İyi okumalar. Yorumlarınızla hikayemi taçlandırın bebeklerim olur mu?
***
6. Bölüm
Melek karşısındaki çocuğun ne dediğini ilk önce algılayamadı, yanlış anladığını sandı ama doğru anlamıştı. "Ne?!" diye sordu şaşkınca. "Evlenelim diyorum." Diyerek doğru anladığını kanıtladı. Melek sonbahar güneşinin Yiğit'in başına geçmiş olduğunu düşündü. "Ne saçmalıyorsun sen Yiğit?" diye tepki gösterdi. Daha Yiğit konuşamadan devam etti. "Az önce beraber karşı çıktık ya dedemlere." Diye hatırlattı.Anlayamıyordu niye böyle karar değiştirdiğini. "Bak biz birbirimize göre değiliz. Bunu onlar da anlayacak eninde sonunda. Pes edemezsin. Nerde savaşçı senin savaşçı ruhun? Ben seninle evlenmem!" son cümleyi biraz yüksek söylemişti. Yiğit ise karşısındaki saf kıza gözlerini devirdi sadece. "Ben de sana meraklı değilim. Korkma." Dedi en sonunda açıklamaya başlayarak. Melek ise kaşlarını çatmıştı. Ne dengesiz bir çocuktu bu yahu! O zaman niye evlenelim falan diyordu?
"E o zaman ne saçmalıyorsun evlenelim diye?" diye çıkıştı. "Evlenelim." Dedi Yiğit ve bu defa Melek hızlı bir nefes verdi. "Evlenelim ama numaradan." Dediğinde Melek'in dikkatini sonunda çekebilmişti. Melek gözlerini kısarak Yiğit'in planını dinlemeye hazırlandı. "Bak şimdi evlenmeyi kabul edeceğiz. Evleneceğiz de ama bu öyle normal, sıradan bir evlilik olmayacak. Bir anlaşmaya dayalı bir evlilik olacak. Belirli bir süre geçtikten sonra da boşanacağız." Diye açıkladı planını.
Melek'in aklına yatmasa da takıldığı bir noktayı sormadan duramadı "Belirli süreyi ne belirliyor peki?" diye sordu. Yiğit onu sakinlikle yanıtladı. "Yani dedemleri vazgeçireceğiz ve ya iyi anlaşamadığımızı göstereceğiz ya da dedemlerden biri ölü-" Melek Yiğit'in cümleyi bitirmesine izin vermedi "Sakın o cümleyi tamamlama. Hiç bir şekilde olmaz. Çok saçma kabul etmiyorum." Deyip kestirip attı.
O sırada Merkeze giden otobüs geliyordu Melek ayaklandı ama Yiğit'in kolunu tutması üzerine ona baktı. "Lütfen iyice dinle yine aklına yatmazsa diğer saatin otobüsüne binersin." Melek tereddütte kaldı ama otobüs geçmişti bile. Geriye zaten başka seçenek yoktu mecbur dinleyecekti. Yiğit başlamadan "Plan çok saçma. Onların evlilikten bekledikleri şeyler olacak." Dedi ama yüzü kızarmıştı çünkü ikisi de neyden bahsettiğini biliyordu.
Yiğit Melek'in kızaran yüzüne baktı ve çaktırmadan gülümsedi. Bu kızın Bingöllü olduğunun tek kanıtı kızaran yanaklarıydı. Gerisi Miss of Ukraine...
"Onlar kolay mevzular şimdilik evlenelim ve bunu onlara inandıralım. Onlar da anlayacak sonunda olmayacağını." Dedi Yiğit. O kadar kendinden emin konuşuyordu ki Melek ikna olmaya başlamış gibiydi. "Bak Melek beni kendi paramı bana vermemekle seni de çalışıp kazandığın okula göndermemekle tehdit ediyorlar." Evet haklıydı ve bunlar sadece tehdit değildi eğer evlilik olmazsa gerçekten de okuldan alınacağını biliyordu.
Yiğit neredeyse ikna olmuş kıza baktı. İşte son darbesi geliyordu. "Bir anlaşma yapacağız aramızda ve bu anlaşmaya evlilik süresi boyunca uyacağız. İsteklerini anlaşmayla dile getirebilirsin." Dedi. Melek'in aklı karışmıştı. Olur şey değildi ama olmak zorundaydı. Galiba...
"Sana güvenebilir miyim emin değilim." Diyen Melek son çırpınışlarını sergiliyordu. "Bana güvenmene gerek yok anlaşmayı imzalayacağız." Dedi Yiğit güven verircesine Melek "O anlaşmanın hukuksal olarak bir karşılığı olduğunu da sanmıyorum." Diye sıkıştırmaya çalıştı. "Anlaşmanın yanında boşanma kağıtlarını da imzalarız böylece sadece o belgeyi mahkemeye vermek kalır." Melek'e mantıklı gelmişti. Güzel fikirdi. "Tamam kabul."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)
General FictionOnların kaderi daha onlar doğmadan yazılmıştı. Ancak onlar büyüyene kadar dünya değişmiş, onları da değiştirmişti. Ne var ki ortada verilmiş bir söz ve iki inatçı ihtiyar vardı. Kader sürekli ikisini karşı karşıya getirse de onlar bir araya yıllar ö...