Bir görevli tarafından kulisten çıkarılmış, konser alanına getirilmiştik. En ön sırada, sahnenin dibindeydik.
"Ay, acaba Reha rahat edebilecek mi?" Ela'nın sorusuna omuz silkerek cevap verdim. Rahat edemeyeceği belliydi. Ama altına da işemezdi herhalde.
"Başlıyor." Mimoza bunu demese de anlayabilirdim başladığını. Kız çığlıkları kulağımı ağrıtacak kadar fazlaydı.
"Zamansızzz!" Reha'nın sesini duymamla az da olsa gülümsemiştim. İşemiş miydi acaba? Merak ediyordum.
"Öncelikle hepinize merhaba," dedi Reha. Ardından elini yavaşça mikrofona vurdu. "Biliyorsunuz ki biz Zamansızız. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bizim için bu konser bir tık daha farklı. Çünkü bu konserde hayranımız olmayan bir insan var. Yekta Karaya selamlarımı iletiyorum buradan."
Üzerime gelen ışıklarla gözlerimi kısmıştım. Reha'nın arkasındaki ekranda kendi suratımı görmem ruh halimin düzelmesine hiç de yardımcı olmamıştı.
"Yekta ile trajikomik bir tanışmamız var. Size bir ara anlatırım," Reha'nın arkasından Naki ve Bora'nın kahkahalarını zar zor bastırabildiklerini yüzlerinden görebiliyordum.
"Bu konseri ona ithaf ediyoruz. Bakalım bakalım hayranımız olacak mı?"
***
Grup iyiydi. Fazlasıyla. Eğer gururum el verseydi, hayranları olduğumu söylerdim. Ama gururum asla el vermezdi.
Konser bittikten sonra aynı görevli bizi kalabalıktan çekip çıkarmış, kulise getirmişti tekrardan.
"ÇEKİLİN YOLUMDAN!" Reha'nın sesini duyunca kaşlarımı çatmıştım. "ALTIMA İŞEMEK ÜZEREYİM, ÖNÜME GELENİ TEPERİM!"
Reha yanımdan o kadar hızlı geçmişti ki saçlarımı havalandırmıştı. Diğer grup üyeleri arkasından gülüyorlardı. Konser yaklaşık iki saat sürmüştü ve Reha'nın neredeyse her şarkıdan sonra su içtiğini görmüştüm.
"Gelsenize." Bora'nın sözüyle yanına oturmuştum koltukta. "İçer misin?" Bora'nın uzattığı bira şişesine kaşlarımı çatarak baksam da almıştım elinden. İçmeyi severdim aslında. Genel olarak kolay kolay sarhoş olmadığım için grubun toplayıcısı olurdum.
"Çook güzeldi." Ela'nın sözleriyle gülümsedi Naki. Ardından bir anda dik durmaya başladı.
"Ne bekliyordun ki başka? Zamansızız biz."
"Adınızı daha önce nasıl duymamışım ona şaşırıyorum ben." Ruzi'nin sözlerine karşılık olarak gözlerimi devirdim. Bu nasıl bir yalakalık seviyesiydi?
"Eh yeni bir grubuz sonuçta, normal." Reha'nın sesiyle ondan tarafa doğru döndü herkes.
"İşedin mi?" Ağzımdan çıkan sözlere engel olamamıştım. Düşünmeden söyleyen bir yapım vardı.
"İşedim." dedi Reha. Ardından ekledi. "Yemin ederim dünya daha renkli, sesleriniz daha net."
"Bilirim." diye mırıldandım. Bir keresinde çişimi beş saat tutmak zorunda kalmıştım. Cidden çok kötüydü. En son ağlayacak duruma gelmiştim. En sonunda muavinden rica etmiş, otobüsü zorla önümüze çıkan ilk benzinlikte durdurmuştum.
"Yeşil çay var mı?" Reha'nın sorusuyla tekrardan ilgimi ondan tarafa çevirmiştim. Herkes bira içerken o neden yeşil çay içiyordu ki?
"Bakma bana öyle," dedi Reha yere otururken. "Utandırıyorsun beni."
Reha'nın sözleriyle beraber kaşlarım çatılmıştı.
"Herkes bira içerken sen neden yeşil çay içiyorsun anlamadım. Merak ettim, ama artık etmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayran
Novela JuvenilYekta'nın istediği şey sadece masadan tuzluğu alabilmekti. Ama başına Rehayı saracağından haberi yoktu. "Sen benim hayranımsın." Cümlesine karşı tek kaşımın kalkmasına engel olamamıştım. Ne hayranı? "Bilirsin. Müzik grubumuzun." Karşımdaki kişiye m...