Bekler Misin Beni

42 2 2
                                    

"Bi sus ya!" Diye bağırdım Ruziye doğru. Geldiğinden beri söylenip duruyordu. Bendeki de kafaydı! Şişmişti bile.

"Yakın arkadaşım değil misin? Dinlemek zorundasın beni."

"Afedersin ama," dedim hırsla. "Haksız olduğun bir konuda seni dinlemek hiç içimden gelmiyor."

"Ne?" Dedi Ruzi şaşkınca. "Nasıl haksız olabiliyormuşum ben? Olayla alakam bile yok!"

"Allahım sen Ruziye akıl ver, benim de olan akıl sağlığımı koru!" Dedim ellerimi cinci hocalar gibi açarken.

"Cinci hoca moduna bağladın yine." Dedi Ruzi gözlerini kısarken. "Neden bu moda geçtiğinizi öğrenebilir miyiz Yekta Hanım?"

"Salaksın çünkü." Dedim sanki bu belli değilmiş gibi.

"Ne salaklığı? Kızı kim üzdü onu bulmak istiyorum sadece."

Eren'in izni olmadan bir şey söyleyemezdim, o yüzden susmuş Ruziye bakıyordum.

"Ne bakıyorsun bana öyle öküzün trene baktığı gibi? Bilmediğim bir şey mi var?"

Kaşlarımı çatsam da konuşmamış, Ruziye bakmaya devam etmiştim.

"Biliyor musun?" Dedi Ruzi yanıma yaklaşırken. "Onu kimin üzdüğünü?"

Bakmaya devam ediyordum. Anlamalıydı artık!

"Niye bana bakıyorsun?"

Ruzi'nin sözleriyle sıkıntıyla nefes vermiştim. Bu salaklık seviyesiyle uzun süre yaşamış olması bir mucizeydi.

"Ben mi üzdüm onu?"

Kaşlarımın çatılması hafifçe bozulsa da surat ifademi korumaya devam etmiştim.

"Benim onu anladım artık." Dedi Ruzi.

Allahıma şükür ediyordum. Azıcık da olsa akıl vermişti bu kuluna. Geçte olsa anlıyordu en azından.

"Ama onu nasıl üzdüm?" Dedi Ruzi gözlerimin içine bakarak.

"Git konuş." Dedim tek cümleyle. Ağzımdan başka söz alamazdı.

Eren Poyraz:

Elimdeki bagetleri acımadan vuruyordum davullara.

"Davulu yırtacaksın." Bora'nın sözlerini umursamadan vurmaya devam etmiştim.

"Adım gibi eminim gıcık olduğu birini düşünüyor vururken." Naki'nin sözleri ile vuruşlarım etkisini kaybetmişti. Ama yine de serttiler.

Cebimdeki telefonumun titremesi ile bagetlerimi tek elimde toplamış, elimi telefonuma atmıştım. Arayan Ruziydi. Telefonu sessize alarak cebime yeniden koydum. Onu görmek istemiyordum. Unutmaya çalışıyordum. Sesini duymak, onu görmek şu bir haftada aldığım yolun sıfırlanmasına yol açardı. Ve ben bunu istemiyordum.

"Alo?" Bora'nın sesiyle bütün dikkatimi ondan tarafa vermiştim. Kimle konuşuyordu?

"Evet yanımda." Dedi Bora bana bakarak. Daha da çok gerilmiştim. Kimle konuşuyordu?

"Duymamıştır yüksek ihtimalle. Çalışıyoruz. Evet stüdyodayız." Bora hızlı hızlı bir kaç kelime daha söylemiş, telefonu kapatmıştı.

"Kime burada olduğumu söyledin?" Dedim yavaşça ayağa kalkarken. 

"Ruziye. Seni aramış ama ulaşamamış, beni aradı."

"Anladım," dedim Boraya doğru. Ardından koltukta duran çantama doğru ilerledim. "Gidiyorum ben."

"Ama," dedi Reha açık renk gözlerini kocaman kocaman açarken. "Yeni başlamıştık?"

"Yoruldum," dedim kısaca. Ruzi gelmeden binayı terk etmem lazımdı.

HayranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin