Naki, Ela'dan ayrıldığında şokla tuttuğum nefesimi vermek aklıma gelmişti. Zavallı küçük Yektalar. Ne kadar da yorulmuşlardı bugün. Sürekli ayılıp bayılmak yormuştu onları.
"Ne!" Mim'in tepkisi ile herkes aynı tepkiyi vermişti. Naki de dahil.
"Sen niye 'Ne?' Diyorsun!" Bora Naki'nin omzuna vurmuş, tabiri caizse Nakiyi yamultmuştu.
"Herkes söyleyince bende katılayım dedim." Dedi Naki. Ardından Rehaya doğru döndü. "Kim korkakmış?"
Reha omzunu silkerek başını omzuma koydu. "Ben seni gaza getirmesem, asla açılacağın yoktu kıza. Kendi kendine triplere girip duracaktın. Bıktım oğlum!"
"Şimdi," dedi Ela. Öpücükten sonra ilk defa konuşmuştu.
"Sen benden mi hoşlanıyorsun?"
"Belli ettiğimi düşünüyorum ama sen bilirsin." Dedi Naki homurdanarak. "Kızı öptüm ne diyor? Allahım benim zekamı ona mı verdin? Bir ilişkide zeka lazım ama!"
"Haklısın," dedi Reha yanımdan. "Mesela bizim ilişkimizde zeka ben değilim. Yekta."
Aheste bir şekilde elimi yanağıma koydum. "Şımartıyorsun beni."
"Yalan mı?" Reha benden tarafa doğru dönmüş, gözlerimin içine bakıyordu. "Zeka olan kısım sensin. Ben ise mizah kısmıyım."
"Evet," dedim elimi omuzlarına atarken. "Beni güldüren sensin. Her zaman."
"KUSACAĞIM ŞİMDİ!" Bora'nın karşımızdan kusma sesleri çıkarması ile gülümseyerek ayrılmıştım Rehadan. "Aşırı romantizm yedim bir günde. Önce, şu sıfatsız ve Ela. Sonra sen ve Yekta. Ay Allahım!"
"Kalk gidelim." Dedi Mim Boraya doğru. "Romantiklik seviyesinden bende kusacağım."
Bora ayağa kalkmış, Mim'e doğru kolunu uzatmıştı. Mimde koluna girmişti. İkili dışarı çıkmışlardı bile.
"Bunlar ne ayak?" Dedi Eren arkalarından bakarken.
"Bilmiyorum." Dedim omzumu silkerken. Yakında çıkardı zaten kokusu. Zorlamaya gerek yoktu.
"Neyse," dedi Ruzi kalkarken. "Bizde kalkalım artık. Her şeyi öğrendiğimize göre daha fazla burada durmamıza gerek yok."
"Ne zaman bunu diyeceksiniz diye bekliyordum yeminle." Dedi Reha yanımdan. Gülerek omzuna vurdum. Salak mıydı bu çocuk?
"Of boşver," dedi Eren. Ardından sandalyeye tekrar oturdu. "Kalkmıyorum kardeşim, zorla mı?"
"Boşver," dedi Ruzi Eren'i kaldırmaya çalışırken. "Gidelim, daha fazla romantizmi bu beden kaldıramaz."
Ruzi'nin kolundan çekiştirmesiyle somurtarak kalkmıştı Eren. Onlarda gittiğinde yalnız kalmıştık. Ya da biz öyle sanıyorduk.
Karşımdaki Naki ve Ela bizden bağımsız bir şekilde kendi aralarında konuşuyorlardı.
"Çarşaf?" Yatıya kalacaklardı kesin, ve ben güzelim koltuklarımda çarşafsız yatmalarına asla izin veremezdim.
"Olur," Ela beni onaylamış, konuşmasına kaldığı yerden devam etmişti. Homurdanarak çarşafları getirdim ve odaya geçtim.
Reha da arkamdan gelmişti. Bir süre Rehayla sohbet etmiştik. Sohbet esnasında da bir kaç kez de olsa öpüşmüştük.
"Sence," dedi Reha hafifçe geriye çekilirken. "Bora ve Mimoza ne alaka?"
"Bilmiyorum," dedim dürüstçe. Ardından Rehaya doğru yeniden yaklaştım. Öpücüğümüzü o ikisi için mi kesmişti gerçekten?
"Umrumda da değil, öğreniriz yakında." Sözlerimden sonra Reha'nın dudaklarına bastırmıştım dudaklarımı. Reha da bana karşılık vermişti. Gülümseyerek onu öpmeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayran
Teen FictionYekta'nın istediği şey sadece masadan tuzluğu alabilmekti. Ama başına Rehayı saracağından haberi yoktu. "Sen benim hayranımsın." Cümlesine karşı tek kaşımın kalkmasına engel olamamıştım. Ne hayranı? "Bilirsin. Müzik grubumuzun." Karşımdaki kişiye m...