gün her şeyin ertelenmesine sebep oldu!

salondaki koltuklar yazlığa gidiyor ve bomboş salonda halay çekicem, çiğ köfte yoğurup bembeyaz tavana yapıştıracağım skcksmdksmdks
çünkü badanacı abi de gelmekten vazgeçti, kafede işe girmiş...
yani elimde sadece odamın döşenen duvar kağıtları kaldı.
geri kalan her şey aksamış durumda.
😔😔

bu yüzden kısa bir bölümle geldim (~ 1800 kelime civarı), ve bu yüzden yine partlara böyleyim standartlardan uzaklaşmayalım dedim...

umarım 4 ekime kadar her şey bitmiş olur ve eski düzene geri döneriz 🥳

neyse lafı gereksiz fazla uzattım.
daha fazla uzatmadaaaaaan sizleri bölüme uğurluyorum ve satır arası yorumlarda görüşmeyi diliyorum.
eğlenceli yorumlarınız moral olsun inşallah 🥺🤧.

hepinize keyifli okumalar.
yesin sizi kuğular.
🤍🦢.

×

Korhan'ın son dedikleri Ervin'i düşüncelere boğmuştu. Asistanının kendisine yönelttiği fikir sayesinde birkaç kez muhabbet ettiği kişinin dedikleri geldi aklına. O da kendisine bu sözlerin benzerlerini söylemişti. Güçlü bir kadın olduğunu, birine takılı kalmanın ve habire geçmişi deşmenin karakteri ile ters düştüğünü söylemişti. Olduğun karakteri yansıtmasını, rol yapmaması gerektiğini...

Düşünce adasında keşifker yapan genç kadının dilinden şu sözcükler döküldü:
- Biliyor musun, bunun aynısını biri daha bana demişti.

Korhan kadının dediklerini biliyordu, kendisinin o sözleri sarf ettiğinin oldukça farkındaydı. Her şeyi belli edeceğini söylemişti, bir yerden başlamak istemişti. Yutkundu. Kahverengi gözlere sahip kadına baktı uzun uzun.

Kast etmek yerine demek istedi bazı şeyleri tam olarak, netçe, açıkça. Fakat tam kendisi söze girmeye hazırken kadının sözlerine devam edeceğini anladı. Bekledi, çünkü genç adama göre bekleyen kazanırdı.

O bekleyerek Ervin'i kazanmaya kararlıydı. Ama Ervin onu hep bekler miydi... İşte bundan emin değildi. Önceki ilişkisi de bundan bitmemiş miydi zaten adamın? Mesleği yüzünden manevi bir yara almamış mıydı?

Bir kez daha yutkundu Korhan ve karşısındaki denize baktı. Simsiyah gecenin kendisini görmesine yardımcı olan, bir ayna olan simsiyah denize...

Bir kulağı konuşan kadındayken bir kulağı zihnindeki seslerdeydi. İkisini de aynı anda dinleyip bir sonuca varmayı, harekete geçmeyi düşünüyordu.

Ve düşündü.
Harekete geçti.
Erteledi.
Ertelemeye karar verdi Korhan.
Ufaktan belli ede ede bunu yapsa daha iyi olacağını düşündü ama hâlâ bir yanı kararsızdı.
Çünkü Korhan, bu kadının kendisine anlattığı her şeyi biliyordu.
Hem de öyle bir biliyordu ki;
a olmadan...

-*-

"Asistanım dertleri için bir kere lalettayin bir numaraya yazmaya karar vermiş. Bana da anlatınca, aklımda da bir fikir olunca ben de yazdım öylesine birine," dedim Korhan'dan bakışlarımı alıp denize yöneltirken.

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin