Hello🧚🏻♀️
Çook güzel bir bölüm ile geldiim🤩
Özellikle son sahne😎
Şöyle bölüm post'u:
_
Gideceğimiz yer uzak olduğu için sabah erkenden kalkmıştık. Bütün krallıkların ortak noktasında olan bir yere gidecektik ki bu yol da yaklaşık olarak yedi-sekiz saat sürecekti. Dün akşam her şeyin planını yapmıştık. Bugün her şeyin bittiği gün olacaktı. Bütün yalanlar ortaya çıkacak, suçlu olanlar cezasını çekecekti. Bu oldukça geç kalınmış bir durum olsada sonunda hak eden hakkını bulacaktı.
İlk işim lavaboya gidip elimi ve yüzümü yıkamak oldu. Lavaboda işim bittiğinde odama geçerek üzerimi giyinmek için dolabının karşısına geçtiğimde siyah bir kazak, siyah bir pantolon ve hâki yeşili bir ceket aldım.
Oyalanmadan üzerimi değiştirdikten sonra beyaz saçlarımı tarayıp sıkı bir at kuyruğu yaptım. Çok hafif makyaj uygulayarak hastalıklı gibi görünen yüzümü biraz olsun düzelttim. Çanta almadan sadece telefonumu alarak aşağıya indim. Hafta sonu olduğu için annemler evdeydi ve onlarda bizimle geleceklerdi. Biz üçümüz Marco'nun arabasıyla gidecektik. Diğerleri kalabalık olmaması için bizimle gelmeyeceklerdi. Clark ile gideceğimiz yerde buluşacaktık.
Annemler adım seslerimi duymuş olacaklarki eş zamanlı olarak salondan çıktılar. Kısa bir günaydın faslından sonra botlarımızı ve montlarımızı giyip evden çıktık. Kar ince ince yağmaya devam ederken soğuk havadan içime derin bir nefes çektim.
Bu beyaz ve soğuk taneleri her gördüğümde istemsizce aklıma o gece geliyordu. Seni istemiyorum, seni sevmiyorum sözleri hâlâ aklımda dolanıp duruyordu. Susmak bilmiyordu. Sözleri aklımda dolanmasa bile o geceyi aklımdan çıkartabileceğimi sanmıyordum. Derin bir yara bırakmıştı kalbime, her aklıma geldiğinde ise o yara acımasız bir şekilde sızlayacaktı. Belki kanayacaktı.
Ama bu derin yaranın onarılması her zaman Marco'nun bir lafına bakacaktı. Bir lafıyla bütün yaralarımı sarabilirdi o, bütün acılarımı dindirebilirdi. Öyle olacağına inanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÇİÇEĞİ
FantasiaKoşuyorum, uçsuz bucaksız bir ormanda koşuyorum. Buraya nasıl geldim, burada ne yapıyorum hiçbir fikrim yok! Ama bir şeyden kaçıyorum. Birden hava karardı ve uğursuz bir gök gürültüsü yankılandı gökyüzünde. İliklerime kadar titrediğimi ve korktuğu...