Tünaydın👋🏻👋🏻
İyi okumalar dilerim~~~
...........
Akşam saatleriydi. Açık gökyüzünde ayın varlığı belirgindi. Gökyüzünde tek bir bulut bile olmasa bile hafif bir rüzgar şehrin sokaklarında kol geziyordu. Bu rüzgardan ayrılmış, göklere uzanmış rezidansın üst katlarından birinde ise Jeongguk kendisine ve Taehyung'a ait evin salonunda oturuyordu. Yoğun ve bir şekilde, fazlasıyla yorulmasına sebep olan bir gün olmuştu. Bu sebepten olsa gerek akşam yemeğinden sonra kendisini direkt olarak koltuğa atmıştı.
Sırtını koltuğun bir kolçağına yasladığı mindere vermişti. Bacaklarını pencereye doğru uzatmış, kollarının arasına da bir başka minderi çekmişti. Bir elinde ekranı aydınlık olan telefonu varken öteki çene hattında oyalanıyordu. Ekranda kaydırdıkça devamı gelen yazıları okumaya odaklıydı. Bugünkü basın toplantısından sonra insanların verdikleri tepkileri genel olarak kavramaktı niyeti. Yarın zaten tüm bunların önüne özetlenmiş bir rapor olarak geleceğinin bilincindeydi ancak yine de bu işten keyif alıyordu. Vakit geçirmek için idealdi.
Taehyung bugünlük onun görevini üstlenmişken mutfaktaydı. Akşam yemeğinden kalmış bulaşıkları bulaşık makinesine dizmekle meşguldü ve onun bu işi yaparken çıkarttığı tabak çanak sesleri dışında ev sessizdi. Dün akşamın aksine. Jisung İrene ile birlikte villaya dönmüştü ve Jeongguk bu konuda fazla güvende hissetmiyordu kendisini. Artık oğlunun varlığı gizli olmadığına göre, elbette onu tanıyanlar çıkacaktı. Bu yüzden askeriyeden birkaç kişiyi onlara göz kulak olması için yollamıştı. Yakında Jisung için şehir merkezine daha yakın bir semtte yeni bir ev bulacaktı. Çocuğu da bu ev bulma sürecine dahil ederse onun yıllardır yaşadığı evinden ayrılmakta sorun yaşamayacağını düşünüyordu.
Yapılacak çok fazla iş vardı. Bir yoğunluk bitti mi öteki başlıyordu ve Jeongguk bunun kendisi de dahil çevresindeki herkesi boğduğunun farkındaydı. Yine de elinden bir şey gelmiyordu. İşlerin düzene binmesi için hala birkaç haftaya ihtiyaçları vardı. Jisung'un ana binaya gelme programının ders programıyla çakışmadan oturması gerekliydi. Ayrıca çocuğun üzerindeki ilgiye de alıştırılması gerekiyordu. Çevrelerinde sınırları oynayan kurt sürüleri vardı. Vargie'nin hala kimliğini tespit edemedikleri asıl patronu vardı ve inşaatı için hazırlıkların çoktan başladığı arıtma tesisi vardı. Bir de seyahatten döndükten sonra kısa bir süreliğine yoğun olacağını düşünmüştü Jeongguk. Feci yanılmıştı bu konuda.
"Ne yapıyorsun?" Arkasından gelen meraklı sesi duyduğunda, son on dakikadır düşüncelere dalmışken hiçbir şey yapmadığını fark etti Jeongguk. Bir eliyle dudağıyla oynuyordu yalnızca. On dakika öncekiyle aynı yerdeydi okuduğu haberde. Taehyung'un mutfaktaki işini bitirdiğini de duymamıştı. Başını biraz geriye yatırıp alfaya alttan baktı ve, "Dalmışım." dedi bir mırıltıyla. Taehyung ellerini kaldırıp omuzlarına koyarken, "Hm, neden?" diye sormuştu böylece. Jeongguk o omzunu hafifçe sıktığında belli belirsiz bir inlemeyle başını alfanın karnına doğru yasladı.
"Yapılacak çok fazla iş var. Düşünmesi bile yoruyor." Kaybolmuş bir ses tonuyla söylediklerinden sonra başını yasladığı karına küçük küçük sürttü ve, "Biraz daha ovsana." diye mırıldandı. Taehyung sözlerine gülmüş, omuzlarını yalnızca sıkıp bırakmaktan öteye giderek masaj yapmaya başlamıştı. Jeongguk gözlerini kapatırken uzandığı koltukta dizlerini kendisine çekti. İyi hissettiriyordu. Taehyung'un yalnızca mutfaktan buraya gelmesi bile ciğerlerinin alfanın feromonlarıyla dolması için yeterliydi. Jeongguk baştan aşağı onun gibi koktuğunu bilmesine rağmen yine de Taehyung'u aradığına inanamıyordu bu konuda.
"İyi mi?" Birkaç dakikalık masajdan sonra ona yukardan bakan beden sorduğunda, Jeongguk gözlerini yavaşça araladı. Direkt olarak kırmızı gözlerle karşı karşıya gelmişti. Belli belirsiz mırıldanıp, "Belki biraz." dedi. Çok iyi gelmesine rağmen oyuncu bir ses tonuyla bunu inkar etmesi Taehyung'un gülmesine sebep olmuştu. Eğilip dudaklarını kuru bir öpücükle sarı saçlı bedenin dudaklarına bastırdı. Geri çekildiğinde omega da başını karnından kaldırmış, doğrularak kendisine dönmüştü. Taehyung o elini kaldırıp omzundaki ellerinden birine koyarken onu seyretti. Jeongguk ise bu sırada elini kavramış, onu koltuğun yanından çıkartıp kendisine doğru çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
city of differences
Hayran KurguTaehyung kırsaldaki sürüsünden kaçıp ilk defa şehre geldiğinde, hiç kimse onun bu kadar kısa sürede şehrin liderinin biriciği olacağını tahmin edememişti. . *omegaverse* *taekook* *switch*