Selaaammm
Ben geldim. Yarıyı çoktan geçtik. Şunun şurasında kaldı bir 15 20 bölümümüz. O yüzden lütfen yorum yapıp beğenin ki daha fazla önerilen bir hikaye olsun.❤
İyiokumalar
İg: busras.typwriter
Twitter: cherrange1***
33.BÖLÜM
"Çünkü siz aptal âşıksınız, biz gayet mantıklıyız." Dedi arkadan bir ses.
"Eyvah, bittim!"
Melek'in ağzının içinde söylediği ünlem herkesin beyninde yankılanmıştı çünkü surat ifadesi de tam olarak bunu gösteriyordu.
Melek yerinden sıçrayıp Melis ve Asil'in yanına tabiri caizse uçtu. "Bak yanlış anladınız. Ben Filiz'e fake atıyordum. Şaka yani." Melis şuh kahkahasını serbest bıraktı. "Tabi kız. Bilmez miyiz? Sen ve Yiğit ne alaka yani?" Melek biraz daha rahatlayarak "Yani. Ben ve Yiğit. Dünyanın en komik fıkrası."
"Kesinlikle, hem öyle olduğundan, yani senin Yiğit Emre'ye bir şey hissettiğinden şüphelensem hiç Emre'nin teklifini kabul eder miydim?" Melek duyduklarıyla darbe yemiş gibi oldu. Hatta gibisi fazla resmen beynine şok balyozu indi. Bir adım gerileyip dengesini kurduktan sonra yüzünde zorla tutunan tebessümle "Ne teklifi?" diye sordu.
Melis pot kırmamak adına ifadesini düz tutarak "Ne teklifi olacak hayatım? Çıkma teklifi, sonunda Emre muradına erdi. Dünyanın en mutlu insanı şu an o."
Melek'in kulakları 'Çıkma Teklifi' söz gurubunu duyduktan sonra çınlamaya başladı. Geri kalanını daha sonra idrak edecekti. Gülümsemeye çalışması bir kaç saniyesini aldı. Ne kadar çabalasa da dudakları istediği yönde kıvrılmıyordu.
"Ha anladım. Teb- tebrikler." Dedi sesinin pürüzleşmesine aldırış etmeden. Sonra arkasını döndü ve çimlere geri oturdu.
"Tib-tibriklir" diye taklidini yapan Melis şiddetle ikinci kahkahasını da koy verdi. "Yok fake attım, Şaka yaptım. Biz de yedik. Surat ifaden de şaka mı yapıyordu. Ayrıca şaka böyle olur Melekcim."
Gözleri şokla büyüyen Melek resmen tutulmuştu. Ne diyordu şimdi bu kız? "Anlamadım?"
"Diyorum ki kandırdım. Hahaha" dil çıkarıp tekrar güldü.
"Kandırdın mı?"
Melek ne düşüneceğini ne hissedeceğini ne söyleyeceğini bilmiyordu. Dümdüz baktı sadece. Sanki sesler kesilmiş, dünya etrafında dönüyordu. Melis'in, Asil'in Filiz'in gülen suratları bile bir anlam ifade etmiyordu.
Melis "Ya tamam, sakin ol artık. Şakaydı. Korkuyorum inme mi indi?" deyip dürttü Melek'i.
"Amaç?" diye sordu ifadesizliğini koruyarak. Aslında hala şokun etkisinden çıkamamıştı. Tüm kanı çekilmiş beynine toplanmıştı sanki. Sevdiğini bilmek başka kaybetmek başkaydı.
Aslında Yiğit'in ona karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyordu bazen. Ama tabi ki emin değildi. Yine de Melis'in bu şakasıyla aslında ne kadar da ütopik düşündüğünü fark etti. Ona karşı bir şeyler hissettiğini düşündüğü kişi yıllardır başkasını seviyordu. Melek duygusal bir kızdı fakat yine de mantığı duygularına yön verecek kadar güçlüydü. Belki de hiç bir zaman duyguları bu kadar güçlü değildi. Çünkü mantığın 'M'sinin bile hükmü yoktu son zamanlarda.
"Amaç; senin dürüst olmanı sağlamak. Dille olmuyorsa bile yüzle, gözlerle, mimiklerle." Melis hala tavır olsun, ses tonu olsun, kelimeler olsun Melek'i kışkırtmaya çalışıyordu. Çünkü düşünebilen biri ancak yalan söylerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)
Ficción GeneralOnların kaderi daha onlar doğmadan yazılmıştı. Ancak onlar büyüyene kadar dünya değişmiş, onları da değiştirmişti. Ne var ki ortada verilmiş bir söz ve iki inatçı ihtiyar vardı. Kader sürekli ikisini karşı karşıya getirse de onlar bir araya yıllar ö...