*47*

2.5K 140 10
                                    

Merhabalar❤❤

Son 6 bölüm. Güzel yorumlarınızı bekliyorum. Güzel derken sövülecek şeylere sövebilirsiniz shdjdjd  sadece 🌟👈🏻 şunu unutmayın😍😘

***

47.BÖLÜM

"Çok düşünme, git al getir." Dedi Yiğit arkadaşına destek olmak istercesine omzuna elini koymuştu. Asil ona 'Sen ciddi misin?' bakışı atıp "Çok zekisin Emre'cim. Beynin kulaklarından akıyor adeta. Kız sormayacak zaten neden geldiğimi." Dedi ve sandalyeye biraz daha kuruldu.

Melek, Yiğit'in elini tutup Asil'e kınayan bakışlarını gönderdi.

"Tabi çok zeki benim kocam!" birleştirdikleri ellerini kaldırıp Asil'in gözüne sokmak istercesine salladı. "Zeki olduğu için biz el eleyiz, sen de burada kara kara düşünüyorsun. Yasemin güzel kız. Şimdi en az 10 kişi ona göz dikmiştir."

Asil, Melek'e öfkeli bakışlarını dikti. Bu kız ne çabuk unutmuştu, çok zeki kocasının barbie bir bebekle doğum günü partisinden çıktığını. Hem de ne için, Melek'e aşık olup olmadığını test etmek için. Çok akıllıydı gerçekten. Şimdi ortalığı bu konuyu gündeme getirerek bulandırmak istemediği için açmayacaktı. "Eğer Yasemin o on kişiye yeşil ışık yakarsa yapabileceğim bir şey yok Melek!"

Yalan! Kocaman bir yalan hem de! Ne demekti yılların kazanovası Asil'in elini kolunu birbirine dolaştıran kıza göz dikmek. O gözleri oyar, boncuk gibi ipe dize bit pazarında satardı Evvelallah!

"Yasemin, 21 yaşında, bu yaşına kadar kimseye yeşil ışık yakmadı. Tabi bu hiç yakmayacak anlamına gelmiyor. Elbette sevgilisi olacak, o olmasa aşık olacak. Bu kişi neden sen olmayasın? Hazır aşık da olmuşsun." Melek Asil'i gaza getirmeye çalışırken Melis, Çisem ve Filiz de gülerek onları izliyordu. Yiğit ise güzel karısının cezbedici güzelliğiyle ilgileniyordu. İkna ederken ne kadar da büyüleyici görünüyordu öyle!

"Ne yapmamı istiyorsun Melek?" diye sordu bıkkınlıkla. Sanki kendi istemiyordu Yasemin'in aşık olduğu kişi olmayı!

"Çok basit, şimdiye kadar kızlara nasıl yaklaştıysan öyle yaklaşmayacaksın. Şimdi gidip kızı fakültesinden alabilirsin zaten bizi bekliyor. Dersin Melek dersteydi, Yiğit de dersten çıkmasını beklemek istedi. Beni gönderdiler. Bak çok basitmiş gördün mü? Yeter ki gönüller bir olsun bahane çok."

Yiğit'in hayran bakışları hayrete dönüşmüştü. "Acaba, benim için de hiç böyle bahaneler ürettin mi kirpi?"

Melek kaşlarını havaya iki defa kaldırdıktan sonra göz kırptı. "Ne sandın bebek? Seni kendime nasıl aşık ettim sanıyorsun?" dediğinde tüm masa kahkaha krizine girmişti. Tabi ki de sırf eğlencesine söylüyordu. -Bir şey yapmadığını hepimiz biliyoruz. Zaten bu yüzden az sinir küpü olmamıştık.-

"Resmen oyuna geldim desene!" Yiğit'in sahte şaşkınlığı Melek'in sahte kaç çatmasına sebep olmuştu. "İstersen bozayım oyunu Yiğit'cim."

Yiğit diğerlerini umursamadan Melek'in dudağının köşesine küçük bir buse bırakıp geri çekildi. "Yo, bence çok eğlenceli bir oyun Melek'cim." Melek'in kulağına eğilip küçük bir ek not bıraktı. "Hele oyunun gece versiyonu dünyanın en eğlenceli oyunu ödülünü almayı hak ediyor."

Melek utançla inledi. Yiğit'in koluna sağlam bir tokat geçirip geri çekildi. Ağzının içinden de 'Edepsiz!' diye mırıldanmayı eksik etmedi. Hayır yani zaten dip dibe oturuyorlardı. Ya duymuşlarsa! Ne kadar utanç verici!

Asil Yiğit'e çak yapıp "Öyle utandırılmaz, böyle utandırılır Melek Hanım. Zamanında ben senin tarafını tutmuştum. Şimdi en çok sen üstüme geliyorsun. Nankör çıktın nankör!"

BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin