Tünaydın👋🏻👋🏻
İyi okumalar dilerim~~~
............
Jeongguk dişlerini Taehyung'un teninden çekti. Yavaşça alfanın boynundan uzaklaştı ve bedenleri arasındaki temaslara tamamen bir nokta koyarken kendisini yatakta onun yan tarafına attı. Gözleri odanın tavanına çevrilmişti ve hissettiklerini toparlamaya çalışırken soluklanıyordu. Kısaca yutkunduğunda ağzına metalik bir tat geliyordu ve bunun yanında onun gibi soluklanan adamın kanına ait olduğunu bilmek garip hissetmesine sebep oluyordu.
Birini kanatacak kadar ısırmak ve bunun bir sorun olmaması. Biri tarafından bu şekilde ısırılmak ve sonrasında canının bile acımaması. Elini kaldırıp boynuna götürürken kuruyan boğazıyla bir kez daha yutkundu. Boynundaki bu işaretin anlamını bilmekten uzaktı. Kötü bir şey olduğuna dair hurafeler bir yana, hakkında bildiği kabul edilebilir tek şey Taehyung gibi kokmasını sağlayacak olmasıydı. Buna rağmen, bir şekilde bundan daha fazlası varmış gibi geliyordu.
"Kalbim," dedi Jeongguk solukları düzeldiğinde fark ettiği bir detayı belirtmek için ve Taehyung o devam etmeden önce kendi aklındaki cümlelerle tamamladı sözlerini. "İki kişi gibi." demişti. Jeongguk başını onun sesini duymasıyla sağ tarafına çevirmiş, aynı anda kendisine dönen adamın kırmızı gözleriyle karşılaşmıştı. Yattığı yerde kalçası sızlarken sızıyı görmezden gelerek yan döndü. Adrenalinin etkisi geçtikten sonra ağrısı olabileceğini zaten tahmin etmişti. Beli de sızlıyordu. Şimdilik katlanılabilirdi.
Bedenini yanında uzanan adama doğru çevirdikten sonra elini kaldırdı Jeongguk. Elini onunla yan dönen adamın sol göğsüne nazikçe yasladı ve elinin altında hissettiği kalp atışları kendi kulağında yankılananlarla uyuştuğunda yutkundu. Taehyung'un göğsünde olan bakışlarını kırmızı gözlere çıkarmış, yalnızca göz göze gelmeleriyle bile içi titreyip boynu sızlarken dudaklarını aralamıştı. "Bu normal mi?" Kendisinin aksine şehir dışında büyümüştü Taehyung. Jeongguk onun kendisinden daha çok şey bildiğini düşünüyordu ancak yanılmıştı. Çünkü alfa da emin değildi.
Taehyung yalnızca alfaya uymuş, mühürlenmek istemişti. İçgüdüleri olmasa ne yapacağını bile bilemezdi. Mühür hakkında da çok fazla bir şey bilmiyordu. Annesi ona yalnızca kendi hissettiklerini ve acısını anlatmıştı. Taehyung mührün nasıl acıya sebep olacağını ve kötü taraflarını biliyor, iyi taraf olarak ise yalnızca lider gibi kokacağından emin olabiliyordu. Kulağında yankılanan tanıdık kalp atışlarına ya da fazladan bir kişinin duygularını hissettiği kalbine dair herhangi bir bilgisi yoktu.
"Bilmiyorum." dedi bu yüzden kendisinden bir cevap bekleyen lidere bakarak. Jeongguk hayal kırıklığına uğramış gibi hissetmişti Taehyung'un sözleriyle. Ardından iç çekmiş, elini onun göğsünden uzaklaştırarak doğrulmuştu. Elini nemli saçlarına atıp karıştırdı ve yanındaki adama bakmadan, "Duş almalıyız." dedi. Taehyung eve geldiklerinde duşu yarın sabah almayı düşünmüştü fakat şu anda liderle aynı fikirdeydi. O da yattığı yerde doğrulmuş, dizlerini kendisine çekil kollarını etrafına yanağını da çıplak tenine yaslarken başını lidere çevirip konuşmuştu. "Olur."
Omega onayından sonra yataktan kalkmak üzere harekete geçtiğinde ani bir hamleyle doğrulup onu bileğinden kavradı Taehyung. Mavi gözler kendisine döndüğünde ise tuttuğu bileği baş parmağıyla okşayıp, "Bana kızdınız mı?" diye sordu. Lider kendisini hafifçe kaşlarını çatarak bakmıştı sorusuyla. Taehyung onun anlamadığını fark ettiğinde bakışlarını kaçırıp açıkladı. "Pek bir şey bilmiyorum. Mühür hakkında. Sadece sizin olmak istedim." Gerçekten böyleydi. Bilmediği sulara sırf ona ait olabilmek ve onu kendisine ait kılabilmek için açılmıştı. Üstelik, lideri de yanında götürmüştü. Kendisine kızmış mıydı ya da pişman olmuş muydu? Düşüncesi bile kalbinin paramparça olmasına sebep oluyordu ancak yine de sormak zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
city of differences
FanfictionTaehyung kırsaldaki sürüsünden kaçıp ilk defa şehre geldiğinde, hiç kimse onun bu kadar kısa sürede şehrin liderinin biriciği olacağını tahmin edememişti. . *omegaverse* *taekook* *switch*