Ayrılmak zor geliyor demek hep unutuyorum bölüm atmayı sbsbdh.
Neyse aşkımlar çok müsait değilim size iyi okumalar. Dönünce yorumlarınızı okumak isterim😍🧡
***
52.BÖLÜM
"Toprak gözünü seveyim, sakin ol oğlum. Misafirlere ayıp olacak." Gül Halası tedirgince Toprak'ı dürttü. Toprak ölümcül bakışlarını Mustafa'nın ve Gazel'in üstüne dikmişti. Gazel salondan çıkıp mutfağa gidebildiği için kaçabiliyordu ama gariban Mustafa sonuna kadar bu bakışlara maruz kalmak zorundaydı.
"Yavaştan konuya mı girsek Turan? Sebebi ziyaretimiz belli." Diye lafa başlayan Mustafa'nın babası Akif Bey'e karşılık Toprak herkesin duyacağı şekilde mırıldandı. "Belli olmaz mı? Kaç senedir bellemişler de ayakta uyumuşuz!"
Gül halasından gelen çimdik darbesiyle sustu.
Turan Bey oğluna bakıp nefesini çekti. Allah biliyor ya o da en az Toprak kadar kızgındı ama bir tanecik kızı vardı işte. Onun için işini gücünü bırakıp Almanya'dan kalkıp gelmişti. Kızını böyle evlendireceğini hayal etmemişti tabi ki ama her şey nasip ve kısmet işiydi.
"Evet Akif, hiç böyle bir şeyi tahmin etmemiştik ama neyse."
Bu soğukluk karşısında Akif Bey gözlerini devirdi. İşin doğrusu o da kızlarının heveslisi değildi ama oğlu seviyordu işte. İki aile arasındaki anlaşmazlık oldukça küçük bir sebebe bağlıydı ve asıl inat edenler de ailenin yaşlılarıydı. Bu yüzden ne Necmi Ağa ve Hamit Ağa ne de Mustafa'nın dedesi ve babaannesi bu ortamda değildi.
"Biz de tahmin etmiyorduk ama çocuklar sevmiş birbirini."
Büyükler içeride konuşurken kızlar mutfakta kahveleri yapmak için işaret bekliyordu.
Gazel "Kızlar Allah aşkına bu gece beni yalnız bırakmayın, kurban olayım aman ha valla Abim beni kesecek. Garibim Mustafa da bembeyaz kesmişti. İnşallah bu geceyi bitirebilir." Dedi oldukça titrek bir sesle. En mutlu olduğu günlerden biri olması gerekirken Dabbe-tül Arz tadında geçiyordu.
"Valla şimdi kıyaslayınca Yasemin ve Asil'e çok yumuşak davranmış hatta onları desteklemiş bile diyebilirim. Mayın gibi ya! Geleli kaç saat oldu rengi bir an kırmızıdan normale dönmedi." Diyen Melek ortamı daha da germişti.
Yeliz ona bakıp kaş göz yapınca omuz silkti.
"Yalan mı? Evde bir çığırması vardı apartman sallandı! Yasemin ve Asil'i yanlış bir durumda bastı sandım. Yemin ederim sanki 5 sene yaşlandım ya! Kim size gidin yıkık fabrikada buluşun dedi? Hayır, ne cesaret anlamıyorum. Sen manyak mısın Gazel? Bu kadar sene dikkatli davranmışsın, bu hareketler size yakışıyor mu? Bir de ıssız sessiz bir yer. Ben de başkasını orda görsem farklı düşünürüm."
Gazel'in gözleri doldu. Melek haklıydı ama kimse ona haklı ol dememişti. Teselli etse kafiydi.
"Sana demesi kolay tabi. Evlendin her gün kocanla oynaş , sarıl uyu. Ona yemek yap, istediğin gibi kıskan sahiplen. 4 sene oldu Melek. 4 senedir toplasan 5 kez yüz yüze konuşmadık. Bir kere yaptığım yemeği tatsın istedim ne var yani? Yakalanmaktan korktuğumuz için de oraya gittik."
Melek, her zaman Gazel'in durumuna üzülmüştü ama bu defa kesinlikle aptallık etmişti. Gittikleri yerin pek hayırlı bir namı olduğu söylenemezdi. İşte bu yüzden kızıyordu.
"Aferin size yakalanmamışsınız ne güzel! Hem merak etme az kaldı sen oynaşacaksın Mustafa'nla."
Zümrüt de aynen Melek gibi düşünüyordu. O yüzden onun da tavrı netti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)
General FictionOnların kaderi daha onlar doğmadan yazılmıştı. Ancak onlar büyüyene kadar dünya değişmiş, onları da değiştirmişti. Ne var ki ortada verilmiş bir söz ve iki inatçı ihtiyar vardı. Kader sürekli ikisini karşı karşıya getirse de onlar bir araya yıllar ö...