Konser sonrası hep beraber Naki ve Bora'nın evine geçmiştik. Herkes gülüp eğlenirken, yanımda oturan Reha'nın sesinin çıkmaması, beni huzursuz etmişti.
"Reha?" Dedim yavaşça ona doğru dönerken. "Neden konuşmuyorsun?"
Reha bir süre daha bana baktıktan sonra cevap vermişti.
"Hiç, keyfim yok sadece."
Cümlesiyle kaşlarımı fazlasıyla çatmış olmalıydım ki yapay bir şekilde gülümsedi.
"Cidden önemli bir mesele değil."
Reha'nın elini tutarak kaldırmıştım. Diğerlerinin bize bakması umrumda değildi. Reha'nın moralinin neden bozuk olduğunu anlamalıydım.
Rehayı mutfağa sürükledikten sonra kapıyı kapatmış, gözlerinin içine bakmıştım. Anlatmalıydı.
"Anlatılacak bir şey yok ki," dedi Reha. "Sadece keyfim yok."
"Neden?" Dedim. Ardından biraz daha ona yaklaştım. "Neden keyfin yok? Kolay kolay keyfin kaçmaz senin."
Reha'nın zayıfça gülümsemesiyle bir şeyler döndüğüne emin olmuştum. Anlatmadan da onu bırakmaya niyetim yoktu.
"Yok cidden."
"Reha," dedim yanına yaklaşarak. Yanına yaklaştığımda ben düşünemiyordum bazen. Aynı şeyin Reha'da da olacağını düşündüğüm için dibine girmiştim.
"Anlat bana, ne oldu?"
"Annem," dedi sessizce. Dibine girmeseydim duyamazdım kesinlikle. "Annem rahatsızlanmış."
Dediği şeyle gözlerim hafifçe aralanmıştı. "Neden yanında değilsin?"
"İzmirde, annem. Uzak."
"Uzak diye gitmiyor musun yani?" Dedim sinirlice. "İzmire bilet alıyorum hemen şimdi. Gidiyoruz."
Reha bana şaşırarak baksa da, onu dinlememiş, elime telefonumu alarak iki bilet almıştım bile.
"Bir buçuk saate otobüsümüz kalkıyor. Kalk gidelim eve. Hemen bir sırt çantası yapıp gidelim."
Reha gözleri hafifçe açık bana bakıyordu. "Yekta?" Dedi ellerini yanaklarıma koyarken. "İyi misin?"
"İyiyim?" Dedim kaşlarımı çatarak. İyi olmadığımı düşündüren şey neydi ona anlamamıştım.
"Gel hadi," dedim ceketimi giyerken. "Diğerlerine söyleyip gidelim hemen."
"Nereye böyle?" Ruzi'nin sorusuna karşılık olarak, "İzmir," dedim. "Reha'nın ailesinin yanına."
"Kaynanan ve kayınbabanla tanışmak için sence de biraz erken değil mi?" Ela'nın sözleriyle gözlerimi pörtleterek ona bakmıştım. Ne alakaydı?
"Annem rahatsızlanmışta," dedi Reha. "Onun için."
Ela özür diler gibi ellerini önünde birleştirmişti.
"Geçmiş olsun dileklerimi ilet lütfen."
Reha hafifçe kafasıyla onaylamış, ardından dışarı çıkmıştı. Bende Rehayı takip ederek dışarı çıkmış, yürümeye başlamıştım. Reha'nın evi yakın olduğu için ilk onun evine uğrayacak, ardından benim evime geçecektik.
"Arkamızdan kesinlikle konuşuyorlar. Kulağım çınlıyor." Reha'nın dediği sözlere gülümsedim.
"Adım kadar eminim." Dedim. Çünkü benimde kulağım çınlıyordu.
Reha'nın evine vardığımzda, Reha hızla odasına doğru ilerlerken ben kapıda kalmıştım. Reha'nın evine ayık kafayla ilk gelişimdi sonuçta. Heyecanlanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayran
Подростковая литератураYekta'nın istediği şey sadece masadan tuzluğu alabilmekti. Ama başına Rehayı saracağından haberi yoktu. "Sen benim hayranımsın." Cümlesine karşı tek kaşımın kalkmasına engel olamamıştım. Ne hayranı? "Bilirsin. Müzik grubumuzun." Karşımdaki kişiye m...