Yeni bölümden herkese merhaba🦋
Bu bölüm bir nevi geçiş bölümü gibi bir şey oldu. Asıl olaylar 30.bölümde.🤓
Bölümü bitirince yıldız işaretine basmayı -Tabiî yorum da atmayı- unutmayın.😝⭐
Keyifli okumalar dilerim.❤
_
Adım sesleri boş yolda yankı yaparken zorlukla göz kapaklarımı araladım. Hâlâ olduğum yerde duruyordum. Adım sesleri iyice yaklaşırken görüşüme bir çift bot girdi ve önümde durdu. Kafamı kaldırıp yukarıya bakmaya çalıştım ama sırtımdaki ve omzumdaki ağrıyla kafamı kaldıramadım geri indirmek zorunda kaldım.
Adımların sahibi önümden uzaklaşarak görüşümden kayboldu. Ardından sırtımdaki kazık çıkarıldı. Kazık çıkarılınca acıyla dudaklarımdan bir inilti döküldü. Aynı zamanda kazığın çıkarılması ile vücudum büyük bir rahatlamayla gevşedi.
Kazığın çıkaran kişi beni kucağına aldığında itiraz edemedim. Kolumu kaldıracak, kim olduğunu soracak kadar bile gücüm yoktu.
Kim olduğuna bakmak için zorlukla tekrar göz kapaklarımı araladım. Görüşüme sarı saçlar ve mavi gözler girince kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bana yardım eden kişi Clark'dı.
Clark? Clark neden bana yardım ediyordu ki? Acaba halüsinasyon falan mı görüyordum?
Göz kapaklarımı birkaç kez kırpıştırsamda clark hâlâ buradaydı. Demek ki halüsinasyon değildi. Clark olduğuna emin olunca endişelenmeden edemedim. Beni saraya götürüp onlara teslim edebilirdi. Ona güvenemezdim.
Hareket etmeye çalışarak, "Bırak..." dedim. "Bırak beni."
"Sakin ol Adelina. Sadece sana yardım ediyorum. "
Neden? Neden anne ve babası beni öldürmek isterken -üstelik kendisi de onlara yardımcı olmuşken- neden şimdi bana yardım ediyordu?
"Neden... " dedim zorlukla. "Neden bana yardım ediyorsun?"
"Çünkü bunu sana borçluyum. Nedenini sorma. Sen iyi olunca sana herşeyi anlatacağım. Ama öncelikle kendini toparlaman gerekiyor. "
Mecburen kafamı sallayarak onayladım. Şuan bana yardım etmesine izin vermekten başka çarem yoktu. Gücüm henüz yerine gelmemişti.
"Adelina? Sen... sen onu nereye götürüyorsun?!"
Jennanın sesini duyunca zorlanarak da olsa hızla doğruldum ve "Jenna?" sevinçle.
Jenna bana cevap veremeden clark jennaya cevap verdi. "Bir yere götürmüyorum, ona yardım ediyorum."
"Sana neden inanayım?"
"Doğru söylüyor Jenna. "
Bakışları vücudumda dolanırken kahverengi gözleri omzumda takılı kaldı. Endişe ile gözleri aralandı. "Sana ne oldu böyle?! Kim yaptı bunu?! "
"Şu an acı çekiyor, bunu sonra konuşursunuz."
"Ah, haklısın. Onu bana götürelim. "
Clark kafasını sallayarak onayladı ve hızlı adımları Jenna'yı takip etti. Jenna'nın evi birkaç dakikalık mesafede olduğu için gitmemiz fazla uzun sürmemişti. Eve girdiğimiz zaman clark, jennayı takip ederek salona girdi ve beni L koltuğa sırtımı yaslayacak şekilde bıraktı.
Rahatlıkla arkama yaslanırken içime derin bir nefes çektim. Yavaş yavaş gücümün yerine geldiğini hissedebiliyordum. Birkaç dakikaya tamamen kendime gelmiş olurdum. Jenna yanıma otururken L koltuğun sağ tarafında olan uzun pufa da Clark oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÇİÇEĞİ
FantasíaKoşuyorum, uçsuz bucaksız bir ormanda koşuyorum. Buraya nasıl geldim, burada ne yapıyorum hiçbir fikrim yok! Ama bir şeyden kaçıyorum. Birden hava karardı ve uğursuz bir gök gürültüsü yankılandı gökyüzünde. İliklerime kadar titrediğimi ve korktuğu...