3.9

5.3K 298 393
                                    

hellö!
keyifler nasıl 🙂

biliyorum, biliyorum; şaşırdınız bölümün geldiğine ama sürpriz yapayım dedim 🤭

bence bu bölümden sonra daha da iyi olacağınıza eminim 🤭

lafı daha fazla uzatmadaaaaan, sizleri daha fazla merakta bırakmadaaan hepinizi bölüme uğurluyorum efendim.
bölüm sonunda konuşuruz :)

bölüme başlama saatinizi bırakmayı unutmayın 💖

keyifli okumalar ✨

÷

Daha hızlı... Daha da...

Kendimi uçurumdan aşağı yuvarlanacakmış gibi hissediyordum. Onunla gerçekleştirmekte olduğumuz bu ıslak eylem kafamızı çok farklı diyarlara sürüklediği gibi başka eylemlerin de kapılarını tıklatıyor ve aralatıyordu. Mesela her şey fazlalık geliyordu şu anda. Tişörtlerimiz... Ya da en basitinden artmaya başlayan yoğun arzumuz... Islaklığım, sertliği... Kendiliğinden oluşan hareketlerimiz, birbirimizi yönlendirişlerimiz...

Hiç ama hiç ne aklım başımdaymış gibi hissediyordum ne de iyi hissediyordum. Bir sıcak hava dalgasının kasıklarımdan boynuma doğru yükseldiğinin farkındaydım. Ilık bir baskının karnımdan kasıklarıma doğru alçaldığının da farkındaydım. Onun da bunu fark ettiğinin farkındaydım ve onun da benim gibi bir hissiyatta olduğunu biliyordum, tahmin edebiliyorum.

Saçlarım yüzlerimizin iki yanına düşmüşken başlarımızı sağa sola yönlendirişlerimiz yüzün ara sıra yüzlerimizi huylandırıyordu, daha ürperticiydi.

Bir öpüşme ile -ve de ilk öpüşmemizle orgazma yaklaşacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Kim bir ilişkiye başladığı adamla olan ilk öpüşmesinde orgazm merdivenini tırmanırdı ki? Ya da hangi adam, bir kadınla ilk defa öpüşürken... Veyahut ikimizin de kıyafetleri hâlâ üstümüzdeyken bedenlerimizi böyle tamamlamaya çalışma çabamız...

Vücutlarımıza ulaşılmazlık, aklımı daha da farklı yerlere çekerken ağzımın içindeki diline dişlerimi sürttüm. Yanaklarımı içe doğru çekip yavaşça kendimi ondan ayırır gibi oldum ama hızla kendime geri bedenini çekip kaldığımız yerden öpüşmemize devam ettik.

Kızartma yaparken yağın elimi yakmasından korkan, çaydanlığın demir sapını tutmaya çekinen ben Korhan ile yanmak istiyordum. Hatta yanıyordum. Bu alevi nasıl söndüreceğimizi bilmeyen ikimiz tam söndüreceğimizi sanarken bilmeden daha da harlıyor daha da birbirimize çekiliyorduk.

Kucağındaki en mahrem yerlerimizin birbirine sürtünüşü, birbirini hissedişi kendimizi kaybetmemize alkış tutarken bununla nasıl yetineceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hatta benim hiçbir şey hakkında bir fikrim yoktu şu anda.

Boş bir levhaya sahip gibiydi zihnim. Her şeyim sıfırlanmış, fabrika ayarlarına dönmüştü. Karanlık bir boşluktaydım ama sağdan sola duvarlara, aşağıdan yukarı tavanla zemine savrulup vurduruluyordum. Sonradan kucağındaki sürtünmemizin beni duvarlara çarptırdığını, ara sıra beni zıplatışlarının da beni yerle yeksan ettirdiğini anlamıştım.

 Sonradan kucağındaki sürtünmemizin beni duvarlara çarptırdığını, ara sıra beni zıplatışlarının da beni yerle yeksan ettirdiğini anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin