Hoşgeldin

22 1 8
                                    

Hamileliğimin son aylarındaydık. Artık hareket etmek bir zulüm gibi geliyordu. Tuvalet en yakın arkadaşım olmuştu. Her beş dakikaya bir görüşüyorduk.

"Of Yekta, daha ne kadar şişeceksin merak ediyorum?"

Eren'in sözleriyle bende onaylar mırıltı çıkarmıştım. Kızımın üzerinde her türlü mutfak aracını durdurabiliyordum neredeyse. Şu anda ise üstünde bir kase vardı.

"Bende merak ediyorum. Bundan çok olmaz herhalde."

Aniden giren sancıyla yüzümü buruşturmuştum. Yanımdaki Reha anında ayağa kalkmıştı.

"Geliyor mu?"

Panikle sorduğu soruya gülmüştüm. Her yüzüm buruştuğunda geliyor mu diyordu. Geceleri doğru düzgün uyumadığı için yeşil gözlerinin altı mosmor olmuştu. Ona geldiği zaman haber vereceğimi söylesem de ısrarla kabul etmiyordu.

"Hayır be, azıcık kramp girdi."

"Ne zaman geliyor?" Yağız'ın sorusuyla ona doğru dönmüştüm. Eren ve Yağız bizi yalnız bırakıp gittikten sonra konuşmaya devam etmişlerdi ve şu anda da flörtlerdi. Sevgililiğe yakında geçerlerdi bence.

"17 mayıs diyor doktor. Ama benim kızım onu 19 mayıs yapar." 

Naki kafası karışmış bir şekilde bana bakıyordu. "Neden 19 mayıs?"

"Kandıracak kızımızı." Dedi Reha bıkkınlıkla.

"Sen doğdun diye her yer tatil olacak diyeceğim!" Dedim heyecanla.

"Fanteziye bak manyak." Ruzi konuştuğunda ona dönüp dil çıkarmıştım.

Eren ve Ruzi'nin aynı ortamda olması başta hepimize tuhaf gelse de onlar sorun yapıyor gibi gözükmüyorlardı. Eren, Yağız ile o şekilde konuştuğunu söylediğinde yüreğime inmişti arkadaş grubumuz bozulur diye. Ama bir şey olmamıştı. Ruzi anlayışla karşılamış, mutluluklar dilemişti.

"O zaman yirmi bir  günü var, eğer 19 unda doğarsa."

"Doğacak." Dedim kendimden emin bir şekilde. On dokuzunda doğuracaktım.

"Of," dedi Ela. Bulut yeniden ondaydı. Bulut sanki Mim ve Bora'nın çocuğu değil de, Ela ve Naki'nin çocuğu gibiydi. Sürekli onlardaydı. "Kesin o zaman doğuramayacak. Görün yazıyorum ahan da buraya." Ardından parmağını Bulut'un alnına sürtmüştü.

"Oğlumun alnına niye yazıyorsun ya!" Bora'nın isyanına hepimiz gülmüştük.  "Oğluma ne Reha ve Yekta'nın bebesinin doğumundan?"

"Ayıp!" Dedi Reha. "En yakın arkadaşı gelecek, tabii ki onu da ilgilendirir."

"Ya da ne bilirsin belki daha yakını." Dedi Naki sırıtırken.

Bora ve Reha aynı anda dönüp "Hayır!" Diye bağırmışlardı Nakiye. Naki'nin yaptığı şeyse omzunu silkmek olmuştu.

Bir süre daha oturduktan sonra hepsi kalkmıştı. Akkız anne mayıs ayının ortasında yardıma gelecekti. Sonra da annem gelecekti. Her şey planlıydı.

***
Merasim olan yatış hazırlıklarımdan sonra sonunda yatağa yatabilmiştim. Yüz üstü yatamamak beni en çok zorlayan şeylerden biri olmuştu. Hayatımın yirmi altı senesi yüz üstü yatan biri olarak, yan yatmaya alışmam çok uzun süre almıştı.

Sola dönük olarak yattığım için yatağın sol tarafına artık ben yatıyordum. Reha istemeyerek de olsa vermişti sol tarafı. Utanmasa bana sözleşme imzalatacaktı. Doğumdan sonra yatağın sol tarafı yeniden Reha Ak'a geçecektir. İmza Yekta Ak.

HayranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin