Koltukta ölü gibi uzanmıştım. Uyuyamıyordum. Belki de bunun sebebi, Meyra'nın odasındaki koltukta yatıyor olduğumdan da olabilirdi.
Dışarı çıkıp eğlenmiştik. En azından ben eğlenmiştim. Ama hala nedense içimden bir ses Meyra'nın benden hoşlanmadığını söylüyordu.
"Yekta."
Meyra'nın bana seslenmesiyle hızla doğrulur pozisyona gelip ondan tarafa doğru dönmüştüm.
"Efendim?"
"Seni sevmediğimi düşünüyorsun değil mi?"
Meyra'nın sorusuyla gözlerim hafifçe açılmıştı. Odanın karanlık olmasına şükretmiştim. Meyra surat ifadelerimi tam olarak göremiyor olmalıydı.
"Hayır," dedim. Ama ses tonumdan tersini düşündüğümü direk olarak anlayabilirdi.
"Nasıl iyi bir avukatsın sen anlayamadım." Dedi Meyra gece lambasını açarken. "Yalan söylediğin çok belli."
Açılan ışıkla beraber Meyrayı daha net görmeye başlamıştım. Uzun saçlarını örmüş, yanlarından sarkıtmıştı. Üzerindeki pijama ayıcıklıydı.
"Bak," dedi Meyra yataktan kalkıp yanıma gelirken. Hızla toparlanarak oturması için yer açmıştım.
"Salak ikizim seni seviyor belli." Dedi Meyra yanıma oturduğunda. "O nasıl desem," dedi düşünürmüş gibi yaparken. Ardından parmaklarını şaklattı. "Saf salaktır."
Gülmek istesem de gülmemiş, yüzümü sabit tutabilmiştim. İçimdeki küçük Yektalara bu başarılarından dolayı bir ara ödül vermeliydim.
"Ve sen ise zekisin." Meyra'nın neye varmak istediğini anlayamamıştım. Ama sinirlerimin gerildiğini hissediyordum.
"Ne demek istediğini anlamadım." Cümlemle rahatsız edici bir şekilde gülümsemişti Meyra.
"Bence gayette iyi anladın." Yüzüne boş boş baksam da neyi kast ettiğini söylememişti. Ben o kadar da zeki bir insan değildim!
"Ya da sende salaksın?" Meyra'nın sözleri ile gerginliğim iyice artarken, çenemi tutamış konuşmuştum.
"Belki de sen doğru düzgün anlatamıyorsundur?"
Meyra'nın ela gözlerinin hafifçe kısıldığını gördüm. Ardından da derin bir nefes aldığını.
"İkizimden uzak dur." Ruzi her zaman bana en kötü görümce olacağımı söylerdi. Ama anlıyordum ki yanılıyordu. Meyra benden de kötü bir görümce olacaktı.
"Bunu söyleme ihtiyacını neden hissettin anlamadım. Reha ile arkadaşız."
"Hıh," dedi Meyra elini saçlarından geçirirken. "Kıçımın arkadaşı."
"Lütfen sözlerine dikkat et." Dedim sakin sesimle. Ama sakin olmadığımı dışarıdan gören herhangi biri bile anlardı.
"Abimin ününün peşindesin. Bu çok belli. Hele o tanışma hikayesi de ne öyle? Tam bir palavra. Rehayı kandırmış olabilirsin ama beni kandıramazsın."
İnanamayan gözlerle Meyraya bakıyordum.
"Yok artık," dedim sessizce. Cidden bunu mu düşünmüştü?
"Var artık. Rehayı sevmediğine sadece ünü için yanında olduğuna eminim."
Tek kaşım kalkmış, ellerim ise yorganı sıkmıştı. Meyra ciddi anlamda sabrımla oynuyordu şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayran
Teen FictionYekta'nın istediği şey sadece masadan tuzluğu alabilmekti. Ama başına Rehayı saracağından haberi yoktu. "Sen benim hayranımsın." Cümlesine karşı tek kaşımın kalkmasına engel olamamıştım. Ne hayranı? "Bilirsin. Müzik grubumuzun." Karşımdaki kişiye m...