Koşuyorum, uçsuz bucaksız bir ormanda koşuyorum.
Buraya nasıl geldim, burada ne yapıyorum hiçbir fikrim yok!
Ama bir şeyden kaçıyorum.
Birden hava karardı ve uğursuz bir gök gürültüsü yankılandı gökyüzünde. İliklerime kadar titrediğimi ve korktuğu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_
Adım sesleri yankılanmaya başladığında kafamdaki sesler, sessizliğin karanlığına doğru çekildiler. Ağrıyan başımı zorlukla kaldırdığımda elinde su bardağı ile odaya giren Marco'yu gördüm.
Beni görünce hızla bardağı yanımda duran masanın üzerine bırakıp kolumdan ve belimden tutup destek olurken, "İyi misin?" Dedi.
Sadece kafamı sallamakla yetindiğimde bedenimi yavaşça arkamdaki yatağa oturttu. Önümde diz çöktüğünde, "neden ayağa kalktın?" Dedi kaşlarını çatarak.
"Ben..." dedim zorlukla. Elimi kafama götürüp, "Başım çok ağrıyordu. " Dedim. "Ses... Oldukça fazla ses vardı."
Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp, "alkolün etkisi olmalı." Dedi. Ardından ayağa kalkıp su bardağını ve elinde olduğunu görmediğim ilacı masanın üzerinden alıp tekrardan önümde diz çöktü. İlacı dudaklarıma uzattığında dudaklarımın arasına alıp ağzımın içine aldım. Su bardağını da dudaklarıma uzattığında hapı yutacak kadar yudum alıp kafamı geri çektim.
Bardağı arkasındaki masaya bırakıp yatağa uzanmama yardım etti. Üzerime örtmek için üzerime eğilip örtüyü omuzlarıma getirdiğinde göz kapaklarımı zorlukla aralayıp yüzümün sadece birkaç santimetre ilerisinde olan yüze baktım.
Dudaklarımda ufak bir gülümseme oluşurken, "Teşekkür ederim." Dedim. Uzanıp yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra gözlerimi kapatıp kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.
_
Sabah huzur veren bir kokuyla uyandığımda göz kapaklarımı aralamadan kolumun altındaki sıcaklığa bir kedi gibi sokuldum. Başımın ağrısından eser yoktu, ilaç işe yaramış olmalıydı. Ama aklımda dolanan o sesler hâlâ net bir şekilde kafamın içinde duruyordu sanki. Alkolün etkisi olmalıydı.
Yattığım yer kıpırdandığında mırıldanıp kolumun altındaki yorgana sıkıca sarıldım. Yumuşaklık yerine sert bir şey hissettiğimde ne olduğunu anlamak için elimle yokladım. Ne olduğunu anlamazken göz kapaklarımı aralayıp yüz üstü yattığım yerden doğrulurken sıcak bir şey belimi sardı. Kafamı hızla kaldırdığımda gördüğüm manzara karşısında şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Ben Marco'nun üstünde ne yapıyordum?!
Her şeyden habersiz mışıl mışıl uyurken farkında olmadan belimdeki tutuşunu sıkılaştırdı. Kan anında yanaklarıma basınç uygularken kalbim çoktan göğüs kafesimi zorlamaya başlamıştı. Gece benimle uğraştığını az çok hatırlıyordum, bu yüzden uykusunu bölmek istemiyordum. Ama bu şekilde daha ne kadar durabilirdim bilmiyorum. Benim açımdan sorun yoktu ama Marco kızabilirdi.
