2021 yılının son gününden Hello🧚♀️
Bu bölümü yeni yıl hediyesi olarak okuyucularıma armağan ediyorum 💝
Yeni yıla başlarken sizinle böyle bir bölüm paylaşacağım için şimdiden özür dilerim. Mendiller hazır mı? :')
Marco ve Adelina sonunda yüzleşiyor🤯
Clark bomba bilgiler ile geri dönüyor 🤪
Bölümün sonunda yeni bölüm ile ilgili açıklama yaptım göz atmayı unutmayın 🧚♀️
Yeni yıl hepimize başta sağlık olmak üzere mutluluk, huzur, bolluk ve bereket getirsin🙏
Güzel bir yıl ol 2022❤
-
Şiddetli yağan yağmur yüzünden ıslanmayan kuru bir tarafım kalmamıştı. Ama bu şu an umurumda bile değildi. Çünkü daha demin sevdiğim adam yanında bir kızla birlikte-gayet keyifli bir şekilde- eve girmişlerdi.
Yağan yağmurun içimi ferahlatmasını istedim, olmadı. Şiddetli fırtına beni oradan oraya savursun, beni yok etsin istedim, olmadı. Buna kızmaya hakkımın olmadığını biliyordum. Ama en azından üzülmeye hakkım vardı öyle değil mi? Yüreğimin bin parçaya bölünmesi bunun işareti olmuyor muydu zaten?
Beni unuttuğunu öğrendiğimde bile bu kadar acı çekmemiştim ben. Ben hayatımda böyle bir acı hiç çekmemiştim ki. Bilmediğim bir acı ile nasıl baş edecektim ben? Marco'yu başka bir kız ile görmeye şu yüreğim dayanabilir miydi?
Dolan gözlerimi kırpıştırıp zorlukla geriye gidip sırtıma duvara yasladım. Boğazımdan kaçan hıçkırıkları tutmak için elimle ağzımı kapattım. Yüreğimin serzenişini böyle durdurabilir miydim?
Bedenimin şiddetle sarsılması ile ayaklarım beni daha fazla taşıyamazken yere oturdum. Sessiz bir şekilde acımı dökmeye çalıştım ama bu mümkün olmadı. Böyle olmayacağını anlayarak yere düşen eşyalarımı umursamadan evin arkasında bulunan karanlık ormana doğru koştum. Ormanın derinliklerine geldiğimde olduğum yerde durdum. Kafamı kaldırıp görkemli gökyüzüne baktığımda üzerimdeki kabanımı çıkartıp yere attım. Belki başka bir acı unuttururdu bu acıyı.
Kendimi yere dizlerimin üzerine bıraktığımda elimi yüzüme kapatıp hıçkırıklarımı serbest bıraktım. Bedenim soğuktan titrerken kafamı kaldırıp acımı dindirmek için kuvvetle bağırdım. Geçmedi, bir daha bağırdım. Sonra bir daha. Bağırmaktan bitap düşene kadar bağırdım. Gücümün tükendiğini toprağa çarpan vücudumdan anladım. Soğuk toprağı ve üzerime yağan yağmuru umursamadan bacaklarımı kendime çekip sessizce göz yaşı döktüm.
Birinin adımı seslendiğini duyar gibi oldum ama ayağa kalkacak gücü kendimde bulamadım. Biri yüzüme dokunduğunda birbirine yapışan göz kapaklarımı zorlukla aralayarak kafamı dizlerine koyup yüzümü okşayan kişiye baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÇİÇEĞİ
FantasyKoşuyorum, uçsuz bucaksız bir ormanda koşuyorum. Buraya nasıl geldim, burada ne yapıyorum hiçbir fikrim yok! Ama bir şeyden kaçıyorum. Birden hava karardı ve uğursuz bir gök gürültüsü yankılandı gökyüzünde. İliklerime kadar titrediğimi ve korktuğu...