Günaydın👋🏻👋🏻👋🏻
Ben çok pis ağlayacak gibi oluyorum bu fici yazarken, boğazımda hep bir düğüm böyle...
İyi okumalar dilerim~~
..........
Yağmur damlaları iskelenin tahta zeminine art arda şiddetle çarpıyorlardı. Her seferinde çıkarttıkları sesler kulaklarında yankılanıyordu. Kapalı gözlerinin ardında bazen bir şimşeğin ışığını görür gibi oluyordu. Hava soğuktu ancak o kadar da rahatsız edici değildi. Belki de üşümesine engel olacak kıyafetler giymişti.
Bilmiyordu. Ne giydiğini bilmiyordu. Göz kapaklarını araladığında gördüğü tek şey rengini çözemediği bir gömleğin yakalarıydı. Bir de hafif esmer bir ten vardı. Yağan yağmur yüzünden ıslanmıştı. Huzurlu hissediyordu fakat sebebinden emin değildi. Yüz kasları hiç bu kadar gevşek olmamıştı. Ellerini kıpırdatmaya çalıştı. Üzerinde hissettiği örtünün altından çıkartmaya çalıştı. Başarılı olamamıştı. Ellerinin ve kollarının kıpırdadıklarını biliyordu ama onları görebilmekten uzaktı.
Gözlerini yavaşça kapattı. Zaten açık olmalarıyla kapalı olmaları aynı kapıya çıkıyordu. Kulaklarında gök gürültüsünün sesi yankılandı ve yağmur hızlandı. Hareket haline geçtiğini hissetti. Yürüyen kendisi olmamasına rağmen bedenini yer değiştirmişti. Başının ıslak bir kumaşla sarmalanmış bir göğse yaslandığını hissetti. Her kimin göğsüyse, kalp atışları oldukça güçlüydü. Yüzü hafifçe buruşurken mızıldanmıştı. Tepkilerini kontrol edemediğini fark etti.
Kulağına yağmurun sesinden bağımsız başka bir ses ulaştığında, duyduğu ses tonu hoşuna gitti. Ne söylediğine bilmemesine rağmen ses tanıdıktı. Tüm hayatını sanki bu ses çevresindeyken geçirmişti. Kasılan yüz hatları yeniden gevşedi. Elleri yumruk halini aldı. Bu sefer başka bir ses duydu ancak bu sesi sevmedi. Bu ses, kalbinin garip bir duyguyla hızlanmasına sebep olmuştu.
Bedeni yeniden yer değiştirdi. Onu sakinleştiren kalp atışı kulaklarından uzaklaştı ve yüzü kısa bir süreliğine açıkta kaldı. Birkaç kaçak yağmur damlası fırsatını bulmuş gibi yüzünü örten örtüden sıyrılıp yanaklarına ve alnına düşmüşlerdi. Bir an sonra bambaşka kolların arasındaydı. Gözlerini yeniden araladı. Bu sefer yüzü saklanmadığı için onu tutanı görebileceğini düşünmüştü.
Buna rağmen gördükleri yalnızca ana hatlardan ibaretti. Birinin yüz hatlarını görüyordu. Detayları seçemiyordu. Ne kadar çabalasa da olmuyordu. Gök gürültüsü en yüksek desibelle kendisini tekrar ettiğinde yabancısı olduğu bu bedenden kurtulmak istedi. Yüzü buruşurken mızıldanmayı geçip ağlamaya başladı. Aynı kalp atışlarını istiyordu. Bu kişiyi sevmemişti. Ağlıyordu ancak kimse ona kulak asmıyor gibiydi.
Yağmur damlalarının sesi kulaklarına dolarken en son acı dolu bir çığlık attı ve aynı anda bir elini örtünün altından çıkartmayı başardı. Küçük parmaklarını sonuna kadar açarken bağırdı.
Gitme!
Kalp atışlarının sahibi geri dönmedi.
........
Kalbinin sesi kulaklarında net bir şekilde yankılanırken nefes nefese yattığı yerden doğruldu Lider Jeon. Mavi gözleri irice açılmıştı. Bir panik üzerine örttüğü pikeyi üstünden atarken ellerinin titrediğini fark etmişti. Ellerine kendi elleri değillermiş gibi baktı. Onları kontrol edebildiğini fark ettiğinde ise kaldırıp ateş basan yüzüne yasladı. Parmak uçları buz kesmişti. Yanakları ise yanıyordu. Aynı zamanda teni üzerinde bir ıslaklık hüküm sürüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/259378014-288-k156574.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
city of differences
FanfictionTaehyung kırsaldaki sürüsünden kaçıp ilk defa şehre geldiğinde, hiç kimse onun bu kadar kısa sürede şehrin liderinin biriciği olacağını tahmin edememişti. . *omegaverse* *taekook* *switch*