10//Basın Toplantısı

4.5K 583 54
                                    

İyi geceler👋🏻👋🏻👋🏻

Sürpriz bir miktar✌🏻

Fazla heyecanlı bir bölüm değil ama güzel bilgiler var içinde

İyi okumalar dilerim~~~

..........

   Taehyung yeni güne gözlerini öğlene doğru ancak açmıştı. Özünde, bu kadar çok uyuyan bir insan değildi. Aslında nasıl bir insan olduğunu kendisi bile bilmiyordu. Hayatı boyunca diken üzerinde uykuya dalmış biri olarak kısa aralıklı, her an sonlanmaya hazır uykulara o kadar alışıktı ki, şimdiki halini kendisi de yeni yeni keşfediyordu. Dün gece yaşadığı korku dolu anlara rağmen güvende olduğuna dair o kadar güçlü bir inanç vardı ki içinde, bu şehre geldiğinden beri uzun saatler boyunca deliksiz uyuyabiliyordu. 

Bunun hoşuna gittiğini asla inkar edemezdi. 

Uykusu tamamen dağıldığı sırada, odada onun dışında bulunan bir bedenin hareketlerini hissetti ve gözlerini kısıkça araladı. Yattığı ona ilk verilen yatak kadar olmasa da rahat yatakta sırtı odaya dönüktü. Bu yüzden yavaşça yattığı yerde dönmüş, odadaki henüz fark ettiği aynanın önünde dikilen kırmızı saçlı adama bakmıştı. 

Hoseok aynanın karşısında gözleri kapalı bir şekilde dikiliyorken sakin nefesler alıyordu. Taehyung kaşlarını hafifçe çatarak onu seyretmeyi sürdürdü ve bu sırada duyuları da yavaş yavaş kendine gelirken odaya dağılan papatya kokusunu aldı. Bir an emin olamadı. Kırmızı gözleri odada bir yerde çiçek olup olmadığını yokladı ve bulamadığında, derin bir nefes çekti içine. 

Evet! Papatya kokuyordu burası. Liderden sonra birinden aldığı ilk feromon kokusuydu bu! Gerçekten çok şaşırmış ve aynı zamanda da heyecanlanmıştı. Zira papatya kokusu hafif, taze ve çok güzeldi. Yattığı yerde gözlerini kapatıp bir kez daha derin bir nefes aldı ancak nefesi yarıda kesildi. Kaşlarını yeniden çatmasına sebep olacak bir şey yaşanmıştı çünkü o nefes alırken. Acıyla ya da başka herhangi bir duyguyla alakası bile olmayan papatya kokusu bir anda kesilmişti. 

Farkında olmadan aceleyle yerinde doğruldu ve Hoseok'un o hiç sevmediği haplardan alıp almadığını kontrol etti. Hayır, almamıştı. Eli boştu ve odada o haplardan gördüğünü sanmıyordu. Bu merakını tetiklemiş, kendisinden küçük olduğunu tahmin ettiği adamı korkutacak kadar ani bir şekilde, "Onu nasıl yaptın?" diye sormasına sebep olmuştu. Hoseok sorusuyla irkilerek kapalı gözlerini açtı ve kendisine baktı dehşet içinde. Daha sonra ise, "Neyi?" diye sordu fakat sesi dün geceki halinin aksine oldukça kısık ve endişe doluydu. 

Taehyung yatakta oturur pozisyona geçti ve onu gösterdi. "Koku." dedi ardından kısaca. Onun ne demek istediğini anladığını biliyordu. Yine de, sanki anlamamış gibi davranmış, gözlerini kaçırarak kapıya yönelmişti kırmızı saçlı olan. Odadan çıkmadan önce ise yalnızca, "Neden bahsettiğini bilmiyorum." demişti ve bu, gerçekten garipti Taehyung'a göre. Oturduğu yerde bir süre kaşları çatılı öylece durdu. Neden ona söylemek istememişti? 

Bu sorunun cevabını bulamıyordu. Hoseok, feromonlarını kontrol edebiliyordu. Bu durum gerçekten ilgi çekiciydi ve Taehyung onun nasıl yaptığını öğrenmek istemişti. Hayatı boyunca kokusunu kontrol edemeyeceğine inanmıştı. Bir başkasının bunu yapabiliyor olması hayranlık uyandırıcıydı. Bacaklarının üzerindeki örtüyü kenara çekip ayaklandı ve kendisini odadan dışarı attı. Ne yapıp ne edip onun bunu nasıl yaptığını öğrenecekti. 

Dün gece karanlık olan dar koridor bugün etrafı rahatça görebileceğiniz kadar aydınlıktı. Evde dağılan seslerin hepsi tek bir odadan geliyordu. Taehyung yalnızca sesleri takip etti ve mutfak kapısının yanına vardığında içerideki dörtlüyü gördü. Mutfağın bir duvarında beyaz renk bir tezgah ve dolaplar vardı. Küçük bir yerdi. Buna rağmen kapının karşısındaki duvardaki pencere sayesinde aydınlıktı. 

city of differencesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin