Sakinleştikten sonra, Reha beni içeri götürmüştü. Nezahat teyze ortalarda gözükmüyordu."Bana anlattığın için teşekkür ederim." dedi Reha. "Benim için anlamı çok büyük."
Gülümsedim yorgunca. Dün gece hem çok az uyumuştum, hem de daha yeni içim dışıma çıkarak ağlamıştım. Bedenim fazlasıyla yorgundu.
"Uyumak ister misin?" Reha'nın sorusuyla gözlerim hafifçe açılmıştı. Beraber mi uyuyacaktık? Birazcık hızlı olmaz mıydı?
"Hayır," dedi Reha hızla yüzümü gördükten sonra. "Sen uyuyacaksın bende kahve falan içerim. Çok yorgun duruyorsun."
Yorgundum evet, ama şu anda uyuyacak gibi de hissetmiyordum. "Sen sıkılırsın ama ben uyurken."
Reha'nın gülümsemesine karşılık vermiştim. "Yok canım ne sıkılması en fazla ne kadar uyuyabilirsin ki sanki?"
Bilmem anlamında omuz silktim. Bilmiyordum, ne kadar uyuyacağım belli olmazdı benim. Bazen bir saat bazen ise on altı saat uyurdum. "Deneyelim istersen?"
"Bana uyar." dedi Reha ardından hızla kalktı oturduğu sandalyeden. "Gel hadi."
Uslu bir kız çocuğu gibi Rehayı onaylamıştım. Reha beni konuştuğumuz odaya götürmüştü. "Burada uyuyabilirsin. Bekle hemen yastık kılıfını değiştireyim."
"Gerek yok." dedim yatak haline getirilmiş koltuğa uzanırken. Uyuyabileceğimi sanmıyordum, ama denemekten de zarar gelmezdi.
"İyi uykular sana." dedi Reha kapıdan çıkmadan önce. Gülümsedim Rehaya doğru.
Omzumdan dürtülmemle uyanmıştım. Karşımdaki Nezahat teyze ile neye uğradığımı şaşırmıştım. "Nezahat teyze?" dedim ayılmaya çalışırken. Ben ne ara uyuyakalmıştım haberim bile yoktu.
"Yekta kızım," dedi Nezahat teyze. "Uyan hadi yemek yaptık beraber yiyelim."
Nezahat teyzeyi onayladıktan sonra telefonumu elime almıştım. Telefonumda o kadar çok mesaj gelmişti ki... Sıkıntıyla nefes vererek kalktım koltuktan. Bir ara bakardım nasıl olsa mesajlara.
"Günaydın." Reha'nın sözlerine karşılık olarak kıkırdamıştım sessizce. Yaklaşık dört saattir uyuyordum.
"Günaydın, sana demiştim ben." dedim. Ardından ekledim. "Çok uyuyacağım belliydi. Tipimden en azından."
"Yok canım ne bellisi, sadece ayakta uyuyordun resmen." dedi Reha doldurduğu tabağı bana verirken.
Tabağı masaya koyduktan sonra ondan tarafa doğru dönmüştüm. "Sıkıldın değil mi ben uyurken. Kesin sıkıldın."
"Hayır," dedi Reha masaya otururken. "Biraz bizimkilerle konuştum, biraz şarkı falan yazdım. Sıkılmadım yani merak etme."
Omuz silkerek önümdeki yemeğe bütün odağımı verdim. Cidden lezzetli görünüyordu.
Bu sefer bulaşıklara ellememe bile izin vermemişlerdi. Resmen damgalanmıştım. Yekta Kara son tabak bükücü.
"Ellerinize sağlık," dedim Nezahat teyzeye doğru. "Çok lezzetliydi."
"Ben yaptım." dedi Reha kendini hafifçe arkaya doğru bırakırken. Benle anca bu şekilde göz göze gelebiliyordu.
"Hadi canım?" dedim inanmayarak. Reha'nın yaptığına inanmamı beklemiyorlardı bence.
"Valla ben yaptım." dedi Reha elindeki köpüğü durularken. "İnanmıyor musun bana?" Rehaya doğru cıkladım. İnanmıyordum. Nezahat teyze yapmıştı kesinlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayran
Teen FictionYekta'nın istediği şey sadece masadan tuzluğu alabilmekti. Ama başına Rehayı saracağından haberi yoktu. "Sen benim hayranımsın." Cümlesine karşı tek kaşımın kalkmasına engel olamamıştım. Ne hayranı? "Bilirsin. Müzik grubumuzun." Karşımdaki kişiye m...