22//Tabi olmak

3.5K 537 194
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻

İyi okumalar dilerim~~~

............

    Bir sonraki gün Taehyung gözlerini yeni güne araladığında, kulaklarında çok fazla kullanmadığı telefonundan yükselen rahatsız edici ses yankılanıyordu. Uykusunu kesinlikle alamamıştı. Bu yüzden alarmın sesi bile o anda rahatsız ediciydi. Dudaklarının arasında sıkıntılı bir nefes verdi alarmı durdurmaya tenezzül bile etmezken gözlerini yeniden kapattı. Bu sırada dün yaşananları kısaca bir gözden geçirmişti. 

Omegayla araları bir parça da olsa daha iyi sayılırdı. En azından artık ona bir parça da olsa güveniyor olmalıydı. Gerçi, bir daha ne zaman konuşurlardı bilmiyordu Taehyung. Gecenin bir yarısı Lider Jeon'un kapısını çalsa omeganın uyanık olacağının bir garantisi yoktu. Bu gerçeği eve geri döndüğünde ancak fark ettiği için dün kendisine çok kızmıştı. Yine de elinden bir şey gelmezdi. 

Omegayla gelişen ilişkisinin aksine, liderle araları hala dünkü gibi olmalıydı. Taehyung biraz sızlayan başını tutarak yatakta doğrulup alarmını kapatırken bu konuda ne yapabileceğini düşünmeye başlamıştı yeniden. Dün aklına gelen fikir çöp olduğu için başka bir plan bulmalıydı. Oflayarak saçlarını geriye attı ve yataktan kalktı. Adımları önce merdivenlere yöneldi. Bugün de hava güneşliydi. Yine de soğuk olduğunu farz ediyordu Taehyung. Kış güneşine güven olmazdı. Kasabasındayken bu tarz günlerde dışarı odun kırmaya çıktığında donacakmış gibi hissederdi. Gerçi, o zamanlar giyecek bu kadar kalın kıyafetleri yoktu. 

Taehyung alt kata indiğinde ilk olarak banyoya girdi. Çıktığında üzerinde yalnızca bornoz vardı ve ıslak saçları bildik bir şekilde kıvırcıklaşarak alnına dökülüyorlardı. Çıplak ayaklarından damlayan sular zemine düşerken adımları mutfağa yöneldi. Dolaplardan birine koyduğu mısır gevreğini ve buzdolabından da sütü aldı. Seokjin'in evinden geldiğinden beri kendisine doğru düzgün kahvaltı hazırladığı çok olmamıştı. Daha çok, mısır gevreğiyle idare ediyordu. Zaten öğlen olduğunda liderle birlikte yemek yedikleri için sıkıntı çıkmıyordu. Akşamları için de aç kalmayacak kadar mutfağı kullanmaya alışmıştı. Bazen akşam gelen öğretmeni de ona yardım ediyordu. 

Mutfak adasının üzerindeki yazı yazmak için kullandığı defterleri ve kalemleri kısaca topladıktan sonra oturup bir kaseye süt doldurduktan sonra üzerine gevreği de ekleyip yemeye başladı. Bu sırada bakışları epey dağılmış olan evde geziniyordu. Lider haftada bir eve birilerinin geldiğini ve temizlediğini söylemişti. Ne zaman geliyorlardı acaba? Eğer aralarını düzeltmeyi başarırsa bunu ona sorabilirdi. İç geçirdi. 

Mısır gevreğini yemeyi bitirdikten sonra tabağı ve kaşığını lavabonun içine bıraktı ve üzerine bir şeyler giyinmek üzere üst kata çıktı. Dolabı açtığında, gözleri bir süre kıyafetler arasında gezinmişti ve o uzanıp bir tanesini almadan önce aklına bir fikir gelmişti. Lider pek çok kez onun giydiği kıyafetlerden hoşnut olmadığını söylemişti değil mi? Eğer onun istediği gibi giyinirse hoşuna gider miydi? Taehyung birkaç saniye eli çenesinde bu konu hakkında düşündükten sonra denemekten zarar gelmeyeceğine karar verdi ve uzanıp dolaptaki hiç kullanmadığı katlı gömleklerden birini eline aldı. Gömleğe olan bakışları o anda görülmeye değerdi. Yüzü hoşnutsuzlukla kasılmıştı. Buna rağmen pes etmedi. 

Hazırlanması çok uzun sürmedi. Aldığı gömleğe uyduğunu kendi çapında düşündüğü koyu kahverengi kalın kumaş bir pantolonu gömlekle birlikte giydikten sonra hazır sayılırdı. Dolabın üzerindeki aynada kendisine bakıyordu. Bir gariplik vardı sanki. Gömlek kendisine olmuştu, orada sıkıntı yoktu. Taehyung düğmeleri düzgün iliklediğinden de emindi, orada da sıkıntı yoktu. Öyleyse sorun neydi? Bir süre ayna karşısında dikildikten sonra sonunda sorunun ne olduğunu bulmuştu. Lider hep gömleklerini pantolonunun altına sıkıştırıyordu! Kendisi de aynısını yapmalıydı. 

city of differencesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin