*3*

2.8K 192 10
                                    

İyi okumalar. Satır arası yorumlarınızı gözlük taktım. Dört gözle bekliyorum :D

***

3. Bölüm


Okulun ilk günü heyecandan titriyordu Melek. Hiç bilmediği bir şehirde hayalini kurduğu bölümü okuyacaktı ama korkuyordu. Sınıfın kapısının önüne gelip derin bir nefes aldı. Tercihler açıklandığında mutluluktan ağlamıştı resmen.

İlk tercihi gelmişti. Dil-Tarih ve Coğrafya fakültesindeydi. Kocaman bir binaydı ve şu an hayatında ilk defa kendiyle gurur duydu. Bu binayı ilk gördüğündeki düşüncesi buydu. "Başardım." Hiç kimseye bir şey söylememişti. Kazandığını ve istediği üniversitede olduğunu biliyorlardı ama hangi bölüm hangi üniversite kimseye söylememişti.

Aslında kuzenlerine söyleyebilirdi ama çok yumuşak başlılardı acıyıp hemen Yavuz'a yetiştirirlerdi. Ya da ağızlarından kaçabilirdi. Mümkün olsa en başta cadı kardeşi Meral'e söylemezdi. Çünkü Meral'in Yavuz'a duyduğu aşırı bir hayranlık vardı ve hatta sırf bu yüzden ablasına sinir olurdu. Yavuz gibi bir insanı nasıl olur da sevmediğini bir türlü mantığı kabul etmezdi.

Eğer abisi gibi görmese o bile Yavuz'a âşık olurdu. Ablasının daha iyisini bulacağını sanmıyordu. Yaptığı ona göre sadece şımarıklık ve kendini beğenmişlikti. Melek de kardeşinin bu düşüncelerinden haberdar olarak ona söylemek istemiyordu ama maalesef öyle bir şansı yoktu.

Bu yüzden sevgili kardeşine, sevgili sevgilisi üstüne yemin ettirmiş ve bunu da yeterli bulmayıp sevgilisi olduğunu babasına söylemekle tehdit etmişti. Bu bir süre için onu sustururdu zaten. Annesi ne için sakladığını biliyordu ama babası bilmiyordu. Bu yüzden ona bahane sunmak ve onu inandırmak biraz zor olmuştu. Nazar değer demişti. Beni taklit eden kızlar var demişti. Bunlara inanmayınca da okulda ona saplantılı biri olduğunu bu yüzden hiç kimseye söylemek istemediğini söylemişti.

Tabi bunu Melek yerine annesi söylemişti. Babası biraz delirse de. Gidip onu bulacağım dese de yatıştırmışlardı. Öyle ya da böyle şimdi hayalini kurduğu, uğruna uykusuz kaldığı yerdeydi işte. İçeri girdi ve orta sıralarda bir yere oturdu. Sınıfı amfiydi ve baya büyüktü. Yaklaşık bir 15 dakika kadar öylece oturmuş sınıfı süzmüştü. Sınıfın çoğu onun gibiydi. Toy heyecanlı ve mutlu...

Yanına doğal olduğu bariz belli olan sarışın bir kız geldi. Normalde doğal sarışınların saç rengini beğenmese de hafif kumrala kaçan bu renge bir ısınmıştı. Tabi bu düşüncesinde ona gülümseyerek bakan kızın etkisi de olabilirdi. "Merhaba boş mu acaba?" diyen kıza gülümsemişti. Bir başka heyecanlı daha...

"Rezerve edilmiş galiba." Diye yanıtladı kızı. Kız anlamamış gibi ona bakınca "Şaka yapıyorum. Boş tabi, önceden ayarlanamayacağına göre" dediğinde kız da gülmüştü "Heyecandan sanırım." Dediğinde anlayışla başını sallamıştı. "Ben Filiz" dedi elini uzatan sarışın kız. Melek de gülümseyerek elini sıkmış "Melek" diyerek kendini tanıtmıştı.

Psikolojiye giriş dersine gelen bayan hoca ders işlememiş yarım saat tanışıp konuşmuşlardı. Tabi bu tanışma lisedeki gibi her öğrencinin kalkıp adını, yaşını, memleketini ve babasının mesleğini söylemesi gibi bir tanışma değildi. 80 tane yetişkin öğrenciden bunu beklemek saçmaydı zaten.

Ders çıkışı Filiz ile birlikte kantine inmişlerdi. Henüz Ağustos'tan farklı olmayan Eylül ayında oldukları için havalar çok sıcaktı. Melek dışarıdaki masalara oturmayı teklif etmişti Filiz de onaylamıştı. Masaya geçtiklerinde iki yabancı kız söyleyecek bir şey bulamayınca gülümseyip durmuşlardı birbirlerine.

BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin